14.05.2020
14.05.2020
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kovid-19 salgın hastalığı sürecindeki video konferans görüşmelerine, Veteriner Hekimler ile devam etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Veteriner Hekimlerin sorunlarını ve taleplerini dinledi, çözüm önerilerini anlattı.
Veteriner Hekim- Bugün yem hammaddelerinde birçok konuda dışa bağımlı hale gelmişiz. Bunun neticesinde de yem fiyatlarındaki artış yetiştiricilik girdilerini çok olumsuz etkilemiştir. Biz 2010 yılından itibaren çok yoğun olarak harekete geçen et ithalatı ve canlı hayvan ithalatına karşı dernek olarak birçok raporlar yazıp bakanlıklara sunmamıza rağmen meslek örgütlerimizin basın bildirilerine ve çabalarına rağmen canlı hayvan ve et ithalatı maalesef günümüze kadar artmış.
Veteriner Hekim- Şu anda Türkiye’de 35 binin üzerinde veteriner hekim olduğunu varsayarsak yüzde 80 veya yüzde 90 ya darp ya mobbing uygulamalarına, ya şiddete ya da tehditlere maruz kalıyoruz.
Veteriner Hekim- Yerel yönetimlerin getirdiği bu üretim ve kooperatifçiliğe destek çalışmaları çok önemli. Biz veteriner hekimler olarak üretimin içinden gelen insanlar olarak bunu biliyoruz ve bunu çok önemsiyoruz.
Veteriner Hekim- Merhaba, çok teşekkür ederiz böyle bir imkan tanıdığınız için. Çünkü devlete yakın yukarıda hiç kimse serbest veteriner hekimlere elini uzatmamıştı. Bu büyük bir şans bizim için.
Veteriner Hekim- Süt işleyen yerel işletmeler Trakya’mızda iyice azalmaktadır. Geçmişte 200’e yakın mandıra varken Trakya’da şu anda sayımız 30’lara inmiştir.
Veteriner Hekim- Bugün kamuda çalışan veteriner hekimlerimiz ya da serbest veteriner hekimlerimiz maalesef bakanlığın çıkarttığı mevzuatlarla birer evrak takip memuru haline getirilmiştir. Halbuki hekimler sağlık hizmetleri üzerine hizmetlerini verebilecek ortamların oluşturulması, önlerinin açılması gerekir.
Veteriner Hekim- Özelleştirme politikalarının ağır faturası altında hayvancılık sektöründe yaşanan sorunların altında veteriner hekimlik mesleği.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Özlük haklarıyla ilgili hemen hemen birden fazla arkadaşım veterinerlerin özlük haklarından söz etti. Örneğin hekimlere yönelik şiddet uygulaması olduğunda işte onunla ilgili bir yasal düzenleme yapıldı ama veteriner hekimler de şiddet görüyorlar, onlar da şiddete maruz kalıyorlar, onların benzer aynı tablo içinde olmaları gerekirdi diye. Doğrudur belki önümüzdeki süreç içinde o yasal düzenlemeye bir ilave yapılabilir veteriner hekimler diye bir ilave yapılabilir.
Kırsalda aile işletmeciliğinden özellikle hayvancılıkta aile işletmeciliğinden hemen hemen bütün arkadaşlar söz ettiler ve aile işletmeciliğinin korunması ve teşvik edilmesi gerektiği üzerinde de bütün arkadaşlarımız durdular. Bizim parti programında da zaten aile işletmeciliği var. Artı bütün söylemlerimizde de bir şekliyle hayvancılıkta aile işletmeciliğinin çok değerli olduğunu, dolayısıyla eğer aile işletmeleri teşvik edilirse, yeteri kadar özendirilirse bunların işsizliği önleme açısından da büyük roller üstlenebileceklerini biz de dile getiriyoruz. Veterinerler ile doktorları ayırmamak da gerekiyor. Bu çerçevede belki önümüzdeki süreçte devletin yeniden yapılandırılması veya bakanlıkların yeniden yapılandırılması gündeme geldiğinde belki bu konu biraz daha ciddi olarak ele alınabilir.
İthalata bağımlılık, özellikle yemde ithalata bağımlılık yani dışarıdan yem gelmediği sürece hayvancılıkta istikrarı sağlamanın mümkün olmadığını, yemi sağlamanın mümkün olmadığını, bu potansiyelin Türkiye’de olmasına karşın bu potansiyelin yeteri kadar harekete geçirilmediği de ifade edildi. Zaten sadece yemde değil canlı hayvanda, ette ve pek çok üründe maalesef tarımda Türkiye net ithalatçı konuma gelmiş durumda. Eskiden kendisine yeten bir Türkiye’nin, ihracat yapan bir Türkiye’nin bugün geldiği nokta hepimiz açısından da aslında ibret verici.
Meslek odalarının asıl amacı kamu yararıdır. Yani kamu yararını savunmaktır. Dolayısıyla kamu yararını savunan meslek kuruluşlarının siyasal bazda bir ayrımcılığa tabi tutulması doğru değil. Kentle kırsal arasında sağlıklı bir işbirliğini kurma konusunda bizim büyükşehir belediyelerimiz özel bir çalışma yapıyorlar. Kooperatiflerden ürün aldıkları zaman bunun ihalesi söz konusu değil. Tamamen pazarlık usulü kooperatif yöneticileriyle belediye yöneticileri bir araya geliyorlar, çalışıyorlar.
Özelleştirmenin sonucunda şu gerçek ortaya çıktı yani çiftçi bazı tekellere mahkum edildi. Yem konusunda, et konusunda, canlı hayvan konusunda tekellere teslim edildi, süt konusunda. Dolayısıyla tekellerle çiftçinin rekabet edebilme şansı yok çünkü gücü yok. Artı elde ettiği ürünü belli bir süre içinde satmak veya tüketmek zorunda.
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024