21.01.2021
21.01.2021
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
-"Arkadaş benimle ne uğraşıyorsun sen? İşsizlikle uğraş, yoksullukla uğraş, esnafın derdi var onu çöz, sanayicinin derdi var onu çöz, evlere temizliğe giden üniversite öğrencileri var o sorunu çöz."
-"Herkes sandığı bekliyor, 'sandığı koyun önümüze, yeter' diyorlar."
-"Saray devleti var, sosyal devlet yok. Saray devleti halktan kopuk; halkın gündemi ayrı, sarayın gündemi ayrı. Sarayda işsizlik yok, Türkiye’de işsizlik var. Sarayda açlık yok, Türkiye’de açlık var. Sarayda esnaf yok, Türkiye coğrafyasına dağılmış bütün esnaflar perişan vaziyette. "
-"Derin bir siyasal sorumsuzluk var Türkiye’de. Bu siyasal sorumsuzluğu bitirmek zorundayız, halkla beraber, halkın hakemliğine başvurma zamanıdır artık."
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir'de, Halk Çadırı'nda vatandaşlarla buluştu.
Kırşehirlilerin sorunlarını dinleyen ve çözüm önerilerini anlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Soru- Anayasa Mahkemesi Enis Berberoğlu ile ilgili hak ihlali kararı verdi. Yerel mahkeme kararı uygulamamıştı bir öncekinde, ne dersiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Anayasa Mahkemesinin verdiği karar çok önemli. İki açıdan önemli. Bir; adaleti sağlaması açısından, bir haksızlığı gidermesi açısından önemli. İkincisi ise, bozulan adalet düzeninin tekrar inşası için umarım kararı uygulamayan hakimlerin kulağına küpe olur. Bu açıdan önemli. Çünkü devletin yargı üzerine, adalet üzerine inşa edildiğini biliyoruz, eğer adalet bozulursa, yargı sistemi bozulursa, vatandaş hakkını arayamaz konuma gelirse, bu temelde büyük bir devlet krizine yol açar. Şimdilik o kriz önlenmiş oluyor.
Soru- Bir de efendim Süleyman Soylu annesiyle paylaştığı fotoğrafın altına hakaret eden kişinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Adalet Bakanı Gül de ‘işleyişi beğenmeyen itiraz hakkını kullanır, ancak kimse yargıya parmak sallayamaz’ dedi. Hazır yargı reformu da gündemdeyken bu konu hakkında ne dersiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Türkiye’de en sorunlu alanlardan birisi yargı. Yargıya özellikle iktidarın müdahale ettiğini, yargıya talimat verdiğini, o talimat çerçevesinde karar alındığını biliyoruz. Ama hükümetten iki ayrı bakanın bu konuda bir tartışma zemini yaratmaları bu hükümetin Türkiye’yi nasıl yönetemediğinin de açık bir göstergesidir. Ülke artık yönetilmiyor. AK Parti hükümeti, Erdoğan Türkiye’yi yönetemiyor. Türkiye savruluyor. Her alanda sorunumuz var.
Bakın az önce sorun yaşayan esnafla görüştüm, servisçiyle görüştüm, üniversite öğrencileriyle görüştüm, üniversiteden mezun olup işsiz olan üç kardeşle görüştüm. Bütün bunlar hepsi toplumun önünde ciddi bir sorun olarak bekliyor. Bana söyler misiniz, devleti yönetenler benim dışımda bu sorunlarla uğraşıyorlar mı? Benimle uğraşıyorlar. Arkadaş benimle ne uğraşıyorsun sen? İşsizlikle uğraş, yoksullukla uğraş, esnafın derdi var onu çöz, sanayicinin derdi var onu çöz, evlere temizliğe giden üniversite öğrencileri var o sorunu çöz. İki üniversiteyi bitirip evlere temizliğe giden kadınlar var. Allah aşkına Türkiye hangi hale geldi, hangi tabloyla Türkiye karşı karşıya geldi? Bütün bu tablolar ortadayken, bütün bu gerçekler ortadayken onların konuştukları, onların gündemleri çok ama çok farklı. Köşeyi nasıl döneceğiz? Millet aç, millet sefil. Açım diyor ya açım aç, açım diyor. Nerede söylüyor? 21.yüzyılın Türkiye’sinde söylüyor. Bir kişi açım diyorsa siyaset kurumunun oturup bir bakması lazım, bu çocuk niye açım diyor, üniversiteyi bitirmiş bu. Anne, baba, üç çocuk üniversiteden mezun olmuş, bir aradalar, birbirlerinin yüzüne bakamaz hale geldiler bunlar. Bunların bu milletin yakasından düşmeleri lazım. Siyaseti zenginleşme aracı olarak gördüler bunlar. Biz zenginleşiyoruz diyorlar siyaset yaptığımız sürece. Aileleri zenginleşti, çocukları zenginleşti, beslemeler zenginleşti. Bir maaş yetmedi, beş maaş alır hale geldiler; beş maaş, altı maaş alır hale geldiler. İnsan biraz utanır ya, utanır! Türkiye gerçeğinden utanır. 10 milyon işsiz var bu ülkede, 10 milyon işsiz! 10 milyon; 1 milyon değil, 500 bin değil, 10 milyon işsiz var. 10 milyon işsize karşı ne yapıyorlar bunlar, ne yaptılar bunlar? İstihdam sorununu mu çözdüler? Ama bakın bunlara saraylarda oturuyorlar, yedikleri içtiklerine bakın, onların artıklarından bir ordu beslenir. Böyle bir tabloyu Türkiye hiç yaşamamıştı, hiç ama. Burada gezdim, esnafı gördüm, böyle bir tablo bizim cumhuriyet tarihinde yaşanmadı. 19 yılda Türkiye’yi buraya getirdiler. Nasıl yönetiyorlar bunlar, akılları nerede bunların? 83 milyon vatandaş vergi veriyor, verginin nereye gittiği belli değil. Bir avuç adama, bir avuç beslemeye dünyanın parasını veriyorsunuz. İnsan biraz sıkılır ya; ayıptır, yazıktır, günahtır bu millete, günahtır! Çıkmışlar tartışmalar, şunlar bunlar. Bunlar Türkiye’nin gündeminde olur olmaz, o ayrı bir şey, ama bu milletin temelde bir sorunu var.
Herkes bekliyor. Neyi bekliyor? Herkes sandığı bekliyor, sandığı koyun diyorlar önümüze. Yeter diyorlar. Erdoğan çıkıp bir esnafla konuşuyor mu, bir çiftçiyle konuşuyor mu, bir emekliyle konuşuyor mu, üniversiteyi bitirmiş bir işsizle konuşuyor mu, derdini soruyor mu, evlerine temizliğe giden üniversite öğrencilerini, üniversite mezunlarını biliyor mu, görüyor mu? Üniversite mezunu sokakta yakalıyor, burada yerleri temizlemeye hazırım diyor, süpürmeye hazırım diyor, ben iş istiyorum, başka bir şey istemiyorum diyor. Dilenmiyorum ben, dilenmek istemiyorum diyor ben. Bana iş lazım diyor, iş istiyorum diyor.
Nerede bu sosyal devlet? Saray devleti var, sosyal devlet yok. Saray devleti halktan kopuk; halkın gündemi ayrı, sarayın gündemi ayrı. Sarayda işsizlik yok, Türkiye’de işsizlik var. Sarayda açlık yok, Türkiye’de açlık var. Sarayda esnaf yok, Türkiye coğrafyasına dağılmış bütün esnaflar perişan vaziyette. Dükkanı kapat dedin. Kira? Kira olmaz kirayı vermeyiz sana.
Derin bir siyasal sorumsuzluk var Türkiye’de. Bu siyasal sorumsuzluğu bitirmek zorundayız, halkla beraber, halkın hakemliğine başvurma zamanıdır artık.
Soru- Efendim, Sayın Akşener, Haziran için bir erken seçim tahmininde bulundu ama sizin bununla tarih tahmininiz var mı?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Yo hayır, herhangi bir tahminim yok.
Soru- Joe Biden’in göreve gelmesiyle ilgili Türkiye’ye yaptırımlarla ilgili bir söylenti var ama bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Daha henüz ortalık net değil. Yani önce bir tabloyu görmemiz lazım, açıklamaları görmemiz lazım. Ondan sonra bir açıklama belki yapılabilir, bir yorum yapılabilir. Ama ben şunu isterim tabi, Türkiye’nin bütün ülkelerle barış içinde yaşamasını isterim. Türkiye’nin kendi demokrasisini geliştirmesini isterim. Türkiye’de demokrasi vardır algısının bütün dünyaya yerleşmesini isterim. Türkiye bir baskı rejimi, bir otoriter rejim içinde, bu otoriter rejimden Türkiye’nin kurtulması lazım. Efendim falan kişiyi eleştirdin, yakala, hapse at. Ne yapsın bu adam, derdini de mi anlatamayacak bu adam? Derdini anlatıyor. Derdini anlattı diye adamı yakalayıp hapse mi atarsınız, tutuklar mısınız?
Evet arkadaşlar teşekkür ediyorum.
24.11.2024
24.11.2024
24.11.2024
24.11.2024