12.07.2018

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU SREBRENİCA SOYKIRIMI ANMA TÖRENİNDE KONUŞTU

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU SREBRENİCA SOYKIRIMI ANMA TÖRENİNDE KONUŞTU (11 TEMMUZ 2018)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeri geldiği zaman bize ders vermeye kalkar, Türkiye’yi eleştirirler. Avrupa’nın önce Bosna Hersek’te yaşanan katliamın kara lekesini kendi alnından silmesi lazım. Hala o yara kapanmamıştır. Bana ders vermek istiyorsanız önce dönüp kendinize bakacaksınız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Srebrenitsa soykırımının 23. yılı nedeniyle İstanbul Kartal'da Bosna-Sancak Derneği tarafından düzenlenen anma törenine katıldı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun anma töreninde yaptığı konuşma şöyle:



BÜTÜN KATLİAMLARA KARŞI TOPYEKÛN BİR ARADA OLMAK ZORUNDAYIZ
Efendim buraya gelmeden önce Bosna Sancak Derneği’ne uğradık. Orada bize bir film izlettiler, filmin sonunda konuşacak hiçbir şey yoktu. Gencecik insanlar acımasız eller tarafından katledilip bir çukura atılıyordu. Biz şimdi 21’inci yüzyıldayız, söylediğim film 21’inci yüzyılın eşiğinde gerçekleşen bir olay. Üstelik uygarlığın beşiği saydığımız Avrupa’da yaşanan bir olay. Bütün dünyaya demokrasi dersi vermeye kalktığı zaman en çok konuşan kıtadan söz ediyorum, Avrupa’dan. Binlerce kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi katledildi kadın, çocuk, yaşlı, genç ayrımı yapılmaksızın. Bugün biz bu acıları paylaşmak için, bunu unutmamak için buradayız. Eğer insanlık ölmediyse bütün katliamlara karşı topyekûn bir arada olmak zorundayız. Kişiler kimlikleri dolayısıyla yargılanamazlar, kimlikleri dolayısıyla ölüme mahkum edilemezler, kimlikleri dolayısıyla ötekileştirilemezler. Eğer insan Allah’ın yarattığı en değerli varlık ise kimliğiyle, inancıyla bir insandır ve onun kimliğine de, inancına da hepimizin saygı duyması gerekir. Bosna Hersek’te yaşanan olay bir kimlik olayıdır. Bir kimliği ve bir inancı yok etmek için, o kıtadan silmek için hain ellerce yapılan bir katliamdır. Onun askeri üniforma giymesinin hiçbir önemi yoktur. Sivil kıyafetle gezmesinin de hiçbir önemi yoktur. Önemli olan bir kimliğe ve bir inanca olan düşmanlıktır. Biz neden hep şunu söylüyoruz, kimlik üzerinden siyaset yapılmaz, inanç üzerinden siyaset yapılmaz, siyasetin alanı başkadır, farklı bir konu olmak zorundadır siyasetin alanı. Kimlik üzerinden siyaset yaparsanız sonuç gelir katliamlara dayanır. İnanç üzerinden siyaset yaparsanız sonuç gelir katliamlara dayanır.
ÖNCE DÖNÜP KENDİNİZE BAKACAKSINIZ
Dünya siyasal tarihine baktığınızda 100 yıl savaşları dediğimiz 100 yıl devam eden bir kitle savaşını hep birlikte öğreniriz, 100 yıl savaşları. Aynı inançtan fakat farklı mezheplerden olan Hristiyan dünyasının 100 yıl yaptığı katliam, 100 yıl savaşları olarak siyaset tarihinde yer almıştır. Bugün Ortadoğu’da benzer bir olayını yaşıyoruz. Dolayısıyla bugün Bosna Hersek’te yaşanan bir katliamı anıyoruz. Bunu unutmamak gerekiyor. Eğer unutmazsak çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara soykırımın ne kadar yanlış olduğunu, ne kadar kötü olduğunu, bir insanlık suçu olduğunu anlatabilirsek kendi çocuklarımıza çok daha güzel bir dünyayı teslim etmiş oluruz. Dünya hepimize yetecek kadar büyük. Çevremizi güzelleştirmek, bir arada yaşamak, beraber yaşamak, huzur içinde yaşamak, barış içinde yaşamak bizim neyimize yetmiyor?
Bosna Hersek’te yaşanan katliamın bir başka acı tablosu daha var, o acı tablo en az katliamlar kadar ağır bir tablodur. Tabloyu doğuran olay şudur, Avrupa’nın göbeğinde binlerce insan, çoluk, çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek denmeden kimlikleri ve inançları nedeniyle katledilirken Avrupa’nın büyük bir kesiminin sessizliğini korumasıdır. Katliamı bildiği halde sesini çıkarmamasıdır. Yeri geldiği zaman bu kitle bize ders vermeye kalkar, yeri geldiği zaman Türkiye’yi eleştirirler. Avrupa’nın önce Bosna Hersek’te yaşanan katliamın kara lekesini kendi alnından kaldırması, silmesi lazım, bunu yapması lazım önce Avrupa’nın. Hala o yara kapanmamıştır. Bana ders vermek istiyorsanız önce dönüp kendinize bakacaksınız. Bütün bu gerçeklerin sizler tarafından unutulmaması lazım. Ama bir şeyi daha unutmamak gerekiyor. Kin üzerine inşa edilen bir siyaset de olmaz. Kin bizim kapımızdan içeri girmemelidir. Anadolu toprakları huzur üzerine inşa edilmiştir, kavga üzerine değil. İster açın bakın Hacıbektaş’ı Veli’ye, ister açın bakın Mevlana’ya, hiçbir zaman kin onların dünya görüşü içinde yer almamıştır, nefret asla ve asla yer almamıştır. Biz eğer bu topraklarda huzur içinde yaşayacaksak, bu toprakları bize miras olarak bırakan dedelerimizin, atalarımızın öngördüğü barışı ve huzuru yaşatmak zorundayız.
UNUTULAN SOYKIRIM TEKRARLANIR
Bakınız Aliya İzzetbegoviç şöyle diyor, savaşta büyük zulme uğradığınız diyor Bosna Herseklilere, Boşnaklara… “Savaşta büyük zulme uğradınız, zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz, ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Soykırımı tekrarlamamak için, dünya tarihinden silmek için hep birlikte hiçbir soykırımı unutmamalıyız. Hitlerin Almanya’da yaptığı soykırımı da unutmamalıyız. Yine Aliya İzzetbegoviç “Biz kin gütmeyeceğiz ama asla yapılanları unutmayacağız ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar.” Evet bu sözler çok değerli sözlerdir.
Bu toplantı o açıdan son derece anlamlıdır. Binlerce insan kimlikleri ve inançları nedeniyle katledildi, hiçbir günahları yoktu bu insanların ve biz onları unutmayarak, onlara saygı duyarak yolumuza devam edeceğiz.
Kartal Belediye Başkanımız güzel bir anıt yaptırmış. Çoğu zaman gelir pek çok anıtın önünden geçeriz ama o anıtın neden ve niçin yapıldığını çoğu kez hatırlamayız. Benim Kartallı kardeşlerimden beklediğim bu anıtın önünden geçerken bu anıtın yapılmasına vesile olan en az 300 bin kişinin hayatına malolan olayları unutmasınlar. Bu anıt o acı olayları sembolize ediyor. İnsanlık tarihinde elbette ki büyük acı olaylar vardır, bazen bu bir depremdir elimizde olmayan nedenlerle, bazen bir savaştır. Ama kimlik üzerinden ve inanç üzerinden bir kitleyi tamamen yok etmeye karar vermek çok ama çok ağır bir insanlık suçudur. Dolayısıyla biz bu ağır suçu toplumun her kesimine, toplumun dokularına yerleştirmek ve onlara anlatmak zorundayız.
BU TOPRAKLARDA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ
Bugün buraya geldiniz, onur verdiniz, şeref verdiniz. Biz Boşnak kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Buraya gelişimin nedeni de sizin bu acınızı paylaştığımızı asla unutmayın.
Bugün bir Genel Başkan Yardımcımızın Başkanlığında da yine Bosna Hersek’te arkadaşlarımız oradalar, oradaki anmalara da katılıyorlar. Biz dünya görüşü olarak da, insan olarak da, inanç olarak da ne olursak olalım insanlık suçu sayılan katliamlara karşı çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz. Sivas’ta yaşananları da kabul etmedik, Başbağlar’da yaşananları da kabul etmedik asla ve asla. Bu topraklarda farklı kimliklerimizle, farklı inançlarımızla, farklı dünya görüşümüzle, farklı siyasal anlayışlarımızla bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Kavgadan uzak, barış içinde yaşamak istiyoruz.
Bu toprakların tarihinde büyük acılar var. Balkanlarda yaşanan büyük acıları hepimiz biliyoruz. Orada yaşanan göçler var. Kafkaslardan gelen yine büyük dramlar var, büyük acılar var. Aslında Anadolu büyük acıları yaşayan bir kitleler topluluğudur. Hepimizin ortak acıları var, ortak bir geleceği yaratmak ve yaşatmak zorundayız. Birlikte, huzur içinde yaşayacağımız güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Elbette bunun yolu demokrasidir ben bunu gayet iyi biliyorum. Ama hiç kimse şunu unutmasın, vatanı savunmak keskin bir çizgi değildir. “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” der Gazi Mustafa Kemal Atatürk. “Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” der. Demokrasi mücadelemizi de aynı çizgide ve aynı anlayışla sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu topraklarda hiç kimsenin gözyaşı dökmesini istemiyoruz, bu topraklarda hiç kimsenin üzülmesini istemiyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemiyoruz. Bu ülkeye, bu topraklara demokrasi, barış ve kardeşlik gelinceye kadar sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu bizim halkımıza sözümüzdür.
Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.