07.07.2021

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, MERSİN TEKSİN LANSMAN PROGRAMI’NDA KONUŞTU (07 TEMMUZ 2021)

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin Büyükşehir Belediyesinin "Mersin Tek Noktadan Çözüm Merkezi" sloganıyla geliştirdiği Mersin Teksin programının CNR Expo Yenişehir Fuar Merkezi'nde düzenlenen lansmanına katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, lansmanda yaptığı konuşmada şunları söyledi: Bir kent, genelde sorunlarını konuşurken gözlerini Belediye Başkanına diker çünkü kentten sorumlu bir Belediye Başkanı vardır. Belediye Başkanı arkadaşlarım seçimlere girerken onlara 7 maddelik ilkeleri saymıştım ve bu ilkelere bütün Belediye Başkanlarımızın uymasını istemiştim.


Sevgili dostlarım, değerli kardeşlerim, Belediye Başkanı arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, siyasal partilerin değerli temsilcileri, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları hepimiz biliyoruz. Bazen siyaset o kadar kirleniyor ki bunu temizlememiz lazım. Seçimlerden önce pek çok karalamalar yaptılar. “Aman ha sakın CHP’li Belediye Başkanına oy verme.” Niçin? “Efendim oy verirseniz yardımlar kesilir. Sakın CHP’li Belediye Başkanlarına oy vermeyin.” Niçin? “Oy verirseniz size hizmet etmezler.” Bu ezberin bozulması gerekiyordu. Birinci aşama seçimler kazanıldı, ikinci aşama bu ezber yerle bir oldu. Ve üstelik pandemi döneminde yerle bir oldu. Belediye Başkanlarının gelirlerinin en aza indiği dönemde yerle bir oldu. Mersin halkı nasıl gördüyse, diğer Belediye Başkanlarımızın bulunduğu yerlerdeki vatandaşlar da gerçeği gördüler. Bırakın yardımların kesilmesini tam tersine yardımlar arttı. 5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan bir iktidar varken bütün belde halkına dezenfektanı, maskeleri ücretsiz ulaştırdılar. Neden? Çünkü biz halka hizmet etmeyi temel ilke edindik. Ve Belediye Başkanı arkadaşlarıma şunu söyledim, bulunduğunuz beldede, yönettiğiniz belediyede eğer bir çocuğun karnı doymadıysa o çocuğun karnı doyduktan sonra siz akşam uyuyacaksınız. Çünkü belde halkından siz sorumlusunuz. Bunu yaptık.
Değerli arkadaşlarım, Belediye Başkanları sadece bunu mu yapacak? Hayır. Belediye Başkanlarının farklı bir görevi daha var. Kendi beldelerini sadece Türkiye’ye değil dünyaya tanıtmak gibi bir görevleri daha var. Mersin’e baktığınızda bir turizm kenti, bir tarım kenti, bir sanayi kenti, bir ulaşım kenti, bir deniz kenti, her şey var burada. Dolayısıyla 21.yüzyılın dünyasında Belediye Başkanları yarışma içine girerler. O yarışta kim ipi göğüslerse hem belde halkına hizmet etmiş olacak, hem kentini dünyaya tanıtmış olacak. Şimdi bu olanağı sağlayan dijital ortam var, teknoloji var. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu olanaktan yararlandı. Belediyeyle ilgili sorunun mu var, süratle iletebilirsin; şikayetin mi var, süratle iletebilirsin; ihtiyacın mı var, süratle iletebilirsin. Ve doğrudan Belediye Başkanı ve ekibi sorunu en kısa sürede öğrenecek ve çözümü de en kısa sürede yerine getirmeye çalışacak. Sadece ihtiyacı mı hissetme? Hayır. Kenti de dünyaya tanıtmış olacak. Dolayısıyla, dünyada, 21.yüzyılın dünyasında; metropoller arasında yarış var, en iyi kent biziz diye yarış var, en çok turisti biz çekeceğiz diye yarış var. Kendi ürettiğimiz ürünü sadece Türkiye’ye değil dünyanın her tarafına gönderme, ihraç etme gibi bir yarış var ve bunu Belediye Başkanı arkadaşlar büyük ölçüde yerine getirecekler. Bu aynı zamanda Belediye Başkanıyla halk arasında sağlıklı bir güven iletişiminin doğmasına da yol açacak. Evet sorunu aktardım, çözümü anında geldi. Evet şaka yaptım az önce olduğu gibi, evet bana gayet güzel esprili bir yanıt geldi. Bu iletişim, dediğim gibi Belediye Başkanı, belediye çalışanlarıyla vatandaşlar arasındaki güvenin sağlanmasına da yol açacak. Tabi hizmeti yaparken Sayın Seçer de ifade etti şunu söyledi, bulunduğunuz beldede kişinin yani belde halkından herhangi bir bireyin kimliği önemli değil, inancı önemli değil, yaşam tarzı önemli değil senin için önemli olan onun kimliğine, inancına ve yaşam tarzına saygı duymaktır. Sen onun başka bir sorunu varsa o sorunla ilgileneceksin. Eğitim sorunu varsa onunla ilgileneceksin.
Bugün sabahleyin Sayın Seçer’le hale gittik, yaş sebze ve meyve satılan hale gittik. Orada kadınlar da çalışıyor ama o kadınların küçük çocukları var. O kadınların çocukları için kreş açmış. Düşünebiliyor musunuz; hale gelip halde çalışan ama evinde küçük çocuğu olan ve çocuğunu güven içinde çalışabileceği mekana çok yakın bir yerde bir kreşe teslim eden ve arkasına dönüp çocuğunun karnı doydu mu, doymadı mı, altı temizlendi mi, temizlenmedi mi buna bakmayan ve bu konuda güven içinde işine dönen ve akşam işinden döndükten sonra çocuğunu alıp mutlu bir şekilde evine dönen. Belediye Başkanı dediğimiz budur. O nedenle ben hepinizin huzurunda Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ederim ve Sayın Vahap Seçer lütfen ayağa kalkar mısınız? Ve hep beraber lütfen Büyükşehir Belediye Başkanımızı alkışlar mısınız? Tabi Mersin’de bu yapılıyor da Adana’da yapılmıyor sanmayın, Aydın’da yapılmıyor sanmayın, Belediye Başkanlarımızın olduğu her yerde yapılıyor bu ve her yerde yapılacak.
Bakın bu toplantının bir başka önemi daha var. Bu toplantının öznesi ne? Bu toplantının öznesi hizmet yapan bir Belediye Başkanının halkına hesap vermesi demektir. Ben şunları, şunları yaptım demektir. Verdiğim sözlerin bir bölümünü yerine getirdim demektir. Halka hesap vermek ne demektir? Halkla arasına sağlıklı bir güven köprüsü inşa etmek demektir. Yine Belediye Başkanı arkadaşlarıma söyledim, harcadığınız her kuruş sizin paranız değil halkın parası. Dolayısıyla harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Yeni bir siyaset anlayışını, olgun bir siyaset anlayışını, halka hesap veren bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Yerel yönetimlerden başladık ve biz bunu büyüteceğiz. Türkiye’de herkesin huzur içinde evinde oturduğu, televizyonunu seyrettiği, sokaklarına çıktığı, sinemasına, tiyatrosuna gittiği, caddelerinde, parklarında rahatlıkla gezip oturabildiği, rahatlıkla şakalaşabildiği, gelecek endişesi taşımayan yeni bir siyaset anlayışı, yeni bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Yerel yönetimle başladık ve bunu sürdüreceğiz.
Bugün değerli arkadaşlarım, Mardin Kızıltepe’den bir şehidimiz var. Şehitler bizim için baş tacıdır. Bir şehit olduğunda hepimizin yüreğine bir sızı düşer. Terörün bittiği bir Türkiye’yi, aydınlık bir Türkiye’yi, 84 milyonun huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi özlüyoruz. Ve bu Türkiye’yi inşa etmek için mücadele ediyoruz. Ben ve arkadaşlarımın hiçbir bireysel tercihi ya da hiçbir bireysel beklentisi yoktur. Tek beklentimiz bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasıdır. Her annenin, her babanın, her çocuğun huzur içinde yaşamasıdır. En büyük arzumuz budur. Ve biz bunu yapmaya talibiz, yapılmayanı yapmaya talibiz. Hesap verilmeyen ortamda hesap vermeye hazırız ve talibiz. 128 milyar dolar nereye gitti sorusu hala askıda ama biz 128 milyarı vatandaşın sormasını değil, bize şu soruyu iktidara geldiğimizde sormalarını isteriz ve sorduklarında da yanıtını veririz. Şurada 1 kuruş vardı, şurada 10 lira vardı, şurada 100 lira vardı, bunu nereye harcadınız sorusunu başımızın üstünde kabul edeceğiz ve her sorunun yanıtını alnımızın akıyla vereceğiz. Yeni siyaset budur, ahlaklı siyaset budur ve biz bunu yapmaya talibiz.
Hepinize tekrar en içten selamlarımı, sevgilerimi sunuyorum. Sağlıcakla kalın, hoşça kalın, dostça kalın. Beraber güzel Türkiye’yi inşa edeceğiz, birlikte inşa edeceğiz, dostlarımızla birlikte inşa edeceğiz. Hep beraber güzel bir Türkiye’de mutluluk içinde yaşayacağız. Sağ olun, var olun diyorum. 

Gündem'den Öne Çıkan Haberler