10.09.2017

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, İSTANBUL’DA DÜZENLENEN PARTİYE KATILIM TÖRENİNDE KONUŞTU

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, İSTANBUL’DA DÜZENLENEN PARTİYE KATILIM TÖRENİNDE KONUŞTU
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanlığı tarafından Bakırköy Belediyesi İspirtohane Kültür Merkezi’nde düzenlenen üye katılım töreninde konuştu.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun partiye katılım töreninde yaptığı konuşma şöyle:  


Değerli arkadaşlarım, dün partimizin 94. yılını kutladık. Bugün bir Pazar sabahı birlikteyiz. Partimize yeni katılımlar olacak. Farklı kimliklerden, farklı inançlardan insanlarımız bir aradayız, bugün bu salonda bir aradayız. Bu bizim güzelliğimizi, bizim ulusumuza ve bayrağımıza olan bağlılığımızı gösteriyor.

Farklı kimliklerimiz olabilir, farklı inançlarımız olabilir ama bu cennet ülkede hep birlikte bir arada yaşamak istiyoruz. Ve en önemlisi huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavga etmeden, gerilmeden, ağır sözler söylemeden bir arada yaşamak istiyoruz. Düşüncelerimiz farklı olabilir, düşünce farklılığının bir zenginlik olduğunu kabul etmemiz lazım. Benim düşünmediğimi bir başka arkadaşım düşünebilir. Yani Türkiye, 100 yıllık bir süreçte olgunluk dönemine girmek zorundadır, kavgaları bir tarafa bırakmak zorundadır. Siyasetteki gerilimlerin, siyasetteki kavgaların Türkiye’yi nerelere taşıdığını hep birlikte gördük. Üstelik bir değil, iki değil, üç değil, dört değil. İdam sehpaları kuruldu kavgalar sonucu. Gencecik insanlar asıldı. Ama artık bunları tarihin tozlu raflarına terk etmek zorundayız. Bir arada, huzur içinde kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz bir arada yaşayalım derken, ama bir arada devleti yönetenlerin her kuruşun hesabını verdiği bir anlayışla bir arada olmak istiyoruz. Benim ödediğim verginin hesabını bu devleti yönetenlerin vermesi lazım. Bütün demokrasilerde böyledir, her yerde böyledir. Ki, biz asgari güven çerçevesinde, asgari normları oluşturarak medya özgürlüğü gibi, yargının bağımsızlığı gibi, insan hakları gibi, insanların düşüncelerini özgürce ifade etmeleri gibi, din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan laiklik gibi temel asgari normlarda birleşerek görkemli bir ağacı, görkemli bir çınarı oluşturmak zorundayız.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bütün insanlarını kucaklıyoruz. Bize oy versin vermesin hiç önemli değil. Bu ülkede yaşıyorsak, aynı havayı teneffüs ediyorsak, o insanları kucaklıyoruz. O insanların düşüncelerine, siyasal görüşlerine saygı gösteriyoruz. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bir daha altını özenle çiziyorum, Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Sorun, sorunu çözme kapasitesine sahip olanların belli mevkilerde olmamasıdır.

O nedenle bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, neden şikayet ediyorsanız, neden dertliyseniz, terörden mi dertlisiniz, sorun çözülebilir. Fındık üretici alın terimin karşılığını alamadım mı diyor sorunu çözülebilir. Çiftçi, emekli, taşeron işçisi, toplumun her kesimi, memur yeteri kadar pay alamıyor muyum diyor milli gelirin artışından, bunların hepsi çözülebilir. Çözülemeyecek sorun yoktur. Yola çıkışımızın, herkesi kucaklamamızın temelinde bu yatıyor. Sorunu çözeceğiz, çözmeye kararlıyız. O nedenle halkımızdan, her taraftan, her kesimden, kadın erkek demeden, yaşlı genç demeden herkesten destek bekliyoruz.

Burada bugün partimize katılanlar olacak. Onları yürekten kutluyorum. Farklı görüşten insanlar bir nehirde buluşuyoruz, bir nehirde. Okyanusa akan, yani uygarlığa akan bir nehirde buluşacağız. Ayrım yapmadan, insanı insan olarak değerlendiren ve insanın sorunlarına odaklanan, sorun çözüldüğü zamanda herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi inşa eden bir anlayıştan yola çıkıyoruz. Eğer biz bunu yapabilirsek bu ülkeye en büyük katkıyı yapmış oluruz.

Bakın, Türkiye Cumhuriyeti’nde bakanlık yapmış birisinin Amerika’da yolsuzluk davasından yargılanmasını, ben içime sindiremiyorum, içime sindiremiyorum. Bizim mahkemelerimiz yok mu, bizde adalet yok mu, bizde hak-hukuk yok mu? Hepsi var. Var da var olanlar, var diyenler o makamlarda oturmuyorlar. Bu toplumun vicdanında, bu toplumun sağduyusunda ahlak vardır, hak vardır, hukuk vardır, adalet vardır. Biz bunları söylerken hiçbir ayrım yapmadan toplumun her kesimini kucaklayarak, her kesimin sorunlarını dinleyerek, ortak çözümler üreterek bir arada sorunları çözmeye odaklandık, odaklanacağız da.

Bu katılımın bizim açımızdan çok ama çok büyük bir değeri var. Eğer bu ülkede kavgasız gürültüsüz yaşayacaksak birinci adımı adalettir. Neden birinci adımı adalettir? Çünkü adalet bütün inançların ortak temelidir. Dünyada var olan veya geçmişte var olan bütün inançların temeli adalettir. Adaletten yana olanları bizim çatımızın altına bekliyoruz. Haktan, hukuktan yana olanları bizim çatımızın altına bekliyoruz.

Ben hep şu sözü verdim. Türkiye’nin en temel sorunu nedir? Terördür diyorlar. Şu sözü verdim. 4 yılda terör sorununu çözemezsem siyaseti bırakacağım, bu kadar basit. 15 yıldır çözemiyorlar. 4 yıl... 4 yılda çözeceğim. Çiftçinin sorunu mu? Çözeceğiz. Emeklinin sorunu mu? Çözeceğiz. Çözülmeyecek sorun yoktur arkadaşlar. Dünya nasıl çözmüş bakın. Dünya kadar örnekler var. Niye biz çözemeyelim, neyimiz eksik? Dün söyledim partimizin Parti Meclisinin açılış konuşmasında, Konya’dan küçük Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı 85 milyar avro. Türkiye’nin tarım ürünü ihracatının 5 katı. Nasıl oluyor bu? Konya’dan küçük. Biz devasa bir ülkeyiz. Saman ithal ediyoruz niçin, hangi gerekçeyle? İnsan mı yok? Nüfusumuz daha kalabalık. Toprak mı yok? Daha fazla toprağımız var. Suyumuz mu yok? Suyumuz var. Güneşimiz mi yok? Güneşimiz var. Neyimiz eksik? Eksik olan namuslu siyaset, açık söylüyorum eksik olan namuslu siyaset.

Bugün partimize katılacak olan vatandaşlarıma şunu çok açık ve net söylüyorum. Bu partinin çatısı altında yer alan herkes, hangi noktada olursa olsun halkına hesap vermeyi onurlu bir görev kabul etmelidir. Siyasetçinin hesap vereceği yer kendi halkıdır. Halkımıza hesap vereceğiz, milletimize hesap vereceğiz. Hesap verelim ki, karşılıklı saygıyı, karşılıklı güveni oluşturalım.

Dolayısıyla bugün buraya gelen, aramıza katılacak olan sevgili yol arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Aynı zamanda 80 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Artık gerginliklerden bıktık artık, kavgadan bıktık. Huzur istiyorsanız, bu ülkede herkesin düşüncesine saygı istiyorsanız, bu ülkede insanların düşüncelerini özgürce açıklayabilecekleri bir ortam istiyorsanız yeriniz bellidir, adresiniz bellidir. Adresi gayet açık, gayet net söylüyorum Cumhuriyet Halk Partisidir.

Hepinize teşekkür ederim değerli arkadaşlarım.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra partiye katılanlara rozetlerini taktı.