03.06.2016

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ADANA’DA TARIM SEKTÖRÜNDEKİ STK TEMSİLCİLERİYLE TOPLANTI SONRASI YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI: ALMAN PARLAMENTOSU İÇİN BÜYÜK BİR TALİHSİZLİK (3 HAZİRAN 2016)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU:
-ALMAN PARLAMENTOSU İÇİN BÜYÜK BİR TALİHSİZLİK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin dış politikada izlediği yanlış yol ve yöntemler kendi ağırlığını yeterince hissettirmemesine yol açıyor.” dedi.

Adana’da tarım sektöründeki STK temsilcileriyle bir araya gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, toplantı sonrasında yaptığı basın açıklamasında şöyle konuştu:

Değerli basın mensupları, tarım sektörünün bileşenleriyle çok güzel bir toplantı yaptık. Tarım sektörünün içinde olduğu sorunlar bütün ayrıntılarıyla aktarıldı. Bu işin yetkilileri tarafından aktarılması çok daha önemli. Ortada bir gerçek var. Tarım sektörünün giderek derinleşen sorunlarla karşı karşıya olmasına karşın yeterli çözümlerin üretilmediği ifade edildi. Pamuk, bölgenin bir dönem altını olarak tanımlanıyordu. Bugün pamuk üretiminin olmadığı, mısır üreticisinin yeterli geliri elde edemediği ve çiftçilerin büyük kısmının bankalara borçlu oldukları, bir anlamda borç batağında oldukları ifade edildi. TARSİM’in, yani Tarım Sigortası’nın beklenen işlevi tam yerine getirmediği ve bu alanda da sorunlar yaşandığı ifade edildi.

TARIMIN YENİ BİR POLİTİKAYA İHTİYACI VAR
Aynı şekilde; ürünlere verilen primler eğer zamanında açıklanabilirse, çiftçinin hangi ürünü ekeceği konusunda bir iradesinin ortaya çıkacağı ifade edildi. Biz ürünü ekiyoruz ama kaç lira prim alacağımızı bilmiyoruz. Dolayısıyla ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu da açıklıkla ifade edildi ve özellikle izlenen dış politikanın tarıma büyük ölçüde zarar verdiği, belli ülkelere ürün ihracatında zorlandıkları yine bütün bileşenler tarafından üç aşağı beş yukarı ifade edildi.
Kendileriyle üzerinde bir anlamda mutabakat sağladığımız konu tarımın yeni bir politikaya ihtiyacı olduğu ve dolayısıyla Adana’nın tarımda çok önemli bir yerinin olduğu, dünyanın üçüncü büyük ovalarından birisinin de Çukurova olduğu, dolayısıyla eğer tarıma önem verir, yeni bir politikayla güzel bir yol haritası belirleyebilirsek; Türkiye tarımda dünyada önemli ülkelerden birisi olarak kendi varlığını sürdürür. Bu konuda görüş birliğine de varmış bulunuyoruz.
Sorular varsa soruları alayım.

BU BİZİM KABUL EDECEĞİMİZ BİR TABLO DEĞİL

Soru-
Almanya parlamentosunun 1915 olaylarıyla ilgili bir kararı var. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Önce şu cümleyi kullanayım. Bir parlamentonun konusu bu olay olmamalı. Evvelki hafta Almanya’ya gittiğimde yaptığım bütün görüşmelerde bu tasarının çok yanlış olduğunu, Türkiye’yle Almanya arasındaki ilişkileri bozacağını, sadece Türkiye’yle Almanya arasında değil, Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızı, Türkleri ve Türk kökenli Alman vatandaşlarını da rahatsız edeceğini ve orada ciddi huzursuzluklara kaynaklık yapacağını ifade ettim.
Fakat anlayamadığım nokta şu değerli arkadaşlar. Neredeyse her hafta Merkel’le görüşme var. Sayın Merkel’le görüşülüyor. Neden bu konu yeterli ağırlıkla Almanya’ya hissettirilmedi? Biz muhalefet partisi olarak görüşmeleri yaptık ve o görüşmelerde düşüncelerimizi ifade ettik. Ayrıca ben 5 ayrı yetkili kişiye, siyasi parti liderleri başta olmak üzere mektup gönderdim ve bunun Türkiye’yle Almanya ilişkilerini zedeleyeceğini yine ifade ettim. Alman parlamentosunun konusunun bu olmaması gerektiğini ifade ettim. Bütün görüşmelerde bu ayrıca ifade edildi. Ama Türkiye’nin maalesef dış politikada izlediği yanlış yol ve yöntemler kendi ağırlığını yeterince hissettirmemesine yol açıyor. Ve bu tablo bizim kaldıracağımız, bizim kabul edeceğimiz bir tablo değil. Defalarca söyledik, ”Bu olay tarihçiler tarafından ele alınıp değerlendirilmesi gereken bir olaydır” diye.
Öyle anlaşılıyor ki Almanya “soykırım” olaylarında yanına bir kişi istiyor, bir devlet daha istiyor. Böyle bir arayışı var Almanya’nın öyle anlaşılıyor ve bu gerçekten Alman parlamentosu için de büyük bir talihsizliktir. Onu ifade etmek isterim.
Teşekkür ederim arkadaşlar.