01.12.2018
01.12.2018
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi Prof. Dr. Mehmet Haberal Yüzme Havuzu Ve Sosyal Tesisleri Açılışına Katıldı
(01 Aralık 2018)
Efendim hepinize merhabalar, güzel bir gündeyiz, hava biraz serin ama gerçekten de güzel bir gündeyiz, umutlu bir gündeyiz, sevinçli bir gündeyiz. TBMM’nin Sayın Başkanvekili, değerli Haberal Hocamız, Sayın Belediye Başkanımız, değerli milletvekilleri ve siz saygıdeğer yurttaşlarım... Bir Belediye Başkanından ne bekleriz? Bir Belediye Başkanından biz sabah, öğle, akşam siyasi propaganda yapmasını istemeyiz. Bir Belediye Başkanından beklediğimiz iki şey var. Her gittiğim yerde söylerim; bir, seçildiğin andan itibaren vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayacaksın, sana oy versin veya vermesin bütün vatandaşları kucaklayacaksın, herkese eşit davranacaksın, birinci arzumuz bu. Eğer bir mahallede yoksulluk varsa, bir mahallede fakirlik varsa, o mahalle sana oy vermese bile önce hizmeti o mahalleye götüreceksin, yani yoksulluktan yana pozitif ayrımcılık yapacaksın, o insanlara hizmet götüreceksin. İkinci aradığımız husus ne? İkinci aradığımız husus şu; harcadığın her kuruşun hesabını belde halkına vereceksin, yani kul hakkı yemeyeceksin, yani dürüst davranacaksın, hizmeti dürüstçe götüreceksin. Belediye Başkanlarından bunu bekliyoruz. Sağ olun sizler de seçiyorsunuz. Fethi Başkan… Gerçekten de burası bir cumhuriyet mahallesidir aslında, Yenimahalle, cumhuriyet kurulduğu zaman yeni bir mahalle kuruyorlar adına Yenimahalle diyorlar. Ankara yeni kurulmuş ama güzel bir mahalle yaratmak gerekiyor. Bir dönem bu unutuldu ama Fethi Başkanın Başkanlığıyla beraber Yenimahalle yeniden eski görkemli günlerine kavuştu. Artık bu mahallenin yani Yenimahalle’nin, yani bu bölgenin, yani bu semtin artık uygar, çağdaş bir kent olduğunu sadece Ankara’da yaşayanlar değil, Türkiye’de yaşayan her vatandaş Yenimahalle’ye uğradığında bunu görüyor.
Peki Yenimahalle Belediye Başkanımız ya da Belediye Başkanlarımız bir tesis yaptıkları zaman kimin ismini versinler? Bizim toplumumuzun bir vefa duygusu vardır. Vefa duygusu çok önemlidir. Bir topluma hizmet eden, bütün hayatı boyunca kendisini hizmete adayan insanlara bizim bir vefa borcumuz vardır. O vefa borcunu nasıl yerine getiririz? Götürüp ona para vererek değil, ona bir şeyler söyleyerek değil ama onun ismini ölümsüzleştirerek, yazarak bir hizmeti yerine getirmiş oluyoruz. Haberal Hoca’yı ben yaklaşık 40 yıldır tanırım. Maliye Bakanlığında çalıştığım yıllarda Organ Nakli Vakfı’nı kurmak için gelmişti. O zaman Türkiye’de organ nakli çok fazla konuşulmazdı, hatta nasıl olur da Organ Vakfı kurulur diye eleştiriler de geldi. Ama bugün Haberal Hoca, gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti bayrağını uluslararası arenada göndere çeken bir bilim insanıdır. Onunla ne kadar övünsek, onu ne kadar övsek gerçekten de azdır. Sadece bir vakıf mı kurdu? Hayır, o vakfı sonra bir üniversiteye dönüştürdü. Eskişehir Yolu’nda görürsünüz üniversiteyi. Eskiden dağ, taş olan, bozkır olan bir yeri bir ormana çevirdi. Arada bir konuşurum kendisiyle, “oradaki her çam fidanı benim çocuğum gibidir” diyor. “Su gidiyor mu, gitmiyor mu köklerine onları kontrol ediyorum” diyor ve orayı şimdi bir orman alanına dönüştürdü. Bizim çocuklarımız orada okuyor, bu ülkenin çocukları orada okuyor, üniversiteye gidiyor çocuklarımız. Orada bilim öğreniyorlar, orada dünyayı öğreniyorlar, orada iyiliği, güzelliği öğreniyorlar, orada düşünmenin ne kadar değerli olduğunu öğreniyorlar. Dolayısıyla Haberal Hocamız bu ismi fazlasıyla hak ediyor. Ama o yine de çok mütevazı diyor ki, “benim ismimi buraya verdiniz, ben daha fazla çalışmak zorundayım.” Sevgili hocam, elbette siz fazla çalışıyorsunuz, elbette çalışacaksınız, biz size çalışmayın desek de siz çalışacaksınız. Çünkü siz hayatınızı insanlığa vakfettiniz. Nerede bir hasta varsa, nerede bir yoksul varsa Haberal Hocamız oradadır ve hizmet verir, sağlık hizmeti verir. Sağlık hizmeti vermek kolay bir olay değildir. Düşünün; sabahın erken saatlerinde başlayıp, gecenin geç saatlerine kadar bütün bir ömrü insanlığa adayacaksınız. Dolayısıyla sizin isminizin buraya verilmiş olması bizim açımızdan da, Yenimahalleliler açısından da, Şentepeliler açısından da bir onur ve gurur vesilesi. Lütfedip kabul ettiğiniz için ve Belediye Başkanımız da sizin isminizi buraya verdiği için ben de şahsen son derece mutluyum ve gururluyum. Sizinle onur ve gurur duyuyoruz hocam, bunu bir kez daha ifade etmek isterim.
Vefa duygusu, vatandaşına hesap verme duygusu, hiçbir vatandaşını ötekileştirmeden bütün vatandaşları kucaklama duygusu. Nedir bu? Bu memlekete huzurun gelmesidir. Biz kendi memleketimizde huzur içinde yaşamak istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz, hiç kimseyi kimliğinden ötürü, inancından ötürü, yaşam tarzından ötürü ötekileştirmek istemiyoruz. Biz 80 milyon bir arada bayrağımızın altında onurla, gururla, huzurla yaşamak istiyoruz. Ve bu mücadeleyi yapıyoruz. Belediye Başkanlarımızın da mücadelesi budur. Ve biz bu mücadeleyi yaparken zaman zaman eleştiri alabiliriz, olabilir hepimiz insanız, hatalarımız olabilir, eksikliklerimiz olabilir ama bir şeye inanıyoruz ve o inancımızla yol almaya çaba harcıyoruz, yol almaya devam ediyoruz. Halka hizmet etmek, doğruları söylemek, her ortamda doğruları söylemek ve bütün vatandaşları kucaklamak.
Ben bu hizmeti sizlere kazandırdığı için başta Belediye Başkanımız olmak üzere sizlere ve onu da tekrar seçeceksiniz. Bir de muhtarımız da burada, o da bu binanın kısaca yapılış öyküsünü anlattı. Gerçekten de muhtarlık kurumu çok önemlidir, bu topraklarda, yani Türkiye Cumhuriyeti topraklarında ilk seçim 1800’lü yıllarda Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Yani demokrasiye ilk adımı biz 1863 yılında yanlış hatırlamıyorsam bir muhtarlık seçimi yaparak geçmişiz aslında. Dolayısıyla muhtarlık kurumunun demokrasinin temel unsurlarından birisi olduğunu her yerde ve her ortamda ifade ederim. Muhtar kardeşimiz de kısa, özlü ve güzel bir konuşma yaptı. Sizin muhtarınıza da sizin önünüzde yürekten teşekkür etmek istiyorum, sağ olun, var olun diyorum efendim.
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024