31.10.2016

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURİYET GAZETESİ ZİYARETİ SONRASI YAPTIĞI AÇIKLAMA: HEP BİRLİKTE DEMOKRASİYİ SAVUNMAK HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİDİR (31 EKİM 2016)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURİYET GAZETESİ ZİYARETİ SONRASI YAPTIĞI AÇIKLAMA

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU: HEP BİRLİKTE DEMOKRASİYİ SAVUNMAK HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİDİR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Türkiye bugün bu koşullarla karşı karşıyaysa, bunun sorumluluklarından birisi de Anayasa Mahkemesi’ne aittir. Anayasa Mahkemesi eski içtihadında direnebilseydi, eski içtihadı geçerlidir diyebilseydi, bu tablo bugün gerçekleşmeyecekti” dedi.


CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu ziyareti sonrasında yaptığı açıklama şöyle:

Kemal KILIÇDAROĞLU- Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz akşamı bir darbe girişimi oldu. Türkiye’deki bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, hepimiz darbeye karşı ortak tavır sergiledik. Bu bizim tarihimizde bir ilkti. Bunu genişletmemiz gerekirken, bu algıyı güçlendirmemiz gerekirken, bir karşı darbe olayıyla karşı karşıya kaldık. Darbe fırsatçılığı yapıp toplumun aydın kesimlerini, düşünenleri susturmak, medya üzerine baskı kurmak, sivil toplum üzerine baskı kurmak gibi bir olayla karşı karşıya kaldık. Parlamentodan alınan yetkilerle kanun hükmünde kararname çıkararak, bir anlamda Anayasal düzen değiştirilmek istendi. Artık Anayasa hükmünde kararname çıkarıyorlar. Eğer Türkiye bugün bu koşullarla karşı karşıyaysa, bunun sorumluluklarından birisi de Anayasa Mahkemesi’ne aittir. Anayasa Mahkemesi eski içtihadında direnebilseydi, eski içtihadı geçerlidir diyebilseydi, bu tablo bugün gerçekleşmeyecekti.

Cumhuriyet Gazetesi bizim basın tarihimizin de, Türkiye’nin de çok önemli gazetelerinden birisidir. Gazetenin tarihine baktığımız zaman her darbe sonrası en ağır bedeli ödeyen gazetedir. Sadece gazete kendisi ödememiştir, yazarları da bedel ödemiştir. Uğur Mumcu gibi, Ahmet Taner Kışlalı gibi hayatını feda ederek, yani öldürülerek, yani katledilerek bir bedelle karşı karşıya kalmıştır Cumhuriyet Gazetesi.

Bu toplumun bütün aydınlarına, bütün gençlerine, bütün kadınlarına sesleniyorum. Demokrasiye ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Bunun ön koşulu da cumhuriyete sahip çıkmaktan geçiyor. Hep beraber cumhuriyete ve Cumhuriyet Gazetesine sahip çıkmak durumundayız.

Cumhuriyet Gazetesi cumhuriyetle yaşıt olan bir gazetedir. Bütün gazetecilere de seslenmek istiyorum. Eğer medya üzerindeki baskılara ortak direnç gösterebilirsek, o zaman Türkiye’de demokrasiyi de ortak savunmuş konuma gelmiş oluruz. Cumhuriyet Gazetesi’ne baskı yapıldı ses çıkarmayalım, bir gün sıra da onlara gelir. Bu tehlikeye de onların dikkatini çekmek istiyorum.

Ben Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak demokrasiyi hep savundum, özgürlükleri savundum, medya özgürlüğünü savundum. Bizimle beraber aynı düşünceleri paylaşmasalar bile bütün aydınları savundum, hapisteki gazetecilerin hapiste olmamaları gerektiğini söyledim ve onları savundum ve savunmaya da devam edeceğim. Hep birlikte demokrasiyi savunmak hepimizin ortak görevidir. Bunu yapmak zorundayız. Bunu yaptığımız zaman ülkemize karşı, çocuklarımıza karşı görevimizi yerine getirmiş sayılırız.

Hepinize teşekkür ediyorum değerli arkadaşlarım.