16.07.2010

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BİLECİK’İN GÖLPAZARI İLÇESİNDE YAPTIĞI KONUŞMA (16 TEMMUZ 2010)

Referandum Mitingleri - 16.07.2010 Bilecik-Gölpazarı

Adaleti sağlamak için, dostluğu, barışı sağlamak için, alın terinin hakkını vermek, köylünün emeğinin hakkını vermek için beraber geleceğiz, beraber yürüyeceğiz. Mücadelemizi de beraber yapacağız.

Diyor ki, Anam burada! Tayyip nerede? Güzel bir afiş. Biliyorsunuz Mersin’de bir köylü arkadaşımız, çiftçi arkadaşımız hazır Başbakanı bulmuşken bari biraz dertleşeyim demiş. Benim demiş dertlerim var. Başbakan olmak benim elimde değil, sizin elinizde. Siz yapacaksınız. Benim görevim şu; ben siyasette zenginleşmek için yola çıkmadım. Köşeyi dönmek için yola çıkmadım. Kul hakkı yemek için yola çıkmadım. Ben millete hizmet için yola çıktım.

Türkiye Gölpazarlıyla gurur duyacak bundan emin olmanızı isterim. Önümüzdeki günlerde sandık gelecek, ama şu sözümü bir bitireyim. Recep bey ne diyordu? Ananı da al git dedi değil mi bir çiftçiye. 12 Eylül’de sandık geliyor, anamızı alacağız, babamızı alacağız, kardeşimizi alacağız, bacımızı alacağız ve sandığa gideceğiz. Ve Recep beye sandıkta gerekli dersi vereceğiz.

Şimdi o dinleyecek hiç endişeniz olmasın. Ya dinleyecek, ya dinleteceğiz. Halkın sesini dinleyecek. Biz neden halkın sesini dinlesin diyoruz? Ben size bir soru sorayım. Burada çiftçi hayatından memnun mu? Emekli hayatından memnun mu? İşçi hayatından memnun mu? Peki bu düzende kim hayatından memnun? Recep bey hayatından memnun değil mi? Recep beyin düzenini bozacağız. Halk memnun olacak, Recep bey memnun olmayacak.

Şunun için söylüyorum. Bu ülkede çalışan, alın teri döken, alın terinin karşılığını kazanmak isteyen çiftsidir, işçisidir, memurudur, emeklisidir. Bütün bunlar halkın kendisidir. Ama tüm bunları dışlayıp halk memnun değil, Recep bey memnun. Böyle bir düzen olmaz. Bu düzeni yıkacağız, halkın iktidarını kuracağız.

Bakınız; yolda geldik, sizin yolunuz iyi değil. Paramı yok bütçede? Para var. Ama birisi malı götürdüğü için sizin yolunuz yapılmıyor. Buraya Genel Başkan olarak geldim. İnşallah ilk seçimlerden sonra Başbakan olarak geleceğim ve bu yolu yapacağım.

Çok bereketli bir ovanız var. Ama bu ovanın suyla buluşması lazım. Ne lazım? Baraj lazım. Değil mi siz Hamamözü barajı diyorsunuz. Bu barajla ilgili bir şey yapıldı mı? Niye yapılmıyor? Para yok diyorlar. Ama Recep beyin yandaşlarına gelince çok. Vatandaşa hizmete gelince para yok. Onu da çözeceğiz inşallah. Para işini de çözeceğiz, suyla toprağı buluşturacağız, bereketli bir ova olacak burası.

Her yerde sorun var, burada da sorun var. Çiftçinin traktörü hacizli, emeklinin maaşı hacizli, köylünün borcu gırtlağına kadar gelmiş, dayanmış. Bu düzeni yaratan Başbakan bugün diyor ki, efendim ben kriz bizi teğet geçti dedim siz inanmadınız. Biz en baştan beri buna inandık. Neden inandık? E kriz Recep beyi ve arkadaşlarını teğet geçti. Vatandaşı deldi geçti zaten. Recep beyin bundan haberi yok.

Hiç meraklanmayın Recep’i yolcu edeceğiz. Halkın iradesiyle yolcu edeceğiz. Halka hizmet eden, halk için çalışan, cebini düşünmeyen, halkı düşünen bir siyasi anlayışı iktidar yapacağız. Sizinle beraber yola çıkacağız, sizinle beraber mücadele edeceğiz, sizinle beraber halkın iktidarını kuracağız. Bu konuda çok kararlıyız. Emin adımlarla yürüyoruz.

Bakın aranızda çok sayıda emekli var öyle değil mi? Emekliler hayatından memnun değil mi? Memnun değil mi emekliler? Ama Recep beye göre emekliler çok memnun. Recep diyor ki, emekliler diyor Türkiye’deki emekliler yaz tatillerini yurtdışında geçiriyorlar para bol. Öyle mi? Bakın emekli kardeşlerime sesleniyorum. Her yerde söyledim burada da söylüyorum. Emeklinin milli gelir artışından pay almamasıyla ilgili kanun çıkardılar. Dediler ki, emekli ikinci sınıf vatandaş, emekliye para vermeye gerek yok. Nasıl olsa onun oyu bizim çantada keklik. Bu oy çantada keklik değil. Bu oy halkın oyudur diyeceksiniz. Biz ikinci sınıf yurttaş olmak istemiyoruz diyeceksiniz, Recep beye dersini vereceksiniz. Emekli kardeşlerimden onu istiyorum.

Bakın tam 9 milyon 200 bin emekli var. 9 milyon 200 bin emekli kendi hakkına sahip çıkarsa, Recep beye ders verirse ilk seçimlerde Recep bey yoktur. Onun için emekliye söylüyorum. Emekli kendi sorununa sahip çıksın, kendi hakkına sahip çıksın, bilsin ki Türkiye’nin hakkına sahip çıkıyor demektir. Yaratılan değerden emeklide hak sahibi olacak.

Bundan sora bizi başka yerde bekleyenlerde var. Burada beni memnun eden bir tablo var onu da söyleyeyim. Öyle anlaşılıyor ki kadınlar siyasete el koydu. Artık bundan sonra Türkiye’de demokrasi geliyor demektir. Bacılarım siyasete el koyduysa bu ülkede demokrasi olur. Bu ülkede kadınlarda artık haklarını alıyorlar. Demek ki artık demokrasi yerleşti, demek ki Türkiye’nin geleceği parlak.

İkinci önemli nokta; gençler siyasete daha fazla ısındı. Gençler siyasete daha fazla girmeye başladılar. Gençler bizim umudumuz, gençler bizim geleceğimiz. Gençler siyasete girecek, gençlere siyasete daha fazla yer vereceğiz. Ülkenin geleceğini onlara teslim edeceğiz çünkü.

Sizleri seviyorum. İnsanımı seviyorum. İnsanımın dertlerini çözmek istiyorum. Ben rant peşinde olan birisi değilim. Halka hizmet etmek istiyorum. Halka hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu biliyorum. Cebimi doldurmayacağım. Sülalemde cebini doldurmayacak. Cebini halk dolduracak. Bizim felsefemiz önce halk zenginleşecek diyoruz. Onun için diyoruz halkımızı seviyoruz, insanımızı seviyoruz diye. Her şeyimiz var. Güneşimiz var, toprağımız var, bereketli sularımız var. Bir tek şey eksik. Halkını düşünen siyasetçi, cebini değil. Hep cebini düşünenler geldi. Bundan sonra elbirliğiyle halkını düşünenleri parlamentoya taşıyacağız. Halkın iktidarı böylece kurulmuş olacak diyorum.

Muhtarlar demokrasinin en önemli ayağıdır. Adaylığını koyar, ne delege sistemi vardır, ne delege avları, ne şu, ne bu. Adaylığını koyar ve doğrudan doğruya halktan oyunu alır ve gelir muhtar olur. Seçimle gelen herkes para alır. Herkesin sosyal güvenliği vardır. Seçimle gelip sosyal güvenliği olmayan, yani devletin sosyal güvenlik primi yatırmadığı tek kurum vardır o da muhtarlık. Muhtarın sosyal güvenlik primini devlet yatırmaz. Biz size söz veriyoruz. Muhtarın sosyal güvenlik primini milletvekili gibi, belediye başkanı gibi devlet yatıracaktır. Çünkü muhtarlar çok önemli. Bizim sosyal güvenlik kitapçığımız var. Onun bir sayfasında bunu yazmışız ve halkımıza söz vermişiz. Demişiz ki muhtarın sosyal güvenlik primini devletin kendisi yatıracaktır. Maaşı içişleri bakanı ödüyorsa, içişleri bakanlığının bütçesinden sosyal güvenlik primi yatacaktır. Böylece herkesin sosyal güvencesi olacak.

Bakın bacılarıma bir şey söyleyeyim. Biz aile sigortası getireceğiz dedik. Recep bey dedi ki, aile sigortasını nasıl getireceksiniz? Biz diyoruz ki, yoksulluk varsa yoksulluğu gidereceğiz. Her ailenin sigortası olacak. Yoksul ailede kadının banka hesabına parayı yatıracağız. Kadın gidip bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak dedik. Biz şunu söylüyoruz. Makarna dağıtarak, bulgur dağıtarak, kömür dağıtarak, beyaz eşya dağıtarak insanın yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. İnsanın yoksulluğu teşhir edilmez. Çünkü bizim inancımızda da, siyasi görüşümüzde de sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek diyoruz. Ona niye makarna kuyruğuna dizip dağıtırsınız. Bankaya parayı yatırırsınız gider parayı alır. İster makarna alır, ister pirinç alır, ister bulgur. Ne isterse alır. Niye onu zorla mahkum ediyorsunuz. Onun yoksulluğunu niye teşhir ediyorsunuz. Bununda üstesinden biz geleceğiz. Çünkü biz insanların inançlarına saygılıyız. Çünkü biz insanın onuruna saygılıyız. Çünkü biz insanımızı seviyoruz. Ve insanımız en yüce değerdir diyoruz.

Şunu söyleyeyim son olarak. Bizi bekleyen yerler oraya gideceğiz. Şunu söylüyorum. Biz kendi ülkemizde refah içinde yaşabiliriz. Biz kendi ülkemizde huzurlu yaşabiliriz. Biz kendi ülkemizde kavga etmeyiz, etmeye gerekte yoktur. Terörü de biz bitiririz. İnsan haklarını da biz sağlarız, demokrasiyi de biz sağlarız. Bütün bunların özünde insan sevgisi var. İnsanı seveceksiniz. İnsanı seviyorsanız her derdi çözersiniz. Niye çözmeyeceksiniz. İnsanımızın inançlarına saygılıyız. İnsanlarımızın kimliklerine saygılıyız. İnsan inançlarıyla Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Onun için insanımızı seviyoruz. Biz Türkiye’nin yarattığı ranta değil, biz insanımızın sorunlarına talibiz. Kazandığımız değerleri hakça bölüşürsek, itelemez, kakalamazsak, birilerine haksızlık yapmazsak, kardeşçe yaşayacağımıza söz verirsek, dürüst ve temiz siyasetten yana olursak bu ülkede çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur.

Hepiniz sağolun, var olun diyorum. Daha İnegöl’e gideceğiz orada arkadaşlar bizi bekliyorlar. Yüreğiniz insan sevgisiyle dolu olsun. Barışı, huzuru ve mutluluğu beraber yakalayacağız. Türkiye’ye beraber hizmet edeceğiz. Hiç kimseyi ötekileşmeden beraber mücadele edip ülkeyi kazanacağız. Yeni bir Türkiye yaratacağız. Dik duran, onurlu duran, halka hesap veren, hiç kimsenin önünde diz çökmeyen, dik ve namuslu duran bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getireceğiz.

Biz bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye’yi yaratacağız. Sağolun, var olun diyorum.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler