02.12.2017

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, MERSİN - MEZİTLİ BELEDİYESİ TEMEL ATMA VE AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU (02 ARALIK 2017)

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, MERSİN - MEZİTLİ BELEDİYESİ TEMEL ATMA VE AÇILIŞ TÖRENİNDE KONUŞTU
(02 ARALIK 2017)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu Rıza Zarrab nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyetinin sırlarını teslim aldı ve bu sırları Amerika’ya götürdü. Kim bu sırları verdi, bunu çık anlat. Yani bunu da Amerikalılar mı ortaya koysunlar. Sen devleti yönetiyorsun, o zaman çık bunların tamamını bu millete anlat. Salı’ya kadar bekliyorum Sevgili Erdoğan, gözlerinden öpüyorum senin" dedi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Mersin Mezitli Belediyesi Temel Atma ve Açılış Töreni’nde yaptığı konuşma şöyle:


Teşekkür ediyorum. Benim umudum da bu ülkenin aydın insanları, 80 milyonun umuduyla yaşıyoruz. 80 milyon bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyor, 80 milyon bu ülkede birlikte yaşamak istiyoruz, bunun mücadelesini vereceğiz, hep birlikte vereceğiz.

ONU UYUTMAYACAĞIM

Efendim bu güzel günde Mersinlilerle birlikte olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Hakkı, hukuku ve adaleti dünya tarihine yazdık herkes bunu çok iyi bilmeli. Hak, hukuk ve adalet hepimizin hakkıdır. Bu hakkı elde edinceye kadar mücadele edeceğiz. İster doğuda, ister batıda, ister güneyde, ister kuzeyde Türkiye’nin neresinde olursak olalım elbirliğiyle, kadın – erkek, yaşlı – genç hep birlikte hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceğiz.

Biz hak ve hukuk ve adalet dedikçe birileri yerinde rahat duramıyor. Emin olun akşamları bile rahat uyuyamıyor gayet iyi biliyorum. Uyutmayacağım onu, onu uyutmayacağım.

Efendim bu slogan aslında haysiyetli insanlar için atılması gereken bir slogan. İnsanlar onurlarıyla yaşarlar, insanlar eğer belli makamlara gelip, halkın oyuyla gelip halka hizmet etmek istiyorlarsa onurlarıyla hizmet ederler ve topluma örnek olurlar. Toplumun her kesimine örnek olurlar. Giyimiyle, kuşamıyla, yaşam tarzıyla, ailesiyle her şeyiyle topluma örnek olurlar. Çünkü onlar toplumun görünen yüzleridir.

BANKA SAHTE DEKONT MU DÜZENLER?

Kalktım kendilerine bir soru sordum. Dünyanın en basit sorusunu sordum. Ya dünür var, kayınbirader var, oğlan var, damat var, bütün aile var. 1 sterlinlik şirketten 15 milyon dolar para var. Sordum nedir bu Allah aşkına nedir? Hiç adını duymadığımız adaları duyduk, hiç adını duymadığımız devletleri duyduk. Man Adası, artık Man Adası mı Manda Adası mı bilmiyorum ama bir şeyler var orada. Sahte diyorlardı hepsi gerçek çıktı. Efendim savcılığa verin, savcılığa vereceğiz arkasında da duracağız, sonuna kadar takip edeceğiz. Öyle kıvırmak yok, kaçmak yok. Sonuna kadar götüreceğim bu işi sonuna kadar. Bankanın dekontuna sahte diyorlar. Banka sahte dekont mu düzenler?

BU TÜR HOKKABAZLIĞI, BÖYLE BİR SAHTEKARLIĞI HİÇ GÖRMEDİK

Yani özetle sevgili Mersinliler özetle şunu çok iyi bilin. Bir şirket var, sermayesi 1 sterlin, 1 ortağı var, o kadar. 15 milyon dolar. Bu nasıl ticaret ya, 1 sterlin 15 milyon dolar, nasıl bir ticarettir bu. Böyle bir ticareti ben bilmiyorum. Bu ticareti kim bilir? Ancak üçkağıtçılar bilir, normal tüccar nereden bilecek bunu. Normal vatandaş nereden bilecek bunu. Sanayicimiz var, esnafımız var, tüccarımız var, kahvecimiz var, simitçimiz var, çiftçimiz, emeklimiz var, herkes var. Herkes şu veya bu şekilde bir ticaret yapıyor. En azından gidip fırından bir ekmek alıyor. Ama bu tür hokkabazlığı hiç görmedik, böyle bir sahtekarlığı hiç görmedik. Efendim bu bir ticaretmiş? Nasıl bir ticaret ya, nasıl bir ticaret? Çık bunu bir millete anlat bu ne şirketi, bu şirket kimin şirketi? Efendim ticaret ne ticareti, nasıl bir ticaret bu? 15 milyon dolar bir tarafta, 1 sterlin bir tarafta. Yani 5 lira bir tarafta. Nereden çıktı bu? Bunları bize anlatacak. Sonuna kadar takip edeceğim. Ben biliyorum rahat uyuyamıyor biliyorum, söylüyorum yanında doktoru bulundur. Doktor olacak yanında.

Önce şunu da söyleyeyim, Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren vatandaşlara hiçbir sözüm yok. Onlar gittiler oylarını kullandılar, benim sözüm onların temiz oylarının bu kadar kirletilmesidir. Benim sözüm o. Vatandaş gitti demokraside oy verdi, başımın üstüne. Herkesin anlayışına, siyasi anlayışına saygı gösteririm. Ama hiç kimse unutmasın, ben hayatta kaldığım sürece kul hakkına sahip çıkacağım, ben hayatta kaldığım sürece bütün yetimlerin hakkına sahip çıkacağım.

PARALARI ALIRKEN İYİ, ÖTÜNCE KÖTÜ

Şimdi başımıza bir de Zarrab belası çıktı. Düne kadar ne diyorlardı? “Hayır sever bir işadamı.” Ne diyorlardı? “Aman çok iyi bir adam bu.” Ne yapıyorlardı? Devletin protokolüne dahil ediyorlardı. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Rıza Zarrab hep bir aradalar, devletin protokolü bu. Bir de, biliyorsunuz devletin protokolünde bir de Fesli Deli Kadir vardı, o da devletin protokolünde yer alıyordu. Ya bunların devlet anlayışı nedir Allah aşkına? Böyle bir rezalet olabilir mi? Daha 16 Kasım’da Amerika’ya iki kez nota verdiler, efendim Rıza Zarrab temiz bir adamdır, bunu bize verin. Ne oldu bu adamın hayatı? Rıza Zarrab bülbül gibi ötünce “Rıza Zarrab casustur, Rıza Zarrab vatan hainidir.” Düne kadar adamındı, düne kadar kol kolaydın. Paraları alırken iyi, ötünce kötü.

DEVLET SIRLARINI ZARRAB’A KİM VERDİ, HANGİ PARAYLA SATIN ALDI

Gelin en iyisi bir soru daha soralım. Şimdi İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, yabancı devlet lehine siyasi ve askeri casusluk yapmaktan ötürü Rıza Zarrab’ın malvarlığına el koydu. Yabancı devlet lehine siyasi ve askeri casusluk yaptığı için. Soru şu- Sevgili Erdoğan yanına doktoru al beni iyi dinle- bu Rıza Zarrab’a devletin sırlarını kim teslim etti? Bir de söylüyorum, casus diyor savcı, askeri ve siyasi bilgileri aldı ve götürdü yurtdışında birilerine verdi. Ben sana Bilal’e sorduğum gibi, Bilal’e anlattığım gibi sana anlatıyorum. Rıza Zarrab’a bu sırları, bu bilgileri kim verdi? Ve bu bilgiler verilirken hükümette kim vardı? Ben gayet iyi biliyorum. Şimdi soruyorum, bütün Mersinlilerin önünde soruyorum. Öyle kaçmak, kıvırtmak falan yok. Efendim dün hayırseverdi şimdi casus oldu yok. Casussa bu bilgileri kim verdi? Ben vermedim, ben devleti yönetmiyorum. O zaman kim verdi, hangi parayla satın aldı bunları? Hangi parayla satın aldı? Kendisine Salı’ya kadar izin veriyorum. Sevgili Erdoğan Salı’ya kadar otur, düşün, bakanlar kurulunu topla, arzu ediyorsan Binali miydi, Milyon Ali miydi? Binali’ydi değil mi? Evet Milyon Ali onun da çocukları var, o da başka dümenler çeviriyor.

Şimdi istersen yanına onu al, diğer bakanları al oturun konuşun. Bu Rıza Zarrab nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyetinin sırlarını teslim aldı ve bu sırları Amerika’ya götürdü. Kim bu sırları verdi, bunu çık anlat. Yani bunu da Amerikalılar mı ortaya koysunlar. Sen devleti yönetiyorsun, o zaman çık bunların tamamını bu millete anlat. Salı’ya kadar bekliyorum Sevgili Erdoğan, gözlerinden öpüyorum senin.

TÜRKİYE’Yİ BU ÇIKMAZ SOKAKTAN ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR

Efendim sizlerle beraber olmak benim için büyük bir keyif ama bunun yanında şunu da söyleyeyim. Belediye Başkanlarımız halka hizmet ediyorlar. İki şey istedim Belediye Başkanlarımdan. Bir; seçildiğiniz andan itibaren size oy versin vermesin hiçbir ayrımcılık yapmadan bütün belde sakinlerini kucaklayın ve herkese eşit hizmet götürün. Bizim kitabımızda ayrımcılık yoktur. İki; harcadığınız her kuruşun hesabını millete verin. Biz mademki millet bizi seçti, mademki geldin bu koltuğa oturdun, mademki vergiyi de onlar ödüyorlar her kuruşun hesabını millete vermek için şereftir, bizim için onurdur. Bu onuru ve şerefi belde halkıyla oturacağız birlikte harekete geçireceğiz.

Efendim hava güzel, atmosfer de çok güzel, Mersinliler de çok güzel, Mezitlililer de çok güzel. Belediye Başkanlarımız Türkiye’nin her tarafında çalışıyorlar, en küçük belediyeden, en büyük belediyeye kadar hemen hemen her yerde olağanüstü güzellikler yaratıyoruz, yeşil alanlar yaratıyoruz. Onlar yeşil alan görünce gökdelen dikiyorlar, biz bir boş alan görünce orayı yeşile döndürüyoruz, çocuklara açıyoruz, gençlere açıyoruz, yaşlılara açıyoruz. Kentin kültürüne saygı gösteriyoruz ve kentte yaşayan herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz.

Laf aramızda bir şey daha söyleyeyim, 2019 yaklaştı, hanımlar ilk sözüm size 2019 yaklaştı. 2019’da hep beraber sandığa gideceğiz. Sizin sezginize güveniyorum, Türkiye’yi bekleyen tehlikeyi de en iyi siz fark ediyorsunuz. 2019’a giderken önümüzde iki seçenek var. Bir; tek adam rejimi. İki; demokratik parlamenter sistem. Tek adam rejiminin ne olduğunu görüyoruz. Daha bu işin başlangıcı. Türkiye’nin ne hale geldiğini de hep beraber görüyoruz. Türkiye’yi bu çıkmaz sokaktan çıkarmamız gerekiyor, yeniden demokratik parlamenter rejimi getirmemiz gerekiyor. Bu ülkeye huzuru, barışı yeniden getirmemiz gerekiyor. Şu bayrağın altında hepimiz birlik içinde beraber yaşayacağız bunu getirmemiz gerekiyor.

TEK ADAM REJİMİNE HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKACAĞIZ

O nedenle 2019’a giderken her kapıyı tek tek çalacağız. Her kadın arkadaşımızı ikna edeceğiz. Senin çocukların var, benim de çocuklarım var, sen evinde huzur istiyorsun, ben de evimde huzur istiyorum. Sen mahallede huzur istiyorsun, ben de mahallede huzur istiyorum. Sen memlekette huzur istiyorsun, ben de memleketimde huzur istiyorum, sen çocuğunu askere huzur içinde göndermek istiyorsun, ben de çocuğumu askere huzur içinde göndermek istiyorum diyeceksiniz. Ve diyeceksiniz bunun tek bir yolu var, tek adam rejimine hep birlikte karşı çıkacağız. Dikta yönetimlerine hep birlikte karşı çıkacağız.

Anlaştık mı hanımlar, anlaştık mı? Hanımlara şunun için güveniyorum, kadınlar çalışırlar ve sevgi güçleri yüksektir. Ama bizim erkekler ya şu kahveye gidip bir konken oynayalım sonra gidelim o işe bakalım diyebilirler. O nedenle bütün yük sizin sırtınızda. Size güveniyorum ve size inanıyorum ve dolayısıyla bu mücadeleyi bu ülkenin kadınlarıyla beraber götüreceğiz.

Hepinize en içten selamlar, sevgiler, saygılar sunuyorum. Bizim güvenliğimizi sağlayan bütün güvenlik güçleri, bütün polisler, bütün asker, bütün jandarma, bizim huzur içinde bu ülkede sokaklarda, caddelerde gezmemizi sağlayan bütün güvenlik güçlerine de yürekten teşekkür ediyoruz. 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Mezitli İlçe Başkanlığının yeni binasını hizmete açtı.