19.09.2020
19.09.2020
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziler ile videokonferans toplantısında bir araya geldi. 19 Eylül Gaziler Günü sebebiyle gerçekleştirilen görüşmede CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu eşlik etti.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Nasılsınız iyi misiniz?
Gazi- Sayın Genel Başkanım siz nasılsınız?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Gayet iyi, sağ olun, teşekkür ederim. İsterseniz ilk sözü size verelim, sizden başlayalım.
Gazi- Bir kere öncelikle bize bu fırsatı verdiğiniz için çok çok teşekkür ederiz. Siz de biliyorsunuz Başkanım işte pandemiden dolayı biz hiçbir şekilde ne dışarı çıkabiliyoruz, ne bir şey yapabiliyoruz, hiçbir etkinliğimiz, hiçbir faaliyetimiz olamıyor. Dolayısıyla bununla ilgili sıkıntılarımız var.
Gazi- Mersin Büyükşehir Belediyesi Şehit Aileleri Gazi İşlemleri Şube Müdürüyüm. Aynı zamanda Güneydoğu gazisiyim. Yaklaşık bir yıl önce kuruldu müdürlüğümüz. Şehidimizin geldiğini duyduğumuz andan itibaren belediyedeki kendi ekibimle berber belediyenin bütün ekipleri de bize yardımcı olacak şekilde talimat verildi belediye başkanımız vasıtasıyla. Havaalanından şehidimizi karşılayıp defin işlemlerinden taziye işlemlerine kadar şehidimizin bütün ilçelerinde hepsine biz büyükşehir belediyesi olarak koşturuyoruz. Bunları tabi ki ilçe belediyeleriyle koordineli bir şekilde, valiliklerle koordineli bir şekilde yapıyoruz ama işin çoğunluk kısmı büyükşehir belediyesinde. Geri kalan süreçlerde düzenli olarak ailelerimizi ziyaret ediyoruz. Bizi aşan kısımlarda yine belediyenin imkanlarıyla belediyenin psikologlarından ve sosyologlarından yardım alarak ailelerimize psikososyal yardımda bulunmaya çalışıyoruz. Bence bu müdürlüğün ya da bu birimin belediyelerin kendi bünyesinde göründüğü için Türkiye genelinde yayılması taraftarıyım ben. Bir gazi olarak yayılması taraftarıyım.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Onu ben şimdi bizim bütün büyükşehir belediye başkanlarıma da söyleyeyim, bazılarında var, bazılarında yok. Belki bir uygulama birliği, norm birliği sağlamak açısından da önemli. Bütün belediyelerde aslında böyle bir birimin olması lazım. Belediye başkanı belki hani böyle birebir gazi, şehit aileleriyle birebir bağlantı kurmakta zorlanabilir iş yükü nedeniyle. Ama böyle bir şube olduğu zaman bunun başındaki arkadaş zaten olayların içinden geliyor, gazi aynı zamanda. Dolayısıyla bu ailelerin sorunlarıyla ilgilenmesi, sorunların çözümü konusunda biraz daha aktif olmasına yol açar. Arkadaşlara bu konuda gerekli talimatı vereyim.
Gazi- İnanın biz devletin yaptığı işi yapıyoruz, yapması gereken işi. Hükümetin, valiliklerin yapması gereken işi biz büyükşehir belediyesi olarak yapıyoruz.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Ankara Büyükşehir’de de inşallah aynısını yapacağız, orada da sizler olacaksınız zaten.
Gazi- Sayın Genel Başkanım, öncelikle ben de bütün arkadaşlarım gibi teşekkürlerimi arz etmek isterim böyle bir fırsat tanıdığınız için. CHP bu ülkenin kurucusunun kurduğu parti ve kurucularının neredeyse tamamının gazi olduğu bir parti. CHP’nin terörle özdeşleştirilen bir parti haline getirilmeye çalışılması veya bu şekilde lanse edilmesi, gazilere hiç destek vermiyormuş bunun yerine terör ve teröristler ile müzahirmiş gibi bir havanın yaratılıyor olması benim kanıma dokunuyor. Böyle bir gaziler merkezinin açılması CHP’nin gerçek vizyonunu, tarihsel tanımını da ortaya net koyacaktır.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Sağ olun, çok teşekkür ederim. Şunu bilmenizi isterim, şehitlerimiz ve gazilerimiz siyasi görüşü ne olursa olsun aslında bu toplumun ortak değerleridir. Yani sağcısı da, solcusu da gaziye saygı duymak zorundadır, şehide saygı duymak zorundadır. Gazilerin ve şehitlerin toplumda ayrıcalıklı bir yerinin olması gerekir. Bunun savunulması da gerekir. Rahatlıkla şunu da ifade edebilirim, ne şehit yakınları, ne gaziler için siyaset kurumu var olan özeni şu ana kadar göstermiş değildir. Biz şehitler arasında ayrımın kalkmasını, gaziler arasında ayrımın kalkmasını, şehit ve gaziler için devletin ortak ve tarafsız yaklaşması gerektiğini her ortamda bir şekliyle dile getiriyoruz. İktidar tabi bizi terör örgütlerini sanki biz destekliyormuşuz gibi, sanki gidip PKK’yla biz masaya oturduk anlaşma yapmışız gibi savunuyorlar. Çünkü onların elinde çok güçlü bir medya var. Dolayısıyla o medya günün 24 saatinde bizi karalıyor. Öcalan’a sayın diyenler onlar, suçlanan biz. Efendim işte sınır kapısında törenle karşılayanlar onlar ama suçlanan biz. Çadır mahkemeleri kuranlar onlar ama suçlanan biz. Her ortamda, her yerde terör kimden, nereden, nasıl gelirse gelsin hepimizin ortak tavır takınması gerektiğini söylüyoruz. Artı terör bir insanlık suçudur. Yani bırakın bir ülkeye zarar vermeyi terör bir insanlık suçudur. Yani masum insanların öldürülmesi, çocukların öldürülmesi, bunların kabul edilebilir bir tarafı yok. Bunları belki biz yüzlerce, binlerce kez söyledik ama bizim söylemlerimiz hep sınırlı alanda kalıyor. Ama dediğim gibi sonuçta bir şekliyle suçlanıyoruz. Ama sağduyulu olan arkadaşlarım şunu bilsinler, yani şehit yakınlarına ve gazilere yine sonuçta sahip çıkan yine biziz yani. Para topladılar, yardım topladılar topladıkları parayı yediler. Gene biz söyledik ya bu parayı niye vermediniz şehit yakınlarına, gazilere bu parayı vermeniz lazım, vatandaş verdi onlara yardım olsun diye, olmadı.
Dediğim gibi pek çok sıkıntı var. Terör örgütleriyle mücadele eden diyelim ki eksi 25 derece, 30 derecede dağlarda terör örgütüyle mücadele eden gazilerimiz var, şehitlerimiz var. 15 Temmuz gazi ve şehitleri arasında fark yaratıyorsunuz. Olmaz. Şehit şehittir kardeşim, şehidin A’sı, B’si olur mu? Gaziler için de aynı şekilde. Gazilerin haklarının da yeteri kadar teslim edilmediğini biliyoruz, onların da haklarını savunuyoruz. Hatta bu konuda İzzet Bey hatırlar bir de bizim broşürümüz var, yani gaziler ve şehit yakınları arasındaki bütün farklılıkların giderilmesini, herkese eşit davranılması gerektiğini anlatan… Mesela Kıbrıs gazileri tamamen unutuldu. Ne kadar aylık alıyorlar bunlar emin olun unutuldu gitti. Onlar da çıktılar bugün Kıbrıs varsa KKTC varsa bu gazilerin, orada hayatını kaybeden şehitlerin yüzünden var yani. Dolayısıyla biz bunları süratle unutuyoruz. Bunu unutmamak gerekiyor, sahip çıkmak gerekiyor, terörü her yerde, her ortamda bizim lanetlememiz gerekiyor. Bunları söylüyoruz ama dediğim gibi bir medya organı var, bir medya grubu var biz bunlara besleme medya diyoruz. Günün 24 saatinde işte bizi suçluyorlar. Yani şehit cenazesinde bile linç etmeye kalktılar. Bari bırakın bu şehidin cenazesini kılalım kardeşim. Cenazeyi kılalım bir defnedin ondan sonra ne söylüyorsanız söyleyin. Yani bu bile yapıldı maalesef. Ama dediğim gibi sonuçta insanın bir sağduyusu var yani insanda bir haksızlığa karşı, adaletsizliğe karşı isyan duygusu var. Yani buna bir şekliyle itiraz etmemiz gerekiyor. Bir şekilde bunlar doğru değildir dememiz gerekiyor.
Benim şehit yakınları ve gazilerden isteğim, yani bütün bu karmaşık ortamda sağduyunun egemen olması, Türkiye’nin çıkarlarının savunulması, Türkiye’nin hem bölgede, hem dünyada güçlü bir ülke olması bizimde en büyük arzumuzdur. Gazilik kolay bir unvan değildir arkadaşlar. Gazilik birilerine lütuf olarak verilen bir şey de değildir. Kişi ben gazi olacağım diye de gidip gazi olmamıştır. Yani mücadele etmiştir, kurşun yemiştir ayağından, kolundan, bacağından. Gaziler arasında ayrım var. Biz buna da isyan ediyoruz. Efendim vücudunda mermi var ben seni gazi saymıyorum. Öbür taraftan efendim tırnağına zarar gelirse seni gazi sayacağım. Olmaz. Vücudunda mermi olan bir insanı, ayağında mermi olan bir insanı sen gazi saymayacaksın öbür tarafta tırnağı bilmem zarar görmüş olacak onu gazi sayacaksın. Bu haksızlıkların giderilmesi lazım. Adaleti savunuyorsak adalet sadece bizim için değil herkes için olmalı. Biz bu çerçevede hareket ediyoruz.
Şafak Bey, bu konuyu açtığınız için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Gazi- Sayın Genel Başkanım, gündelik hayatta ve genelde sağlıksal konularda ve bazı konularda yaşamış olduğumuz sıkıntılar var. Bu konularla ilgili ben size ufak bir bilgilendirme yapmak istiyorum.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Tabi.
Gazi- Halihazırda CHP Şehit Aileleri ve Gaziler Koordinasyon Birimi olarak sizlere sunulmak üzere yasal düzenlemeler gerektiren bazı ilgili kanunlar bazı bilgilendirme dosyası hazırladık. Bu dosyada 3713 Terörle Mücadele Kanunu Kapsamındaki şehit aileleri ve gazilerle ilgili öncelikli olarak düzenlenmesi ve iyileştirilmesi gereken kanuni ve yasal maddeler vardır. Bu maddeleri 4 başlık adı altında topladık biz. Eğitim, sağlık, sosyal ve mali haklar, istihdam. Bu maddelerin mecliste düzenlenmesi biz gaziler ve şehit aileleri için önem arz etmektedir. Biz bu dosyayı birim olarak da size de sunmak için hazırladık. En kısa zamanda da size biz sunumunu yapacağız Sayın Genel Başkanım. Yani bugün örnek baz alırsak TÜİK’in araştırmaları ve bir gaziye ödenen bir maaşı hesapladığımız zaman açlık sınırının altında kalıyor. Orayı da geçtik mesela bugün toplantıya katılamayan sağlıksal durumundan ötürü Zekeriya Göker diye arkadaşımız var. Almış olduğu o maaşının birçok kısmını sağlık uygulama tebligatında ödenmeyen listedeki ilaçlardan olduğundan ötürü yaşamsal, gıdasal anlamda alması gereken, harcaması gereken paraları sağlıksal konuda harcamak zorunda kalıyor.
Gazi- Antalya’da yaşıyorum, Antalya’dan bağlandım. Benim de şöyle bir önerim olacak Sayın Genel Başkanım. Mersin Şube Başkanımızın dediği gibi öncelikle 11 büyükşehirde ve diğer il belediyelerinde de bu uygulama olursa çok iyi olacağını düşünüyorum.
Gazi- Sadece CHP’nin belediyeleriyle değil de bütün partilerin almış olduğu belediyelerde kurulsa tüm illerimizde kurulsa aslında çok daha güzel olur. Siz öncü olmuş olursunuz büyükşehir belediyelerine böyle birimler açıldığında. Bu da örnek teşkil eder, daha çok yayılır ve Ankara’ya ulaşamayan, Büyükşehir’e ulaşamayan bir sürü ilimiz var bizim. Oralarda da açılırsa sadece büyükşehirlerde değil ama oralarda da açılırsa çok daha güzel olur, çok daha fazla insana ulaşır. Özellikle şehit ailelerimiz bu tarz şeylerde çok yalnızlık hissediyorlar, çekiyorlar. Yani birçok yerde, birçok şehit ailemiz çocuklarının acısını dahi yaşayamıyor defin işlemleriyle uğraşmaktan, cenaze nakil işleriyle uğraşmaktan kendi acılarını yaşayamıyor insanlar. Bir anneye, babaya ya da ablaya, kardeşe, eşe, çocuğa bunlar çok görülmemeli. Devlet birimlerimiz var tabi ki devletimizin kuruluşları var, birlikleri var ama orada çok yetkin insanların olduğunu düşünmüyorum ben. Zaten birçok şeyden de haberdar olduklarını düşünmüyorum. SGK’yla ilgili sorunlarımız oluyor mesela bakanlığımızdaki birimimize gidiyoruz onlar topu SGK’ya atıyor, SGK topu onlara atıyor.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Gazilerin kullandığı işte protezler var. Bu protezlerin bir kısmı verilmiyor, bir kısmı verilirken yüksek fiyatlar isteniyor. Dolayısıyla burada da ciddi bir sorun var.
Gazi- En son protezimi 2010 yılında yaptırdım kullanmıyorum son zamanlarda, kullanmıyorum diye yaptırmıyorum ben. Yani yaptırmayı da düşünmüyorum. Devlete yük olmak istemiyorum. Ama zaten söylediğiniz gibi bazı malzemeler doktor rapor verdiği zaman bile onaylanmıyor, çok uğraştırıyorlar. Tekerlekli sandalye alacaksın yani ihtiyacın var kırılmış adam diyor ki sen 5 yılın dolmamış diyor alamazsın. Kırıldı ne yapıyım? Yapacak bir şeyimiz var mı? Bir ayakkabıyı 5 yıl giyiyor musun sen? Giymiyorsun. Biz tekerlekli sandalyeyi 5 yıl kullanmak zorunda değiliz, kullanamayız da zaten. Yani o kadar şey değiller. Ve devlet denetleme kurumları denetlemediği için fahiş fiyatlarla devlete satılıyor bu şeyler. Benim kullandığım sandalye 45 bin lira Sayın Genel Başkanım. 45 bin liralıkta bir şeyi yok yani.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Değeri yok 45 bin lira. Maliyet çok daha düşük anladığım kadarıyla.
Gazi- 45 bin liralık değeri yok ama işte devlet denetlemediği için fazla para ödüyor. Ondan sonrada SGK’dan bakıyorlar dökümlere sana şunu vermişler, sana bunu vermişler. Parayı sen veriyorsun ben vermiyorum denetle kardeşim. Benim ekleyebileceğim sadece şu olabilir, siyasi partiler içerisinde şehit gazi birimi koordinasyon merkezi olan tek parti CHP. Kendi bünyesi içerisinde 3.katta ve aslında CHP için büyük bir artı. Aktif olarak bu camianın içinde olan gazilerden verimli, doğru ve hızlı bilgi alabilme yetisine sahip şuan. Bu yetiyi, bu kabiliyeti yerel yönetimlere de yaymak istiyoruz. Başarılı işlere imza atarak bunu bütün yerel yönetimler içerisinde koordineli bir şekilde hayata geçirmek istiyoruz. Bu konuda herkesin de dediği gibi sizin desteğinizi rica ediyoruz.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Tamam. Ankara Büyükşehir’i gerçekleştirelim, İzzet Bey özellikle onun üzerinde durdu. Bunu diğer belediyelerde de yaygınlaştırarak uygularız çünkü belediyelerin şöyle bir avantajı var. Belediyeler gerçekten de merkezi hükümetten yani var olan Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı veya diğer birimlerden çok daha hızlı hareket edebiliyorlar ve kişilere çok daha rahat ulaşabiliyorlar. Böyle bir özelliği var. Dolayısıyla biz belediyelerde bunu kurduğumuz zaman belki sorunlarınızı doğrudan oraya yansıtabilirsiniz ve pek çok sorununuz belediye başkanı aracılığıyla çok daha kolay bir şekilde çözülmüş olur. Böylece gidip Sosyal Güvenlik Kurumunun kapısında da uzun uzun beklememiş olursunuz. Yani bu bir araba olabilir, bu bir protez olabilir, başka bir şey olabilir. Biz Konya’da mesela uzun süre protez alamayan bir gazinin protezin biz aldık. Çok pahalıydı, yurtdışındaki arkadaşlara söyledik sağ olsunlar onlar gerekli desteği verdiler ve o imkan sağlandı. Yani bir şekliyle halkı da bu sürecin içine dahil edebiliyoruz, yardım kampanyasına dahil edebiliyoruz. Merkezi hükümetin karşılamadığını vatandaş gönüllü olarak karşılayabiliyor.
Gazi- Yani Sayın Başkanım, bu ağı genişleterek belki de alacağımız başarılarla merkezi hükümetin yapması gereken şeylerin de ne olduğunu onlara göstermek bir yandan da amacımız.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Doğru haklısınız.
Gazi- Başkanım, artık bütün sorunları siz de zaten biliyordunuz Başkanım, zaten bize yabancı değilsiniz, zaten Genel Merkezimizdesiniz. Yani bu pandemi sürecinde, bu Covid sürecinde bu yerel yönetimlerde şehit gazi işlem birimlerinin yani olmazsa olmaz olduğunu bir kere Cengiz Başkan anlattı, Allah razı olsun. Şimdi şöyle düşünün Başkanım, insanlar gerçekten evinden dışarı çıkamıyor, adam belden aşağısını kaybetmiş dolayısıyla bu insanın dışarı çıkması lazım. Veya işte Serdar ağabey veya ben iki bacağımızı vermişiz veya kimisinin burada iç organları yok Sayın Genel Başkan. Şimdi biz dolayısıyla yani gerçeğini verdik sahtesini alamıyoruz. Şimdi bu da bir taraftan bizi örseliyor. Yani biz sizin samimiyetinize inanıyoruz. Dolayısıyla bu konuda desteklerinizi bekliyoruz Sayın Genel Başkan. Eğer siz desteklerseniz Sayın Genel Başkanım biz altından kalkarız, hiç endişe etmeyin, siz de yeter ki…
Kemal KILIÇDAROĞLU- Tamam; bu konuda her türlü desteği veririz, vermek zorundayız aslında. Çünkü sizin yaptığınız fedakarlık sıradan bir fedakarlık değil aslında yani. Yaptığınız fedakarlık vatan için yaptığınız, bayrak için yaptığınız bir fedakarlıktır. Dolayısıyla vatanını ve bayrağını savunan ve bunun için kolunu, gözünü, bacağını bırakan birisine karşı bizim vefa duygusunun çok daha ötesinde eğer vatanını seviyorsan kardeşim önce bu sorunu çözeceksin. Bu sorunu yaşayan kişinin sorununu çözebilirsen sen ancak gaziye de, şehit yakınlarına da saygı duymuş olursun. Devletin bütün birimlerinin aslında bu konuda çok duyarlı olması lazım. Dolayısıyla biz belediye olarak büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri, ilçe belediyeleri olarak bunu masaya yatıracağız. Ben bir şekliyle bu konudaki gelişmeleri siz de takip dersiniz, sonra bütün arkadaşlara duyurursunuz bunu. Gerekirse bir başka ortamda varsa sorun aktarırsınız biz o sorunların çözümü içinde elimizden gelen bütün çabayı gösteririz.
İzzet Bey, bir şey söylemek istiyor musun?
İzzet Bey- Çok teşekkür ediyoruz Sayın Genel Başkan bize vakit ayırdığınız için.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Takip edeceğim. Ben Ankara Büyükşehir’deki gelişmeleri telefonla size bildiririm.
İzzet Bey- Çok mutlu oluruz Sayın Genel Başkan.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Hoşça kalın efendim hepinize selamlar, saygılar.
Tüm Fotoğraflar İçin Tıklayınız...
21.12.2024
21.12.2024
20.12.2024
20.12.2024