26.08.2017

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILAN CANLI YAYINDA RUŞEN ÇAKIR’IN GÜNDEME İLİŞKİN SORULARINI YANITLADI

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILAN CANLI YAYINDA RUŞEN ÇAKIR’IN GÜNDEME İLİŞKİN SORULARINI YANITLADI



Ruşen ÇAKIR- Merhaba iyi günler, bugün bir ilki gerçekleştiriyoruz. Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Genel Merkezden skype üzerinden bir canlı yayın yapacağız. Öncelikle kendisine bu konuda çok teşekkür ediyoruz. Daha önce kendisiyle yayın yaptık ama böyle uzun mesafeli skype üzerinden bir yayını ilk defa yapıyoruz. Bu da zaten Türkiye’de ve dünyada iletişim teknolojilerinin ve gazeteciliğin geldiği yeri gösteriyor. Kemal bey de bu konuyu çok yakından takip eden bizim bir çok periscop yayınımıza önceden katılmış bir siyasetçi. O anlamda biz de kendisini takdir ediyoruz.

Kemal bey merhaba hoşgeldiniz yayınımıza.

Kemal KILIÇDAROĞLU- Merhabalar Ruşen bey size de kolay gelsin diyorum.

Ruşen ÇAKIR- Sağ olun. Siz geçen gün NTV’de canlı yayına çıktınız. Onların yanında biz biraz amatör kalıyoruz ama kusurumuza bakmayın.

Kemal KILIÇDAROĞLU- Önemli olan düşüncelerin kamuoyuna aktarılması. Dolayısıyla bu işi amatör değil aslında profesyonel olarak yapıyorsunuz bunu ve bence çok güzel yapıyorsunuz.

Ruşen ÇAKIR- Çok sağ olun, eksik olmayın. Kemal Bey lafı uzatmayacağım, yarın “Adalet Kurultayı”nız başlıyor, “Adalet Yürüyüşü” çok etkili oldu. Kurultaydan da aynı etkiyi bekliyor musunuz?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Tabi yürüyüş çok farklıydı, yürüyüşte sonuna geldiğimiz zaman milyonlarca kişi vardı. “Adalet Kurultayı”nda ise konuşacağız. Daha çok akademisyenler, bilim insanları, politikacılar, bürokratlar onlar konuşacaklar. Dolayısıyla bizde dinleyeceğiz ve onların değişik alanlarda adaletle ilgili kaygılarını ve çözüm önerilerini dile getirecekler. Bizde onlardan büyük ölçüde yararlanacağız. İkisi birbirinden çok farklı ama ikisi birbirini tamamlayacaktır. Bunu zaman içinde göreceğiz.

Birisinde adaleti bütün dünyaya anlatmak ve adalet ihtiyacını bütün dünyaya anlatmak vardı. İkincisinde ise adaletsizlikleri anlatmak var. Hangi adaletsizlikler var ve bu adaletsizlikler toplumun önünde, toplumla birlikte nasıl çözülebilir bunları tartışacağız.

Ruşen ÇAKIR- Peki nasıl bir çerçeve çıktı? Şunu biliyorum, çok farklı kesimlere ulaşmaya çalıştığınızı biliyorum. Bunu başarabildiniz mi? Yoksa tereddüt edenler, imtina edenler oldu mu?

“ADALET KURULTAYI” 80 MİLYONU TEMSİL EDECEK

Kemal KILIÇDAROĞLU- Siz de takdir edersiniz ki, bir tatil dönemine geldi. Bizim görüştüğümüz bazı arkadaşlar bu tatil süresi içinde yurtdışında olacaklarını ifade etmişlerdi ama aşağı yukarı toplumun her kesiminden, her siyasal görüşten insan “Adalet Kurultayı”mızda olacak. 8 ayrı panel yapacağız ama 50’nin üzerinde ayrıca çalıştaylar olacak. O çalıştaylarda da çok sayıda bilim insanı, politikacı ve uygulamacı olacak. Dolayısıyla her konu üç aşağı beş yukarı bütün ayrıntılarıyla tartışılmış olacak.

Ben şimdiden “Adalet Kurultayı”mıza katılan değişik siyasal görüşlerden arkadaşlarıma, akademisyenlere, politikacılara, uygulamacılara gerçekten yürekten teşekkür ediyorum. Orada da tıpkı yürüyüşte olduğu gibi bir Cumhuriyet Halk Partisi kurultayı şeklinde düşünmedik bunu. Bu tamamen 80 milyonu bir anlamda temsil eden bir “Adalet Kurultayı” olacak. Çünkü az öncede ifade ettiğim gibi her siyasal partiden insan orada olacak. Kimisi dinleyici olarak, kimisi konuşmacı olarak, kimisi medya mensubu olarak orada olacak.

Ruşen ÇAKIR- Peki efendim isteyen çat kapı gidebilecek mi? Yürüyüş öyleydi isteyen katılıyordu. Burada biraz daha farklı bir protokol mü var? Yoksa diyelim ki, Edirne’den vatandaşlar değişik partilerden izlemek istiyorlar hiçbir sorun olmadan içeri girebilecekler mi?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Hiçbir sorun olmadan içeriye girebilecekler, kamp alanımız oldukça geniş. Kadınlar için, erkekler için ayrı ayrı tuvaletler, ayrı duş alma yerleri, geceleyecekleri yerler yaklaşık 7 bin kişinin geceleyebileceği alanlarda yarattık. Oldukça geniş bir alan zaten. Bu alanın bir başka özelliği daha var. Biliyorsunuz Gelibolu’da şehitlerimiz var. Dolayısıyla burada eğlenceden uzak olunacak. Sadece ve sadece biz adalet bağlantılı, adalet temalı akşam bazı gösteriler de olacak.

Sonuçta düşünceyi bir anlamda eylemlerle de zenginleştirmiş olacağız. Sanatçılar katılacaklar yine belli programlara. Oldukça güzel, oldukça keyifli, düşündürücü, sorunları gören, sorunları tartışan bir anlayışla biz bu kurultayı gerçekleştireceğiz.

Ruşen ÇAKIR- Peki Kemal bey, bunun sonunda mesela bu tür toplantılarda bir deklarasyon yayınlanır. Sizin “Adalet Yürüyüşü” sonunda yaptığınız, mitingde yaptığınız bir tür deklarasyondu. Burada da böyle bir şey var mı? Yoksa sadece yapıldığıyla mı kalacak?

ADALET KURULTAYI ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İÇİNDE KİTAP HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK

Kemal KILIÇDAROĞLU- Bir sefer bütün görüşmeler, bütün konuşmalar banda alınıyor ve bunların tamamı önümüzdeki süreç içinde kitap haline dönüştürülecek. Böylece sadece o toplantıya katılanların değil, gelecek kuşaklarında bir şekliyle bu “Adalet Kurultayı”nda neler görüşüldü, neler söylendi, neler tartışıldı onlarında bunu bilmeye hakları var. Onu da düşünerek böyle bir karar aldık. Elbette ki, bu kurultayın sonunda gelişmelere bağlı olarak bir ortak deklarasyon, bir çağrı metni veya bir bildiri yayınlanabilir. Bu konuda tabi gelişmeler, görüşmeler, tartışmalardan nasıl bir sonuç çıkacak onu göreceğiz. Sonra o görüşmeler ve tartışmaların ışığında belki bir değerlendirme yapabiliriz onları özetleyip. 1, 1,5 sayfalık belki bir çağrı metni ortaya koyabiliriz Maltepe mitinginde olduğu gibi.

Ruşen ÇAKIR- Burada şöyle bir husus var. Yürüyüşte adalet sloganını tek başına adalet sloganını hak, hukuk, adalet dediniz ama adalet zaten buldunuz ve bayağı etki yarattı. Toplumun farklı kesimlerinin farklı nedenlerle adalet arayışını bir merkezde topladınız. Şimdi herkes merak ediyor Ana Muhalefet Partisi adaletin ardından böyle bir sihirli kavramla bu olayı sürdürebilecek mi? Yoksa bu 2019’a kadar adalet ekseninde mi yürüyecek?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Sadece adalet değil, adalet tabi çok önemli bir kavram. Sadece bizim ülkemiz, bizim insanımız için değil aslında dünya için önemli bir kavram. Sizde gayet iyi bilirsiniz ki, insanoğlu adalet için mücadele etmiştir. İnsanlığın tarihi bir anlamda adalet mücadelesi tarihidir. Adalet dışında tabi başka kavramlar da önümüzdeki süreç içinde gündemimizde olacak. Onları da 2019’a kadar belli bir aşama içinde bunları götüreceğiz.

Ruşen ÇAKIR- Efendim 2019 denince hep sizin aday olup olmayacağınız meselesi, size de hep bu soruluyor. Ben bu soruyu biraz farklı sormak istiyorum. Gördüğüm kadarıyla siyasi iktidar sözcüleri, değişik kademelerde sözcüleri sizin aday olacağınıza çok emin bir şekilde davranıyorlar. Sizin aday olmanızı çok mu istiyorlar, yoksa aday olma ihtimalinizin önüne mi geçmek istiyorlar? Onlar niye sizin bu kadar çok 2019’un adayı olarak sizi lanse etmek istiyorlar bugünlerde?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Onlar yıpratılmasını istedikleri kişiyi istiyorlar. Şimdiden ismini belli edelim, şimdiden deklere etsinler. Biz o ismi deklere edilen kişiyi yıpratalım. Güçlü bir medyaları var malum sizde çok iyi biliyorsunuz. Aşağı yukarı bütün televizyon kanalları onların emrinde, yazılı basın onların emrinde, birkaç gazeteyi ve birkaç televizyon kanalını çıkarırsak. Dolayısıyla şimdiden saldırıya hazırlanmak istiyorlar. Ama biz onların düşündüğü gibi yapmayacağız. Aklımızla karar vereceğiz.

Ruşen ÇAKIR- Bunun tabi en son söylediğiniz bir meşhur isim olacak şeyi var. O bir ortada tek ipucu olarak bu dolaşıyor. Ortada bir isim olduğu için, isimler olduğu için mi böyle söylediniz? Yoksa bir ilkeyi mi söylediniz?

CUMHURBAŞKANI ADAYI OLABİLECEK, O KAPASİTEDE, O YETENEKTE ÇOK SAYIDA KİŞİ VAR

Kemal KILIÇDAROĞLU- Hayır bir ilkeyi. İsim tabi çok aslında yani Cumhurbaşkanı adayı olabilecek, o kapasitede, o yetenekte çok sayıda kişi var ona baktığınız zaman. Akademisyende var, eski bürokratta var, işadamı da var, iş dünyasından da saygın insanlar var ama bugünden şu kişi olacak veya bu kişi olacak diye bir karar vermek çok zor. Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi, kurultayımız… dolayısıyla nabız tutmadan, onların görüşünü almadan çıkıp bir görüş bildirmek doğru olmaz.

Ruşen ÇAKIR- Bağlantıda küçük bir sorun yaşadık ama sonuç olarak cevabınızı almış olduk. Şunu sormak istiyorum atlet meselesi, bıkmış olabilirsiniz ama. Ben geçen gün bir değerlendirme yaptım belki haberiniz olmuştur bu konuya. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın size yönelik yaptığı açıklamanın sonunda bu nasıl olabilir diye bir laf söylüyor, cümle kuruyor. Bu sizin bir böyle bir şey nasıl olabilir diye yerleşmiş bir cümlenizin neredeyse bir başka versiyonu olarak. Genellikle siz Erdoğan’dan bahsederken bu cümleyi kuruyordunuz ve ben ilk defa Erdoğan’ın size yönelik bu cümleyi kullandığı gördüm ve bunu bir tür rollerin değişmesi olarak tanımladım. Abartıyor muyum?

KILIÇDAROĞLU HASTALIĞI NÜKSETTİ

Kemal KILIÇDAROĞLU- Hiç abartmıyorsunuz ve yanılmıyorsunuz. Roller çok değişti. Erdoğan ve ekibi şuanda savunmada. Biz ise hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz. Erdoğan kendi çıkarlarının peşinde, partisinin çıkarlarının peşinde. Biz ise ülkenin insanının çıkarlarının peşindeyiz. Aramızda dünya kadar fark var. Biz eleştirilerimize farklı çözümlerimizle, sadece eleştiri yapmıyoruz artık, neyin nasıl düzelmesi gerektiğini de ifade ediyoruz. Bu bağlamda tabi bizim çözümlerimizi de geniş kitlelere ulaştırınca onlar rahatsızlık duyuyorlar, CHP’yi eleştiriyorlar, bizi eleştiriyorlar, beni eleştiriyorlar. Hatta ben espri olarak da söylemiştim galiba ’Kılıçdaroğlu hastalığı nüksetti’ diye. Gerçekten de öyle. Adımı duyunca, büyük bir ihtimalle soyadımı duyunca dayanamıyor. Kendisini kontrol edemiyor. Ama ben yine de kendisine şunu söylemek isterim ‘Lütfen kendini kontrol et’.

Ruşen ÇAKIR- Peki burada bir şey söylemek istiyorum. Ben bir dönem gazetede yazarken Salı günleri grup toplantılarını izlerdim. Biliyorsunuz sizinle de çok sık karşılaşırdık. Bütün grupları izlerdim. Bir gün hiç unutmuyorum sizin yaptığınız bir grup konuşmasında, o zaman Cumhurbaşkanı değildi Başbakandı Erdoğan. Yani yaklaşık 30 kere falan Recep Tayyip Erdoğan demiştiniz ve bende hatta yan yana oturduğum partinizin önde gelen isimlerinden birisine lideriniz niye bu kadar çok rakibinin propagandasını yapıyor diye şaka yollu laf etmiştim. O zamandan bu zamana sanki gerçekten daha az telaffuz ediyorsunuz. Bu iradi bir şey mi yaptığınız?

MÜMKÜN OLSA HİÇ ADINI BİLE ANMAK İSTEMEM

Kemal KILIÇDAROĞLU- İradi bir şey. Hatta mümkün olsa hiç adını bile anmak istemem. Dolayısıyla ülkenin bu kadar sorunu varken, derdi varken, vatandaşı derdi varken bizim onlarla ilgilenmemiz lazım, vatandaşın sorunlarına çözüm üretmemiz lazım. Buğdaydaki taban fiyatı görüyorsunuz, fındıktaki fiyatı görüyorsunuz, gübredeki fiyatı görüyorsunuz, enflasyonu görüyorsunuz. Yurtdışında bir avuç rantiyeye ödenen faizleri görüyorsunuz. Bütün bunların topluma aktarılması ve toplumun bilgilendirilmesi lazım. Ana sorun Recep Tayyip Erdoğan değildir o kendi kendisine istediği kadar konuşsun ama bazen doğrudan doğruya bana yönelik, benim de kabul edemeyeceğim, partinin de kabul edemeyeceği ağır eleştiriler gelince mecburen cevap veriyoruz.

Ruşen ÇAKIR- Peki efendim bundan sonra şunu söylemek istiyorum özellikle siz bir süreden itibaren çok daha fazla öne çıkmaya başladınız siyaseten. Bir nevi inisiyatifi alır gibi oldunuz. O hani derler ya zirveye çıkmak değil kalmaktır zor. Bunu bir yerde tempolu bir şekilde yürütebilmek için çok direk soruyorum. Partiniz buna hazır mı?

PARTİMİZ HAZIR, EN YETENEKLİ BİRİKİMLİ KADROLAR BİZDE, ÜLKEYİ YÖNETMEYE DE HAZIRIZ

Kemal KILIÇDAROĞLU- Partimiz hazır hiç kimse endişe etmesin. En yetenekli kadrolar bizde, en birikimli kadrolar bizde. Biz parti olarak seçimlere de hazırız, ülkeyi yönetmeye de hazırız, sorunların tamamını biliyoruz. O sorunların tamamının nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Bizim zaten gücümüz biraz bu özgüvenimiz buradan kaynaklanıyor.

Ruşen ÇAKIR- Peki bunu kamuoyuna anlatma konusunda şeyi tabi ki kabul ediyorum demin sizin de bahsettiğiniz medya imkanları ve imkansızlıklarıyla beraber ama sizde sonuçta Ana Muhalefet Partisisiniz, yılların partisisiniz, imkanlarınızda var tabi ki iktidar partisiyle kıyaslanamasa bile. Gerektiği kadar hakikaten bu konuda çaba sarf ediyor musunuz? Verimlimi daha doğrusu çabalarınız?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Çaba sarf ediyoruz. Yeterliği elbette tartışılabilir, çaba sarf ediyoruz. Ben örneğin Düzce’ye gittim, örneğin Yozgat’a gittim. Düzce’de fındık üreticileriyle, Yozgat’ta bakliyat üreticileriyle bir araya geldik, oturduk sorunları tartıştık. Ayrıca hem Düzce’de, hem Yozgat’ta kanaat önderleriyle bir araya geldik yaklaşık 3,5 – 4 saat kanaat önderleriyle oturup karşılıklı konuştuk, bize yönelik eleştirilerini dinledim. Nasıl davranmamız gerektiği konusunda onların görüşlerini aldım. Dolayısıyla biz, sadece ben değil tabi milletvekili arkadaşlarımız, kadın kollarımız çalışıyorlar Anadolu’nun değişik yerlerine, bölgelerine, illerine gidiyorlar. Her birisinin zaten ayrı ayrı görevleri var. Onlar çalışıyorlar biz hep birlikte çalışıyoruz. Bu çalışmalar belki yaygın medyaya yansımıyor ama yerel medyada şu veya bu şekilde yer alıyor. Oraya gittiğimizde yer alıyor. O da bizim için önemli bir araç.

Ruşen ÇAKIR- Efendim son olarak tekrar atletle bitirmek istiyorum. Bu kadar popüler olacağını bu fotoğrafın, bu kadar etkili olacağını ve bu kadar siyasetin gündemini neredeyse belirleyeceğini samimi olarak soruyorum bekliyor muydunuz?

HALKINA YAKIN SADE BİR İNSAN , HALKI GİBİ OLAN BİR İNSAN SARAYDA OTURANI RAHATSIZ EDİYOR

Kemal KILIÇDAROĞLU- Doğrusunu isterseniz beklemiyordum. Nedeni de şu; sıradan bir ailede baba kız oturup yemek yiyorlar. Bu fotoğrafı görüp de özellikle “Vatandaş Kemal” manşeti üzerinden görüp de bu kadar büyük bir tepki geleceğini hiç düşünmemiştim. Demek ki fotoğraf, sade bir insan, halkına yakın bir insan, halkı gibi olan bir insan sarayda oturanı rahatsız ediyor. Bu da beni memnun ediyor.

Ruşen ÇAKIR- Efendim çok sağ olun, böyle bir yayını kabul ettiniz, bir ilki gerçekleştirdik. Çok teşekkür ediyoruz. “Adalet Kurultayı”nda size ve arkadaşlarınıza başarılar diliyoruz. Birde bayramınızı şimdiden kutlayalım. Biz bayramda dükkanı tamamen kapatıyoruz stüdyoyu. Size de önce iyi kurultaylar, ardından iyi bayramlar diliyoruz çok sağ olun.

Kemal KILIÇDAROĞLU- Teşekkür ediyorum, bende iyi bayramlar ve başarılar diliyorum.