24.04.2021

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, TELE-1 TV CANLI YAYININA KATILDI (24 NİSAN 2021)

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TELE 1’de “Gündem Özel” programına konuk oldu. Gazeteci Merdan Yanardağ’ın sorularına yanıtlayan ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
https://youtu.be/yOjHNiXPGNA


“BUNU ARAŞTIRMASI GEREKEN TARİHÇİLER (ABD Başkanı Joe Biden'ın ‘soykırım’ açıklaması beklentisi) Geçmişte acılar yaşandı mı, yaşandı. Bunu inkâr eden var mı, yok. Bunu incelemesi gereken kim, tarihçiler. Tarihçilerin görevinin siyasetçilerin görevi olmaması lazım diye düşünüyorum. Türkiye bu konuda hazır mı, evet hazır. Hatta Ermenistan'a çağrı yapıldı, 'Siz de açın arşivlerinizi bağımsız tarihçiler gelsinler baksınlar.' Belirli çevreler Türkiye'yi sıkıştırmak için kullanıyorlar. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlar büyük ölçüde çözüldü, Karabağ'da işgal altındaki topraklar alındı. Dolayısıyla Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkilerini geliştirmesi gerekiyor bu süreç içinde. 
BİR DEVLETİN İTİBARI İŞTE BÖYLE SIFIRLANIR: (Washington Büyükelçiliği görevine Hasan Murat Mercan’ın atanması) Şu anda bir dış politika yok. Ana ekseni ne? ‘Yurtta barış dünyada barış.’ Bu eksenden vazgeçtik mi, vazgeçtik. Kim Dışişleri Bakanı? İbrahim Kalın mı? Sayın Çavuşoğlu mu? Yoksa Milli Savunma Bakanı mı? İletişim Başkanı mı? Her kafadan ses çıkıyor. Dış politika, bir ulusal politika olmak zorundadır. Niçin Mısır’la kavga ettik? Şimdi aracı koyuyoruz. Dış politika günlük inşa ediliyor. Rüşvet alan birinden büyükelçi olur mu? Bir yere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil etmeye gönderiyorsunuz. Bir devletin itibarı nasıl sıfırlanır, işte böyle sıfırlanır. Büyükelçi deneyimi hiç olmayan kişiler dünyanın en önemli merkezlerine gönderiliyorlar. Bir kişiyi getiriyorsunuz, niçin? Sarayın yanında durmuş diye. ‘Gel kardeşim, seni Washington’a büyükelçi yaptım.’ Olmaz.
TARİHİNİ BİLMEYEN İNSANIN ÜLKE YÖNETMESİ MÜMKÜN DEĞİL: (23 Nisan kutlamalarının salgın sebebiyle kısıtlanması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anıtkabir’deki törene katılmaması sorusu üzerine) Devleti yöneten kişinin o devletin tarihine saygı duyması gerekir. Devleti yöneten kişinin TBMM’nin önemini kavraması gerekir. TBMM, 115 milletvekili ile toplanmış ise, 115 milletvekilinin ne yaptığını biliyor ise, o gün o saatte ayrı bir toplantı yapmaz. TBMM, kuruluşunun 101. yılında özel bir toplantı yapıyor. Bütün partilerin yetkilileri 10’ar dakika konuşuyor, ama Cumhurbaşkanı gidip açılış yapıyor, yandaş medya canlı yayınlıyor. Bu ne demektir? TBMM’ye saygı duymuyor demektir. Kendi tarihini bilmeyen bir insanın ülke yönetmesi mümkün değildir. Sorun bir gün sorunu değil, sorun devletin yönetilememesi sorunudur. Şu an Erdoğan, tek kişilik hükümet. Tek kişilik hükümet Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetemiyor. Bir insan ancak ülkesine ihanet ederse bu tür politikalar oluşturabilir. Oysa biz ülkemize sahip çıkmak istiyoruz. Bu ülkeye hizmet eden bütün kişileri rahmet ve minnetle anmak istiyoruz.
ARKA KAPIDAN YAPIYORLAR: (‘128 milyar dolar nerede’ sorusunun engellenmesi) Merkez Bankası yeni döviz satmıyor. Merkez Bankası’nın yasayla tanınmış görevi var. Merkez Bankası’na günlük siyaset müdahale edemez ve dünyada saygınlığı vardır. 128 milyar doları satıyorsunuz; nasıl sattığınız, kime sattığınız belli değil. Niçin açıklanmıyor? Bu ne demektir? Arka kapıdan yapıyorlar. Bu ne demektir? ‘Ben yasama organının çıkardığı kurala uymuyorum’ demektir.
TÜRKİYE FELAKETLE KARŞI KARŞIYA: (128 milyar dolar rezerv tartışmasında birbirinden farklı açıklamaların yapılması) Bu açıklamaları Merkez Bankası’nın yapması lazım. Lütfü Elvan da açıklama yapmak istemedi. Merkez Bankası’nın açıklaması gerektiğini ifade etti. Kamu zararının 256 milyar TL olduğunu söyleyen uzmanlar da var. Merkez Bankası Başkanı diyor ki ‘Rezerv kaybımız yok, yer değiştirdi’ diyor. Eskiden bu senindi şimdi senin değil ki. Sen bunun mülkiyetini kaybettin. Bu para senin değil ki. Hırsız bir malı çalarsa o mal da el değiştirmiş oluyor. 128 milyar doları bizim bilmemiz lazım, eğer bu ülkede şeffaflık varsa. 128 milyar doları soruyoruz, tık yok, her kafadan bir ses. Şimdi, açıklıyor, ‘Pandemide kimsenin burnu kanamadı.’ Milyonlarca kişi bedel ödedi, evlerine ekmek götüremedi, bir patates için insanların nasıl kavga verdiğini görmüyorlar mı? Bizim gördüğümüz Türkiye’yi görmüyor bunlar. İnsanlar ölüyor, intihar ediyor, insanlar perişan. Bunlar otursunlar kalsınlar, CHP’li belediyelere dua etsinler. Bu devlet, 83 milyonun devletidir. 128 milyar doları sen kimlere verdin, ben bunları öğrenmek zorundayım. Merkez bankalarının dünyada bir önemi vardır. Şimdi, neredeyse altı ayda bir başkanı değişiyor. Devleti yönetemiyor bunlar. Tam bir bataktalar. Tam bir felaketle Türkiye karşı karşıya. Böyle bir anlayışla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetemezsiniz.
DEMOKRATİK YOLLARLA İNDİRECEĞİZ: (CHP’nin çözümü) Seçim. Gideceğiz, demokratik yollarla indireceğiz. Başka birisi gelsin. Başka biri örnek olacak. İsrafı önleyecek. Fedakarlığı, önce döviz bazlı ihale alanların yapması lazım. Dövizle garanti verdiğin bütün bunların tamamını, ‘gel kardeşim paranı al’ diyeceğiz. Torunlarımızı dahi borç altına sokacak felaketten, Türkiye’yi çıkaracağız. Ekonomik Sosyal Konseyi toplayacağız. Dünyaya güven vermeniz lazım. Herkes Romanya, Bulgaristan, Sırbistan’a gidiyorlar. Dünyaya güven vermek zorundasınız. Adaletin olmadığı yerde hiçbir yabancı yatırımcı gelmez.
BU ÜLKENİN HARAMİLERDEN KURTULMASI LAZIM: (Londra mahkemelerinin yetkili kılınması) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ihale yapıyorsunuz, dolar bazında yapıyorsunuz, sorun çıktığı zaman Londra Mahkemeleri. Hepsinin üstesinden geleceğim. Bu ülkede demokrasiyi, hakkı, hukuku ve adaleti mutlaka sağlayacağız. Bu ülkenin haramilerden, gözü doymayan insanlardan kurtulması lazım.
SONBAHARDA ERKEN SEÇİM OLABİLİR: (Erken seçim tartışmaları) Koşullar Türkiye’yi erken seçime götürecek. Sonbaharda büyük olasılıkla erken seçim olabilir.
ADAYLIĞI OTURUP KONUŞACAĞIZ: (Cumhurbaşkanı adaylığı) Bizim ittifakımız eşitler arasında bir ittifaktır, her parti aynı ağırlıktadır. Dolayısıyla seçimler sırasında oturup konuşmak zorundayız.
MAKUL MANTIKLI KARAR VERECEĞİZ: (Millet İttifakı’nın kriterleri) Bunlardan biri güçlendirilmiş parlamenter sistemden neyi anlıyoruz? Bu bizim birinci görevimiz. İkincisi, elbette bir cumhurbaşkanı adayı olacak. Burada da oturup konuşacağız. Her parti ayrı ayrı mı çıkaracağız, oturup konuşacağız. Millet İttifakı üzerinde demokrasi var. Cumhur İttifakı’nda bu yok. Kendi akıllarını saraya kiraya vermiş durumdalar. Biz öyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Makul, mantıklı karar vereceğiz.
BEN GÖRÜŞSEM MANŞET YAPARLARDI: (Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer ile görüştüğü iddiaları) CHP bir konuyu araştırmadan o konu hakkında bir şey söylemez. Onu araştırıyoruz. Yiğit Bulut, ‘Türkiye’nin hiçbir zaman satılabilir rezervi olmadı’ diyor. Diğeri ‘sattık’, diğeri ‘duruyor’ diyor. Ürettikleri her yalan, ağızlarına yüzlerine bulaşıyor. 128 milyar dolar eğer yalansa neden pankartı indiriyorsun? Neden kamuoyu onu bilmesin istiyorsun? Merkez Bankası Başkanı ortak yayında bu konuları bilen biri yayına katılıp soru sormak istemiş ama yayına almamışlar. Kripto meselesine gelince bu adam bu vurgunu vururken MİT var mı, polisi var mı, hâkimi savcısı var mı, Maliye Bakanlığı var mı, MASAK var mı? Bu adam vurgun yaparken konuşmadılar da kaçınca neden konuşmaya başladılar? Bizim öyle bir şeyimiz yok. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak benim görevimdir. Bu ülkede kimliği, inancı ne olursa olsun, benim görevimdir. Vurguncuya hesap sormak benim görevimdir. Nasıl hesap soracaksın? Kaçmadan soracaksın. Bizi takip ediyorsun, bizi bırak. Türkiye’yi soyanları takip et. Bu adam bu vurgunu yaparken bu hükümet neredeydi bakanlarla beraberdi, fotoğraf çekiliyordu. Ben görüşsem manşet yaparlardı. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetemiyorlar.
BU ADAM KORUDUĞU SİYASETÇİLERİ AĞIRLAYACAK: (Hükümetin darbe uyarıları) Gündem yaratma. ‘Acaba toplumun dikkatini nereye çekebilirim?’ Emekli amiraller bildiri yayınlar, efendim darbe yapacak. Ayağına kelepçe takıyor. İki milyar doları tokatlayan adama niye takmadın? Bu adam burada koruduğu siyasetçileri yurt dışında ağırlayacak hepsinin tanığı olacağız.
VATANI ARSA ARAZİ ÜZERİNDEN GÖRÜYOR: (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘arazi arsaya dönüşünce değerlenir’ açıklaması) Bu tanımı yapan kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sevmeyen kişidir. Beyefendi Süleyman Şah Türbesi’ni kaçıran kimdi? Vatanı arsa arazi üzerinden görüyor.
İTTİFAK İLE BELİRLEYECEĞİZ: (Yavaş ile İmamoğlu’nun isminin cumhurbaşkanlığı adaylığında geçmesi) Önce şunu ifade edeyim, iki belediye başkanı arkadaşımız da son derece başarılı, hazmedemeyen bir iktidar var. Ama biz tek başımıza belirlemeyeceğiz. İttifak ile belirleyeceğiz. Önce yöntemini belirleyeceğiz. Bizim adayımız budur ya da şudur diye o tuzağa düşmeyeceğiz. Önce biz ilkeler konusunda anlaşacağız. Neyi nasıl, hangi sürede yapacağımızı beraber belirleyeceğiz. O zaman biz vatandaşa güven vermiş oluruz. Her bir parti, yarın seçim olacakmış gibi zaten çalışıyor. İttifaka dahil olmayan, iki pati daha var gelecek ve deva partisi çalışmalarını paylaşılıyor. İttifaklar zamanı gelince yeri gelir konuşulur
ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR, TUTMUYOR: (CHP’li vekillere gelen fezlekeler) Ne yaparlarsa yapsınlar. Kumpas kurmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama tutmuyor. Ne yapıyorsak söylüyoruz. Yeni bir siyaset anlayışı. Bunu yapmak istiyoruz. Düzgün, ahlaklı, adaletli olacaksınız.
ÖLENLERİN SORUMLUSU BUNLAR: Bilim Kurulu’nun ne söylediğini biliyor musunuz? Ben bilmiyorum, 600 milletvekili de bilmiyor, vatandaş da bilmiyor. Kim karar veriyor? Erdoğan. Sen doktor musun? Doktor değilsen nasıl karar veriyorsun. Barolar kongre yapmayacak. Beyefendi yapıyor. Bir de gurur duyuyor. Akla bakar mısınız? Devlet yönetimindeki sorumsuzluğa bakar mısınız? Suç ama adamına göre suç. Kayseri’de 16 yaşındaki kıza, kâğıt toplayıcısına ceza yazıyorsunuz ama öbür taraftan dilediğinizi yapıyorsunuz. Ölenlerin sorumlusu kim? Bunlar. İnsanlar ölüyor, her alanda kaybediyoruz.
BEN DEĞİL İTTİFAK KARAR VERECEK: (Adaylık için önerilirse) Olur tabi, Cumhurbaşkanı adayı olmak onurlu bir görev aslında ama dediğim gibi buna ben değil ittifak karar verecek.”