05.07.2011

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN 05.07.2011 TARİHİNDE GRUP GENEL KURULU’NDA AÇIKLADIĞI “DEMOKRASİ MANİFESTOSU”

“SEÇMENİN OYUNA,

MİLLİ İRADEYE

VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE SAYGIMIZ NEDENİYLE YEMİN ETMEDİK...”

İNSANLIK TARİHİ, DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜK YOLUNDA BEDEL ÖDEYENLERLE DOLUDUR. O BEDEL ÖDEYENLERİN SAYESİNDE KAZANIMLAR ELDE EDİNİLMİŞTİR.

BİZ TÜRKİYE’DE EVRENSEL HUKUKUN, DEMOKRASİNİN, İNSAN HAKLARININ – SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ EKSİKSİZ UYGULANMASI İÇİN HER BEDELİ ÖDEMEYE HAZIRIZ.

TEHDİT VE ŞANTAJ’A BOYUN EĞMEYECEĞİZ

1- Milli İrade tutuklu; CHP bu demokrasi ayıbın içine sindiremediği için yemin etmiyor

2- CHP, ülkemize çok partili rejimi ve demokrasiyi getiren parti olarak, demokrasinin, hukuk devletinin, güçler ayrılığının ve milli iradenin ayaklar altına alınmasına karşı çıkıyor

3- CHP, güçler ayrılığı ilkesine inanıyor.

YARGI VESAYETİNİ DE,

YARGI ÜZERİNDEKİ VESAYETİ DE

KABUL ETMİYOR

4- CHP her vatandaşın verdiği oya saygılı olduğu ve her yurttaşın oyuna sonuna kadar sahip çıktığı için yemin etmiyor.

5- Çok iyi biliyoruz ki, vatandaşın verdiği oya

sahip çıkmak demokrasiye, seçme ve seçilme

hakkı ile milli iradeye sahip çıkmaktır

6- CHP olarak şunu açık ve net olarak söylüyoruz; Kendi yurttaşının oyuna sahip çıkmayan, çıkamayan bir parti, ülkesinin çıkarlarına da, demokrasiye de, temel hak ve özgürlüklere de,

milli iradeye de sahip çıkamaz.

7 - CHP, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin imzaladığı uluslar arası anlaşmalara, sözleşmelere saygı duyar. Bu saygının gereği olarak Anayasa’nın 90. maddesinin hayata geçirilmesinin, uygulanmasının gerekliliğine inanır.

8 - CHP insan haklarını, demokrasiyi her yerde ve her koşulda savunur.

9 - CHP, Milli iradenin sonucu olarak tecelli eden seçme ve seçilme hakkını askıya alan, uluslar arası hukuk anlayışına ters düşen uygulamalara da karşı çıkar

10-CHP Parlamento’nun işlevini el kaldırıp indirme olarak görmemektedir.

Yürütme organının her dediğini koşulsuz olarak yerine getiren bir parlamento, sağlıklı çalışan bir parlamento değildir CHP, güçler ayrılığı ilkesine inancının gereği olarak yargının, ya da yürütmenin yasama organına müdahalesini kabul etmez.

11- CHP haklarında hiçbir mahkumiyet kararı bulunmayan ve TBMM’ye gelip yemin etmeleriyle ilgili olarak da, hiçbir hukuksal engel bulunmayan milletvekillerinin hapishanelerde tutularak parlamentoya getirilmemesini, yemin etme haklarını kullanmalarının engellenmesini demokrasi ayıbı olarak görür

Sormak istiyorum,

Her tür yasal prosedüre uygun olarak halkın oylarıyla seçilip gelen milletvekillerinin yemin etmeleri engellenerek, hukuksuz bir şekilde hapiste tutulmasını hangi vicdanla bağdaştıracağız.

CHP, Recep Tayip Erdoğan’ın parlamentoda olamaması olayında olduğu gibi bu günde, demokrasi inancının gereği olarak kendisine yakışanı yapıyor ve halkın vicdanı olmayı sürdürüyor

12 – CHP, seçimlerden önce “Uzun Tutukluluk sürelerinden şikayet edenlerin”, seçimden sonra bu söylemini rafa kaldırarak, hiçbir hüküm giymemiş milletvekillerinin yemin etmemesini olağan karşılayan İKİ YÜZLÜ ANLAYIŞINI şiddetle reddediyor

13- Altını çizerek bir kez daha belirtmek istiyorum ki, CHP tutuklu milletvekillerinin yeminden sonra da yargılanmalarına karşı çıkmamakta,

Dokunulmazlık veya af istememektedir.

CHP sadece ve sadece hukukun üstünlüğünü,

TBMM’de halkın iradesinin egemen olmasını, evrensel hukukun gereği olarak seçilen milletvekillerinin yeminlerini ederek yasama görevine katılmalarını istiyor

14 – Masumiyet karinesi, hak mücadelesinde insanlık tarihinin en büyük kazanımlarının başında gelmektedir. Mevcut durum bu en temel insan hakkının en ağır ihlalidir. Biz yasama faaliyetinin saygınlığı bakımından da bu tutumu almaktayız.

15 – CHP 24. dönem yasama faaliyetinin bu koşullarda, yargının takdiri altında kaldığı inancındadır.

CHP Yasama organının ve 550 milletvekilinin bağımsız olmayan yargının hukuk dışı takdirine ve bu takdirin kapsama alanı içinde olmasına karşı çıktığı için haklı ve hukuki tavrını sürdürmektedir

16 – CHP, Türkiye’nin itibarının sadece içerde değil, dışarıda da zedelenmemesi ve yaşanan sorunların aşılması için tüm çözüm önerilerine açıktır.

Genel Başkan olarak bunu bir kez daha altını çizerek vurguluyorum.

ÇÜNKÜ,

SORUN SADECE CHP’NİN DEĞİL, TÜRKİYE’NİN SORUNUDUR