08.06.2016

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ATATÜRK HAVALİMANI VİP SALONUNDA YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI: BUNDAN SONRA KENDİ ÖNLEMİMİZİ KENDİMİZ ALACAĞIZ (8 HAZİRAN 2016)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU:
-BUNDAN SONRA KENDİ ÖNLEMİMİZİ KENDİMİZ ALACAĞIZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse şunu unutmasın: Bir kişi ölürüz, bin kişi geliriz. Hiç kimse bizi yıldıramaz" dedi. 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul’da şehit polislerimizin cenaze töreni sonrası Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda yaptığı basın açıklaması şöyle: 

POLİS BİZİM POLİSİMİZ, ŞEHİT BİZİM ŞEHİDİMİZ
Dün İstanbul’da yaralanan vatandaşlarımızı ve polis arkadaşlarımızı ziyaret ettik, geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Şehitlerimizin cenaze namazında beni üzen nokta şu: Ramazan ayında, mübarek bir ayda şehidimiz var ve cenaze namazını kılacağız. Hepimizin saygı duyması lazım. Polis bizim polisimiz, şehit bizim şehidimiz. Yani bu ülkenin, bu toprakların değeri. Ona önem vermek hepimizin ortak görevidir, vicdan borcumuzdur. Terörü elbette lanetleyeceğiz. Ama bizim güvenliğimizi sağlamak için canını feda eden şehitlere de borcumuz varsa sonuna kadar yerine getireceğiz.

KİMSEYE PABUÇ BIRAKMAM

Önce uyardılar “Cenaze törenine katılmayın” diye. Niye katılmayacağız? “Efendim olaylar çıkar sizi taşlayabilirler, yumurta atabilirler.” Eğer bir şehit varsa onun cenaze törenine katılmak benim namus borcumdur. Öyle yumurta atılacak, taş atılacak, birisi “Niye buraya geldiniz” diye bağıracak ve ben ona pabuç bırakacağım. Bırakmam arkadaşlar, bırakmam!

CAMİNİN AVLUSUNDA SİYASET YAPILMAZ
Cemaate özellikle buradan saygılarımı, hürmetlerimi sunmak istiyorum. Cemaat son derece saygılı bir şekilde namazı eda etmiştir. Ama aralarına katılan 5 – 6 kişi, sayıları bakın 5 – 6’yı geçmiyor, 5 – 6 kişi özellikle provokasyon yapıyor, bağırıyor, cemaati tahrik etmeye çalışıyor. Camide siyaset yapılmaz arkadaşlar. Caminin avlusunda siyaset yapılmaz. O nedenledir ki, cami cemaati namazını kılarken son derece saygın ve huşu içinde namazını kılmıştır.
Namaz sonrası bağıran bir kişi, hemen protokolün arkasında yer alıp sürekli bağıran bir kişi, Eski Cumhurbaşkanımızın, Başbakanın, İçişleri Bakanının önünden geçerek, benim de önümden geçerken bir kurşunu bana atmıştır. Kurşun bu. Eğilip yerden almak istedik, koruma arkadaşlar parmak izi nedeniyle kağıda sardılar ve aldılar. Biraz sonra bu kurşunu polise tutanakla teslim edeceğiz.

FERİŞTAHI GELSE İNANDIĞIM YOLDAN BENİ DÖNDÜREMEZ 

Ayıp olan nokta şu; bir kişi Cumhurbaşkanının önünden, Başbakanın önünden, İçişleri Bakanının önünden geçecek, gelecek benim önümden geçerken bana bu kurşunu atacak. Beni ölümle tehdit edecek sözde. Onun feriştahı gelse inandığım yoldan beni döndüremez, feriştahı gelse! Ben ülkemi seviyorum, insanımı seviyorum, insanım için öleceksem canımız fedadır. Beni üzen nokta bütün bu olayların emniyetin gözü önünde, hatta bir anlamda onun koordinasyonunda gerçekleşmiş olmasıdır. 5 – 6 kişi. Ama bize şunu söylüyorlar. “Kendi önleminizi kendiniz alın.” Göreceksiniz bundan sonra kendi önlemimizi kendimiz alacağız. Bakalım kim nasıl müdahale ediyor. Kimseye pabuç bırakmayacağız. Bu ülke sahipsiz bir ülke değildir.
Ben daha önce Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nde yaptığım konuşmada demokrasiyi savunmuş, özgürlükçü demokrasiyi savunmuş, parlamenter sistemi savunmuş, “Bunu bizim kanımızı dökmeden değiştiremezsiniz” demiştim. Şimdi bunun provalarını yapmaya çalışıyorlar. Bizim kanımızı dökerek rejimi değiştireceklerini sanıyorlar. Hiç kimse şunu unutmasın: Bir kişi ölürüz, bin kişi geliriz. Hiç kimse bizi yıldıramaz.