04.02.2023

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesi Sosyal Yardım Lansmanına Katıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Halkın hakkı olan zenginliği ihalelerle peşkeş çeken egemenlerin düzeni sarsılmaz sanılan Babil Kulesi gibi yıkılmaya mahkumdur ve mutlaka yıkacağız. Milletimizin önündeki seçimlerde, milletimiz bunun ne demek olduğunu gösterecek. Buna yürekten inanıyorum. Halktan çalınan o 418 milyar doları kuruşu kuruşuna aldığımızda halkın sofrası şenlenecek, hak yerini bulacak. Evet, biz bunu başaracağız” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Şişli Belediyesi Sosyal Yardım Tanıtım Toplantısına katıldı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:



Teşekkür ederim. Güzel iktidar istiyorsanız çalışacaksınız arkadaşlar. Çalışacağız, hep beraber. Slogan güzel sloganı atalım. Ama her birimize tarihin yüklediği bir sorumluluk var. Eğer Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumu beğenmiyorsanız; ‘Evet bu sistem Türkiye Cumhuriyeti devleti için bir beka sorunudur’ diyorsanız, her birimize yaşlı genç, kadın erkek her birimize tarihsel bir sorumluluk düşüyor. Ve bu sorumluluğu yerine getirdiğimiz andan itibaren Türkiye’nin önünü açacağız ve Türkiye hep birlikte kucaklaşacağı, barışacağı, huzura erişeceği güzel bir ülke olacak. Amacımız güzel bir ülkede hep beraber yaşamak. Bunu yapacağız, bundan emin olmanızı isterim.

Efendim bütün dostlara, bütün arkadaşlara yürekten teşekkürler. Sayın Genel Başkan burada, DİSK’in Sayın Genel Başkanı burada, milletvekili arkadaşlarımız burada, Büyükşehir Belediye Başkanımız burada, diğer Belediye Başkanlarımız var. Dolayısıyla güzel bir protokolümüz var. Ama onun da ötesinde siz sevgili Şişliler buradasınız, hepinize yürekten teşekkür ederim.

Şişli Belediyesi’nin ve Sevgili Başkanın ev sahipliğinde bu güzel buluşmada, beraber olduğumuz için, birlikte olduğumuz için son derece mutluyum.

Her köşesinden bereketin fışkırdığı topraklara sahip bir halkız. Türkiye’de bunu görüyoruz. Yüzyıllar boyunca bu bereketli topraklar üretimin beşiği oldu. Sadece karınlarımızı doyurmadı, sofralarıyla, danışma, dayanışma ve paylaşma kültürümüzü de böylece büyütmüş olduk. Dertliye deva, hastaya şifa, kederliye de neşe oldu bu topraklar. Sofraların bereketi paylaştıkça çoğalır. Bu sofralarda müşterekler kadar, farklılıklar da misafir edildi. Ve işte bu kadim kültürün bugünkü taşıyıcıları bizleriz, birlikteyiz. Bu kültürü yaşatmak şimdi her zamankinden daha önemli, çünkü saray düzeni tarafından ekonomik çöküşe sürüklenen ülkemizde insanlarımız alın teriyle çalışarak, bırakın çocuğuna iyi bir gelecek sağlamayı karnını doyurmakta zorlanıyor. Milyonlarca insanımız bırakın iyi bir hayat sürme hayalini adeta hayatta kalma savaşı sürdürüyor. Halkımız kuru ayazda ekmek kuyruklarında bekliyor. Sabahın karanlığında ucuz et alabilmek için Et ve Süt Kurumu’nun önünde saatlerini geçiriyor. İşte bu tablo bizim kaybedebilecek tek bir dakikamızın bile olmadığının en büyük işaretidir. Bu tabloyu görüyorsak bu tabloya karşı mücadele etmek her yurtseverin, her vatanseverin, her vatandaşın, her aklı başında olan herkesin ortak görevidir ve bu ortak görevi iktidar yapmak da bizim temel görevimizdir.

Çocuğunun beslenme çantasına kuru ekmekten fazlasını koyamayan ailelerin çaresizliği, bu kadarına dahi erişemeyen çocukların eğitimden kopup çalışmak zorunda kalması, gününü aç geçiren okulda akranlarından utanan başı öne eğilen çocuklarımız… Kimin çocukları onlar? Bizim çocuklarımız, bu ülkenin evlatları… Bir çocuğun aç geçirdiği geceyi hangimiz rahat bir uykuyla rahat geçirebiliriz? İhtiyaç sahibi bir komşumuz çaresizlik içinde hayata tutunmaya çalışırken hangimiz evlerimizde huzur içinde yaşayabiliriz?

Değerli dostlarım, değerli arkadaşlarım, değerli yoldaşlarım, değerli İstanbullular, bu trajediyi bizim gerçeğimiz yaptılar. 20 yılın sonunda bu trajedi hayatımızın bir gerçeği olarak ortaya çıktı. Bugün bu ülkede 1 milyondan fazla çocuk okula aç giderken, saraylı zat küresel forumlara gönderdiği mesajda şunu söylüyor, ‘Çocuklarımız ve gençlerimiz için daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanabiliyorum’ diyor. Ama milyonlarca çocuğun hakkını, rızkını da bir avuç zengine gözünü kırpmadan verebiliyor. Adalet, hangi adalet? Allah aşkına bana söyler misiniz hangi adalet? Sen kim adalet kim, adaletin ‘a’sını dahi bilmeyen insanların ülkeyi yönetmeye kalktığında Türkiye tablosunu hep beraber görüyoruz ve yaşıyoruz.

Hükümete, ‘Okul Beslenme Programı’ hayata geçirilsin diye defalarca çağrı yaptık. Çocuklar okulda bir öğün sağlıklı yemek yesinler diye, ek bütçe için katkı da sunmaya çalıştık, önergeler verdik. Yetmedi kanun teklifi verdik. Onların tamamı reddedildi. Bunu da bütün İstanbulluların ve Türkiye’de derin yoksulluk çeken, yoksulluk çeken veya karnını doyurup da yoksulları düşünen bütün vatandaşların da bilgisine sunmak isterim.

Soru şu: Çocukları yoksulluğa mahkûm edenler, çocuklar için daha iyi bir dünyanın inşasına katkı verebilirler mi?

Sevgili halkım; CHP Milli Kurtuluş Mücadelemizin içinden doğmuş, zorluklarla baş etmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen ve mücadele için yaşayan 100 yıllık bir çınardır. CHP’li belediye başkanlarımız da bu trajediyi elbette oturup izlemiyorlar. Gözü yaşlı anneleri, çaresiz babaları, açlık çeken çocukları asla ve asla yalnız bırakmıyorlar. Belediyelerimiz öz kaynaklarını son damlasına kadar halk için kullanarak yetemediği yerde toplumsal dayanışmayı örgütleyerek, yenilikçi ve yaratıcı çözümler geliştirerek, ihtiyacı olan her bir yurttaşımızın yanında oluyorlar.

Bugün burada, Şişli sofrasında buluştuk. Başkanımız Muammer Keskin önderliğinde, Şişli Belediyesinin hayata geçirdiği model ile çocuklardan gençlere, kadınlardan yaşlılara, engellilere ve sokaktaki can dostlara kadar herkese dokunduğunu hem dinledik hem gördük. Her bir yurttaşın ihtiyacına cevap verebilecek şekilde başkanlarımız çalışıyor. Aş eviyle ihtiyacı olana sıcak yemek ulaştırılıyor. Gıda bankası aracılığıyla ücretsiz alışveriş imkânı sağlanıyor. Ayni ve nakdi gıda destekleri veriliyor. ‘Aş ortağım’ dedikleri lokantalarla israfı önleyip, fazla ama taze ürünler komşularla paylaşılıyor. İleri yaştaki Şişlilere sıcak yemekler ulaştırılıyor. ‘Beslenme Çantam’ uygulamasıyla çocukların okulda yeterli beslenmeleri için seferberlik başlatılıyor. Mobil ikram araçlarıyla öğrencilerin karnı doyuruluyor. Mahalle mutfağıyla, iş arayanların yemek sektöründe istihdamına yönelik çalışmalar yapılıyor. Kadın kooperatifleri, dayanışma sergileyerek, kadınların güçlenmesine katkı veriyor. Şişli Sofrası, böylesine zengin bir sofra.

Sofra büyüdükçe, zenginliği azaltmak şöyle dursun, paylaştıkça Halil İbrahim Sofrası gibi durmadan bereketi artıyor. Malum bizim kültürümüzde sofranın bereketi, o sofrada yemek yiyenlerin çokluğuna göredir. Şişli Belediyemiz, diğer pek çok belediyemizin yaptığı gibi beslenme destekleriyle de lokmaları paylaşıyor. Dertlere ortak oluyor, sorunlara çözüm üretiyor. Dolayısıyla hepinizin huzurunuzda Şişli Belediye Başkanımızı yürekten kutluyorum.

Buradan diğer bütün belediye başkanlarımıza da sesleniyorum; şimdi Şişli Sofrasının tüm zenginliğini, bereketini, şefkatini, hakkaniyetini ülkemizin dört bir yanına yayma zamanıdır. Hepinizden, bütün belediye başkanlarımdan bunu bekliyorum. Gün bugündür sevgili dostlarım, beraber olmaktır ve birlikte olmaktır.

Güç ve servet içinde yüzen Babil Krallığı’nın haramzade sofralarına karşı Hz. İbrahim’in herkese açık, herkesin eşit olduğu, kalabalıklaştıkça bereketi artan Halil İbrahim Sofrasını kuruyoruz biz. Bu sofrada para pul, ihtişam yok. Bu sofrada, eşitlik var. Bu sofrada adalet var. Bu sofrada dayanışma, haysiyet var. Çocuklara sevgi, büyüklere saygı, hürmet var. Bu sofrada sadece karınlar doymuyor. Cömertlik, paylaşım, eşitlik, adalet gibi değerlerimiz de bu sofralarda yaşatılıyor.

Bu zor günlerde her birimiz diğerimize omuz veriyoruz. Hüznü ve neşeyi paylaşıyoruz. Birlikte huzur ve barış içinde bir yaşamı bu sofrada inşa etmeye çalışıyoruz. Komşularımız açken tok yatmayız, diyoruz. Ama bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Belediyelerimiz bunun için canla başla çalışıyor. Tek bir yurttaşımızın dahi dara düşmesine asla razı değiliz ve olmayacağız. Halkın hakkı olan zenginliği ihalelerle yandaşlara peşkeş çeken egemenlerin düzeni sarsılmaz sanılan Babil Kulesi gibi yıkılmaya mahkumdur ve mutlaka yıkacağız. Önümüzdeki seçimlerde milletimiz bunun ne demek olduğunu gösterecek. Buna yürekten inanıyorum. Halktan çalınan o 418 milyar doları kuruşu kuruşuna aldığımızda halkın sofrası şenlenecek, hak yerini bulacak. Evet, biz bunu başaracağız ve birlikte başaracağız.

Şişli’den söz ederken elbette ki diğer belediye başkanlarımız da çalışıyor ama İstanbul’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın hakkını da teslim etmemiz gerekiyor. Her alanda, sadece sofra alanında değil, metrosundan can dostlara kadar, İstanbulluların yaşanabilir bir kentte yaşamaları için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor.

Evet, engeller çıkarıldığını biliyorum. Evet engellerle boğuşsun diye biliyorum. Ama bildiğim bir tek şey var, bizim belediye başkanlarımız özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız bütün engelleri aşar ve halkına hizmet verir.

Türkiye’nin her tarafında da bunu yapacağız. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda göreceksiniz sadece bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde değil Türkiye coğrafyasının her yerinde ama her yerinde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Ve şunu yapacağız. Aile Destekleri Sigortası’yla, hiç kimsenin yoksulluğunu afişe etmeden ve herkesi kucaklayarak bu ülkede barışı, bu ülkede huzuru sağlayacağız ve bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Ve bu ülkede anneler çocuklarını huzur içinde yatağa yatıracak ve bu ülkede kadınların gücünü hep beraber sadece Türkiye’de iktidar sahiplerine değil bütün dünyaya göstereceğiz. Gençler yine huzur içinde bu ülkede çalışacaklar, umutlarını dışarda değil umutlarını Türkiye’de yeşertecekler. Onların her birisi bu coğrafyanın güzel fidanları ve o fidanları büyüteceğiz. Bundan da kimsenin endişesi olmasın.

Tekrar hepinizin huzurunda belediye başkanlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Hepinize selamlar, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum.


CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU İSTANBUL’DA