22.11.2018

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI ERGÜN ATALAY'I ZİYARET ETTİ

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI ERGÜN ATALAY'I ZİYARET ETTİ
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ı Türk-İş Genel Merkezi'nde ziyaret etti.
Ziyarette Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç eşlik etti.


Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrasında düzenlenen basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu:

Kemal KILIÇDAROĞLU-Sağ olun Sayın Başkan, çok teşekkür ederim. İkramlarınız için de, kahvaltı için de son derece teşekkür borçluyuz sizlere. Sendikacıların sofrasına oturmak bizim için bir onur, bir gurur vesilesi. Bu vesileyle tekrar ikramınız için teşekkürlerimi sunuyorum.
Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi başta asgari ücret olmak üzere, kıdem tazminatı olmak üzere, iş kazaları, emeklilikte yaşa takılanlar gibi pek çok konuyu birlikte değerlendirdik. Biz halkın partisi olarak, yani Cumhuriyet Halk Partisi olarak toplumun her kesiminin sorunlarını dile getirmekle görevliyiz. İşçilerin büyük sorunları var, sigortasız çalışan binlerce işçi var, sendikasız binlerce işçi var. Hatırlar belki gazeteci arkadaşlarım, kayıt dışı istihdamla mücadele diye defalarca program açıklandı. Ama bu programların hiçbirisi tutmadı, binlerce işçi kayıt dışı çalışmaya devam ediyor. Kayıt dışı işçiliği önlemek istiyorsanız bunun bir tek yolu var, dünyada bilinen en geçerli, en etkin yolu sendikalaşmaktır, örgütlenmektir. İşçiler örgütlenirse o işyerinde asla ve asla kayıt dışı ekonomi de olmaz, kayıt dışı istihdam da olmaz. Eğer bir iktidar gerçekten de bu konuda samimiyse örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırmış olur.
Asgari ücretle ilgili bizim duyarlığımız öteden beri var. Asgari ücret 900 küsur lira civarındayken biz asgari ücretin net bin 500 lira olmasını istemiştik. Hükümet ‘bin 500 lira olmaz, bunu yapamazsınız’ demişlerdi. Biz bütün Belediye Başkanlıklarımızda asgari ücreti net bin 500 lira yaptık. Bunun uygulanabilir olduğunu belediyelerde gösterdik; ki belediyeler çok daha küçük ekonomik bütçeleri olan kuruluşlar. Bir belediye bunu uyguluyorsa herhalde devleti yönetenlerin de elinde çok daha büyük imkanlar var ve bunu uygulamaları gerekirdi.
Şimdi Sayın Başkan 2 bin lira olması konusunda bir düşüncesi var. Bizim düşüncemiz biz daha önce seçim bildirgemizde de söylemiştik 2 bin 200 lira olması gerektiği konusunda. Ama Sayın Başkan güzel bir çıkış yapıyor, Asgari Ücret Tespit Komisyonuna bir kadını görevlendireceğiz, o çalışacak. Ben geçen Salı günü grup toplantısında ‘bir ev hanımını çağırırsanız tasarruf nasıl yapılır, hükümete öğretir, iktidara öğretir’ diye demiştim. Siz de asgari ücretle, yani bin 600 lirayla, ya da onların öngördüğü bir rakamla bir evin nasıl geçineceğini veya geçinemeyeceğini, içinde yaşadıkları sorunları belki iktidara aktarabilir diye düşünüyoruz.
Değerli arkadaşlarım, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili önerilerimizi daha önce de parlamentoya sunduk, fakat iktidar partisinin ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Ama biz emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz.
İş kazaları sorunu gene gerçekten önemli, Avrupa'da birinciyiz ve dünyada da üçüncüyüz iş kazalarında. Terörden daha fazla iş kazalarında can kaybımız var. Küçük çocuklar var, kadınlar var, yaşlılar var, gençler var. Hemen hemen her kuşaktan çalışan insanlar şu veya bu şekilde iş kazalarında hayatlarını kaybediyorlar. Bunlara iş cinayetleri deniyor. Çünkü gerçekten de önlem alınmadan işçiler iş alanına sürülüyorlar ve doğal olarak kazalar meydana geliyor ve işçiler hayatlarını kaybediyorlar ve kaybederken aslında değerli arkadaşlarım onların aileleri var, onların çocukları var, yani bir kişinin hayatını kaybetmesi değil, bir ailenin tümüyle karartması ve kaybetmesi anlamına geliyor. O açıdan da son derece duyarlıyız ve duyarlılığımızı da koruyoruz.
Bugün Malatya’da bir otobüs kazasında 7 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yanlış hatırlamıyorsam 14 de yaralımız var, ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz.
Sayın Başkan, taşeronlaşmayı siz de, biz de Türkiye’nin gündemine getirdik. Taşeronlaşmanın engellenmesi gerektiğini söyledik, her işçinin kadrolu olması gerektiğini ifade ettik. Taşeronlaşmanın çağdaş kölelik olduğunu söyledik. Bu konuda büyük adımlar attık, mücadele ettik. Sonuçta bir grup işçi şöyle veya böyle kadroya geçti. Fakat daha hala kadroya geçemeyen binlerce işçi var. Bu mücadeleyi siz yaptığınız sürece biz de size destek olacağız. Ama biz alanlarda da, biz parlamentoda da, parlamento dışındaki ortamlarda da taşeron işçilerin kadroya geçmesi konusunda her türlü mücadeleyi yapacağız. Kanun tekliflerini hazırladı arkadaşlarımız onu vereceğiz. Sizden sadece ve sadece şunu bekliyoruz, söylemlerinizi dile getiriyorsunuz, her ortamda dile getiriyorsunuz, medyadaki arkadaşlarımdan istirham ediyorum Sayın Başkanın söylemlerine biraz daha yer veriniz. Yani Türk-İş gibi bir kurumun, Türkiye’nin bakın işçi hareketinde Türkiye’nin en temel kurumlarından birisi Türk-İş’tir. İşçinin, emeğin, alın terinin temsilcisi bir kurumdur bu. Uluslararası alanda Türkiye’yi temsil eden bir kurumdur, İLO’da Türkiye’yi temsil eden bir kurumdur. Türk-İş gibi bir kurumun, yani milyonlarca işçinin sesi olan, onların sorunlarını dile getiren bir kurumun söylemlerinin medyada yer almaması bir demokrasi ayıbıdır. Taşeron işçinin sorununu kim dile getirecek? Sendikacı dile getirecek. Asgari ücret sorunu var. Asgari ücret 2 bin lira isteniyor. 2 bin lira nedir arkadaşlar, 2 bin lira nedir! 2 bin lirayla kira mı ödenir, 2 bin lirayla ev mi geçindirilir, 2 bin lirayla çocuğun masrafı mı karşılanır, 2 bin lirayla günde üç öğün yemek mi yenir? 2 bin lirayla günde üç öğün yemek yese, simit yeseniz onu bile karşılamıyor. Ama mütevazi davranıyorlar 2 bin lira istiyorlar, net 2 bin lira. Asgari ücretten vergi alınıyor. Asgari ücretten vergi alınması başlı başına bir ayıptır. Gidin bakın vergi şampiyonları listelerine bakın. Asgari ücretli asgari vergi yükü altında ezilmektedir. 2 bin lira alacak ve ne yapacak? Gidecek yüzde 18 KDV ödeyecek 2 bin lirayla. Yüzde 18 KDV, gelir vergisi, damga vergisi, harçlar, her şey ödeyecek.
O açıdan iktidar olanların işçinin sesini duymaları gerekir. Saraylarında oturarak işçinin sesini duymayanlar topluma karşı sağırdırlar. Toplumun sesine kulak kabartmaları gerekir diye düşünüyorum. Sayın Başkan tekrar teşekkür eder, sizlere ve arkadaşlarınıza saygılar sunarım. 
Ergün ATALAY- Efendim sağ olun. Bu vergiyle ilgili; Ocak ayında 2 bin 500 lira alan arkadaşımız Aralık ayında 2 bin 140 lira para alıyor. Yani bize sözleşmelerde hiç zam falan vermesinler, Ocak ayında aldığımızı Aralık ayında versinler. Bununla ilgili kapsamlı bir rapor burada. Bu da efendim Zonguldak’taki kazayla ilgili bilgi notu.
Genel Başkanım, bir de 2 bin lirayı biz şimdi Aralık’ta 2 bin lirayla başlayalım diyoruz. Yani şimdi yanlış anlaşılmasın yani Aralık’ta başlayarak 2 bin lirayla başlayalım diyoruz. Onun üzerine enflasyon neyse onu koyalım.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Enflasyonun altına düşmeyin Sayın Başkan. Yani mutfakta yangın var, o yangını görmezlikten gelmeyin. Gelmiyorsunuz zaten. Diyorsunuz 2 bin lirayla başlayalım, sonra enflasyon arttıkça onun üzerine ilave edelim. Biz de size destek vermeye devam edeceğiz Sayın Başkan.