21.10.2015

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN AYDIN’IN DİDİM İLÇESİNDE YAPTIĞI KONUŞMA - 1 KASIM’DA SANDIĞA GİTMENİZİ İSTİYORUM (21 EKİM 2015)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın Didim Atatürk Bulvarı’nda konuştu.

Türkiye’nin çok zor günlerden geçtiğini, vatandaşın temiz ve namuslu siyaseti iktidara taşıması gerektiğini, ülkenin huzura, barışa ve birlikte yaşamaya ihtiyacı olduğunu söyleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşması özetle şöyle:

GENÇLER İŞSİZ KALMAYACAK
“Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri de işsizlik, her 4 üniversite mezunundan biri işsiz. Siz 13 yılda işsizlik sorununu çözemeyen bir iktidarın bundan sonra işsizlik sorununu çözebileceğine düşünebiliyor musunuz?Bunların çocukları çalışıyorsa sanıyorlar ki, herkesin çocuğu çalışıyor. Köşeyi döndüler sanıyorlar ki, herkes köşeyi döndü. Hayır, çocuklarımız işsiz. Bizim programımızda var, seçim bildirgemizi gençlere adadık. Gençlerin işsiz kalmasını istemiyoruz. Gençlere sözüm söz, işsizlikle mücadele tıpkı terörle mücadele gibi bizim birinci gündem maddemiz olacak.

CHP BU ÜLKENİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Türkiye’yi Ortadoğu bataklığından kurtaracağız. Onlar yapamadılar, Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklediler. Defalarca uyardım ‘yanlış yapıyorsunuz, kardeşi kardeşe kırdırıyorsunuz’ dedim. Bunun faturasını şimdi 78 milyon yurttaşımız çekiyor. Dinlemediler, ‘biz doğru yapıyoruz’ dediler. Gencecik çocuklar hayatlarını kaybettiler. Türkiye üzerinden silah gönderdiniz, kardeşi kardeşe kırdırdınız. Ortadoğu bataklığından, içinde bulunduğu ateş çemberinde Türkiye’yi çekip çıkarak parti CHP’dir. Çünkü CHP yurtta barış, dünyada barış diyen tek partidir. Bütün komşularımızla barış içinde yaşayacağız. Mısır’la ne sorunumuz var, Suriye ile savaşın bitmesi lazım, kanın durması lazım. Bizim ciddi, tutarlı, saygın bir dış politika izlememiz gerekiyor. Bunun ancak biz yapabiliriz. Çünkü biz CHP’yiz, çünkü biz bu ülkenin birleştirici gücüyüz.

ORTAK YAŞAMAYI SAVUNUYORUZ
Parlamentoda grubu olan 4 siyasi parti var. Bir parti malum, 13 yıl yetki verildi, Türkiye’yi hangi noktaya taşıdığı belli. İşsizlik, yoksulluk var, dış politikada gelip duvara dayandık, terör var, her türlü sorunumuz var ve sorunlarımız da artıyor. Bir başka parti, o da sağolsun her şeye ‘hayır’ diyor. Niye ‘hayır’ diyor onu da anlamadık. Her şeye ‘hayır’ diyorsan niye siyasete giriyorsun kardeşim, seçime niye giriyorsun sen, her şeye ‘hayır’ demek için mi? Bu ülkenin barışa, huzura, kardeşliğe, bu ülkenin birlikte yaşamaya ihtiyacı var, bunu sağlayacağız. Hiç kimsenin kimliğini, inancını, yaşam tarzını siyaset konusu yapmadım, yapmayacağız da. Biz bu ülkenin birliğini, beraberliğini savunuyoruz, biz ortak yaşamayı savunuyoruz. Kimlikler, inançlar, farklılıkların tamamı bizim zenginliğimiz.Koalisyon görüşmeleri sırasında, HDP ile MHP iki zıt parti. İki partinin tek ortak yönü şu vardı, ‘koalisyonda mutlaka CHP olmalı.’ Niçin, güven veren, halk için çalışan, sorunları çözen parti. Bunu gururla ve iftiharla her yerde dillendirebilirsiniz.

BU SEÇİMLER CUMHURİYETİ OYLADIĞIMIZ SEÇİMLERDİR
Diğer partiler bizim seçim bildirgemizi örnek aldılar. Türkiye’yi yönetmeye hazır tek parti CHP’dir. Halkın sorunlarını çözme konusunda en sağlıklı önerileri getiren parti CHP’dir.1 Kasım’da sandığa gidip oy kullanmanızı istiyorum. Bu seçimler ülkenin durumunu, çocuklarımızın geleceğini, terör belasını düşünerek sandığa gitmemiz gereken seçimlerdir ve bu seçimler cumhuriyeti oyladığımız seçimlerdir. O nedenle çok önemli. AKP 13 yılda bu toplumun hangi sorununu çözdü? Eğer bir ülkeye turist gelmiyorsa bunun bir nedeni var, eğer bir ülkede emekliler ‘biz geçinemiyoruz’ diyorsa, çiftçi ektiği ürünün karşılığını alamıyorsa, eğer bir ülkede gençler biber gazı, jopla tanıştırılıyorsa, gençler potansiyel suçlu olarak görülüyorsa bunun bir nedeni var. Bizim ülkemizde her şey var, eksik olan namuslu, dürüst, halkı düşünen siyaset.

YETKİYİ SARAYDAN DEĞİL, SİZDEN İSTİYORUM
İktidara geldiklerinde, ‘3Y ile mücadele edeceğiz’ dediler. ‘Yasakları kaldıracağız’ dediler. Haber alma hakkımızı kısıtlıyorlar, televizyonlara yasak getiriyorlar. Uydu yayınlarını kesmeye başladılar. Neden? Biz doğru haber almayalım diye. İktidarı övseler hiçbir şey olmayacak, eleştirdiler diye yasak getiriyorlar. Gazetecileri ölümle tehdit ediliyorlar. Bu ülkenin kadınlara, gençlere yapılan baskılardan arındırılması lazım. O nedenle bu ülkenin yeni bir siyaset anlayışına, yeni bir siyaset tarzına ihtiyacı var. Ben yetkiyi saraydan değil, yetkiyi sizden istiyorum. Yetki verin Türkiye’nin sorunlarını çözelim. Umuyorum, diliyorum 2 Kasım’da güzel bir Türkiye’ye uyanırız. Kavgasız, huzurlu, barış içinde yaşadığımız bir Türkiye için, gençlerimizin dövülmediği, özgürce meydanlarında gezdiği, halayların çekildiği bir Türkiye umuduyla…”