14.05.2021

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, KADIN KOLLARI İL BAŞKANLARI İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10. yıldönümünde, CHP Kadın Kolları İl Başkanları ile video konferans toplantısında bir araya geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka eşlik etti. Mücadeleniz kolektif bir mücadele. Mücadele aynı zamanda bir Türkiye mücadelesi, mücadele aynı zamanda bir kadın – erkek eşitliği mücadelesi, mücadele aynı zamanda kadının siyasette daha fazla görünür olması mücadelesi. Mücadele aynı zamanda kadınların bürokratik yaşamda da belli yerlere gelme mücadelesi. Dolayısıyla verdiğiniz her mücadelenin Türkiye’nin çağdaşlaşması açısından çok değerli bir mücadele olduğunu bilmenizi isteriz.  YAŞAMHAK projesi var, doğru, bu proje çok önemli ve değerli bir proje. Şiddete uğrayan kadının rahatlıkla arayabileceği, hukuki desteği veya psikolojik desteği alabileceği bir alan. Bu konuda daha fazla bulunduğunuz tabana yani ilde veya ilçede daha çok kadına ulaşıp bunları aktarabilirseniz çok daha iyi olacaktır. Bir de tabi bu tür şikayetlerin söylem bazında kalmaması lazım. Telefon gelir gelmez oraya derhal kadın kollarının hemen gitmesi, ilgilenmesi, bir avukatla beraber gitmesi, gerekirse bir psikologla beraber gitmesi ve şiddete uğrayan kadına güç veren bir kadın örgütünün de hemen yanı başında olduğunu hissetmesi son derece önemli.  Bizim şimdi belediyelerimiz sosyal yardımları kesecekler diye propaganda yapıyorlar. Tam aksine sosyal yardımların hem kalitesi arttı, hem görünürlüğü de kayboldu. Yani sağ elin verdiğini sol el görmedi. Dolayısıyla Belediye Başkanlarımız insan onurunu koruyarak, bu çok önemli bir kavram insan onurunu koruyarak sosyal yardımlar yapıyorlar. Kişinin yoksulluğunu afişe etmiyorlar. Kişinin onurunu koruyorlar çünkü yoksulluk kader değildir. Eğer bir kişiye sosyal devlet katkı vermemişse kabahat sosyal devlettedir vatandaşta değildir. Dolayısıyla hani anayasada diyor ya, “Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir…” diye, sosyal hukuk devleti; fakirin, fukaranın yanında olan devlet demektir. Belediye Başkanlarımız şimdi bulundukları beldelerde bir yoksulluk envanteri çıkıyorlar. Yani kaç hanede yoksulluk var, bu ailelerdeki yoksulluğun pozisyonu nedir, geliri var mı yok mu diye. Fakat bizim belediyelerimizin olmadığı ama kadın kollarının çalıştığı illerimiz de var. 81 ilimiz var dolayısıyla sizler bize bulunduğunuz beldede kaç yoksul aile olduğunu yazarsanız onların adresleriyle, telefonlarıyla, beklentileriyle; belki biz buradan size bir yardım çeki gönderebiliriz, başka bir şey gönderebiliriz o ailelere verilmek ve dağılmak üzere.  Yarın seçim olacakmış gibi hepimiz çalışıyoruz, ben dahil olmak üzere, daha doğrusu çalışmak zorundayız. Türkiye’yi içine düştüğü girdaptan biz kurtaracağız. Başka kurtarıcı yok. Ekonomik açıdan, sosyal açıdan vatandaşın karşılaştığı bütün sorunları çözme konusunda çok kararlı bir tutum sergileyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Aile Destekleri Sigortası gelecek. Hiçbir çocuk bu coğrafyada yatağa aç girmeyecek. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa ben o gece uyumayacağım diyeceksiniz. Böyle kararlı, inançla bunu ifade edeceksiniz. Bunları yapabilir miyiz? Elbette yaparız, niye yapmayalım, son derece basit kurallar bunlar. Bir yasa çıkaracaksınız Aile Destekleri Sigortası diye dolayısıyla bu sigorta dalı nasıl işsiz kalan işsiz sigortasından para alıyorsa Aile Destekleri Sigortasında da yoksul hanede kadının banka hesabına para yatacak her ay düzenli. Kadın gidecek bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Böylece onun yoksulluğu afişe edilmeyecek. Onun yoksul olduğunu sadece sosyal devlet bilmiş olacak. Biz yoksullukla mücadeleyi inanç temelli aynı zamanda hukuk temelli aynı zamanda adalet temelli aynı zamanda hayata geçirmiş oluyoruz.  Manisa’dan MHP’liler bana selam göndermişler. Benden de o arkadaşlara selam gönderirseniz çok mutlu olurum. Söyleyin Kılıçdaroğlu dedi ki, dostlarımızla beraber kurduğumuz CHP iktidarında ilk bir haftada yapacağımız 8 temel konu bunlardan 8.si ilk bir haftada meşhur İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe koyacağız ilk bir haftada. Başka ne yapacağız? İlk bir haftada esnafın bankalardan veya Esnaf Kredi Kooperatiflerinden çektikleri kredilerin faizlerini sıfırlayacağız ilk bir haftada. Çiftçinin Tarım Kredi Kooperatiflerinden veya bankalardan aldığı kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. Başka? Süleyman Şah Türbesini bunu özellikle ülkücü kardeşlerim çok iyi bilirler ve anlarlar. Süleyman Şah Türbesini tekrar kaçırıldığı yere götüreceğiz, terk edilen vatan toprağına tekrar götüreceğiz bayrağımızı dikeceğiz oraya. Kredi Yurtlar Kurumundan üniversitede okurken Kredi Yurtlar Kurumundan kredi alan ama işi olmadığı için çalışamayan, çalışamadığı için ama devletin icrasıyla karşı karşıya olan neden kredi borcunu ödemiyorsun diye faiz yüklenen ve babasının malvarlığına haciz konan uygulamadan gençleri kurtaracağız. Onların faizlerini sıfırlayacağız. Çocuk iş bulduğu takdirde kredisini ödeyecek. Eğer sen devletsen ve sen hükümetsen eğer bu çocuktan para istiyorsan önce iş bulacaksın ona. İş bulacaksın ki parasını ödesin.  İstanbul Sözleşmesini anlatırken salt İstanbul Sözleşmesi olarak düşünmeyin. Kadına yönelik şiddeti engelleyen bir sözleşme olarak beyinlere bunun kazınması lazım. Bu şekliyle anlatılması gerekiyor.  Vatandaşın bize göçmenler kadar değer verilmiyor diyor doğrudur. 40 yıldır devlete vergi veriyorum bana 40 gün bakamadı deniyor doğrudur. Vatandaşların bu konuda çok sayıda söylemleri var. Bütün bunların hepsi bir şekliyle bizim hafızamıza da kazandı. 81 ile esnafın sorunlarını dinlemek için milletvekili arkadaşlarımı görevlendirdim gittiler, geldiler. Salı toplantılarında defalarca ifade ettim. En son attığım bir twet var, yaptığım bir konuşma var. En azından bayram öncesinde bu şekercilerin, pastacıların açık olması lazım, berberlerin açık olması lazım, kuaförlerin en azından iki gün açık olması lazım. Dolayısıyla insanlar en azından gidip çocuğuna bir oyuncak alabilir, bir ayakkabı alabilir, bir şeker alabilir. Bunu bile çok görüyorlar. Bu süreçte en büyük sıkıntıyı yaşayan esnaflar. Sanayicide bir sorun yok. Sanayici fabrikalar çalışıyor, üretimler yapılıyor, ihracat tamam herhangi bir sorun yok. Ama esnafta olağanüstü bir geriye gidiş var ve esnaf gerçekten perişan vaziyette. Dolayısıyla en büyük tepkide esnaftan geliyor.  Efendim önümüzde güzel bir bayram var. Zor bir süreçte bu bayramı gerçekleştiriyoruz. Hepinizin bayramını kutluyorum, ailelerinize, çocuklarınıza, tanıdıklarınıza, dostlarınıza, benim tanımadığım benim dostlarıma selamlarımı, saygılarımı iletirseniz çok mutlu olurum. Umutsuzluğu değil umudu büyütmek zorundayız.  Ben hepinize yürekten teşekkür ederim. İstanbul Sözleşmesi içinde asla üzülmeyin o sözleşmeyi tekrar yürürlüğe koyacağız, birlikte koyacağız, kadınların gücüyle koyacağız.  Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, hoşçakalın diyorum. Ve tabi bizi buluşturan Genel Başkanınız Aylin Hanım’a da teşekkür ediyorum, hoşçakalın. 

Tüm Fotoğraflar İçin Tıklayınız...