04.11.2023

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Demokrasi ve Birlik" Kurultayı'nda: "Genel Başkanı Bu Partinin Örgütleri Seçecek"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Genel Başkanı seçecek olan ben değilim. Bu partinin örgütleri seçecek. Sizlere inanıyorum. Akla inanıyorum, mantığa inanıyorum, güzelliğe inanıyorum." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Adayı Özgür Özel'in konuşması bittikten sonra Özel’in konuşmasında kendisine yönelttiği eleştirilere yanıt vermek üzere söz talep etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:

Teşekkür ederim. Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Eğer uzun yıllardır beraber çalışıyorsak ve Cumhuriyet Halk Partisinin bir Dış Politika Danışma Kurulu olduğunu bilmiyorsa bir arkadaşımız ve o Dış Politika Danışma Kurulunda iki Genel Başkan Yardımcımızın da yer almasını bilmiyorsa, oraya bir soru işareti koymak zorundayım. Dış politika konusunda hem büyükelçilik yapmış arkadaşımız uzun süre danışmanlığımı yaptı. Evet, listeye koyduk seçilmedi. Örgüt izin vermedi. Örgütün Parti Meclisine seçmediği emekli bir büyükelçiyi ben nasıl hangi gerekçeyle MYK’ya taşıyacağım?

Değerli arkadaşlarım, eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık olan hiç kimse yoktur. Parti Meclisinde beni eleştirenin asla ve asla sözünü kesmem ve dinlerim, olur ya eleştiriden yararlanacağım bir şey olur mu diye. Ve yine kısaca keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışıyor yüzüme karşı söyleseydi.

Hangi aşamada, hala benim Amerika’ya, benim İngiltere'ye niye gittiğimi hala arkadaşım öğrenmemişse… Ya çipin yatırımını yapacağız, Türkiye'ye teknoloji getireceğiz; dünyanın bir numaralı üniversitesine gidiyorum, MIT’ye gidiyorum. Hala ondan haberi olmayan bir kişi varsa ve partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir.

Benim ne yaptığımı bilmeyen, bu ülkenin… Bakınız; Osmanlı, sanayi devrimini kaçırdığı için battı. Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalaması lazım. Dünyanın en önemli hocalarıyla, dünyanın en önemli üniversiteleriyle görüştüm. Benim İngiltere’ye, benim Almanya’ya gittiğimi, Almanya yapay zeka merkezi. 60 yıldır kurulan İngiltere’deki yapay zeka merkezi. Ben oraları geziyorum. Bu ülkeye devrimi, teknoloji devrimini getirmek için mücadele ediyorum. Ve ben bunu defalarca söylüyorum. Ve hala burada kısır bir politik tartışma konusu oluyorsa o arkadaşlar Türkiye’yi değiştiremezler ve dönüştüremezler. Türkiye akılla, bilgiyle, birikimle büyüyecektir.

Bakınız, Cumhuriyet Halk Partisinin geliştirdiği bir kavram var: “Yüksek yetenek inşası.” Yüksek yetenek inşası, toplumun en zeki çocuklarını devlet desteğiyle yurtdışına göndermek ve o çocukların tamamını Türkiye’ye getirip Türkiye’ye hizmet eder noktaya taşımaktır. Siz eğer yüksek yetenek inşası kavramını dahi bilmiyorsanız Cumhuriyet Halk Partisini tanımıyorsunuz demektir.

Örgütlere gönderilen para… Tüzükte “yüzde 40” diyor zaten. Biz de yüzde 40’ını gönderiyoruz. Ama örgütlere bina da alıyoruz. Yüzde 40 onun içinde de var. Peki, yüzde 40 göndermediysek neden mali rapora hep beraber el kaldırıp evet dediniz? Bu partinin bütün hesapları tüzüğümüz de dahil olmak üzere denetlenir. Bütün hesapları Sayıştay tarafından denetlenir. Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Her kuruşun hesabını veririz. Dolayısıyla eleştiriye eyvallah, hiçbir sorunum yok, ama eleştirinin kendi içinde tutarlı olması lazım.

Kim devredilecek? Bakın, dedim ki, ömür boyu benim Genel Başkanlık yapma gibi bir şeyim yok zaten. Olamaz da. Buna kararı örgüt verir. Ama ben günü gelecek güçlü bir sosyal demokrat arkadaşımıza devredeceğim görevi. Vay efendim bunlar nerede saklanıyor, bunlar nerede duruyor? Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Nasıl yaptı? İstanbul’da eski İl Başkanımızla yeni İl Başkanımız devir teslim töreni yaptılar. Ya arkadaşlar, ben de yeni seçilen bir Genel Başkana devir teslimi yapmayacak mıyım? Bunun odayla ne ilgisi var? Bunun sağla, solla ne ilgisi var? Bunun eleştiriyle ne ilgisi var? Elbette kurultay gelecek, kurultay bir Genel Başkan seçecek, ben de eski Genel Başkan olarak diyeceğim ki, gel devir teslim töreni yapacağız. Örgütleri çağıracağız, orada uygar bir şekilde tokalaşacağız. Ben ona çiçek vereceğim, o bana çiçek verecek. Ne odası arkadaşlar ya, ne arka planları? Seçecek olan sizsiniz. Genel Başkanı seçecek olan ben değilim. Bu partinin örgütleri seçecek. Partinin örgütleri seçecek, bizler de devir teslim töreni yapacağız uygar insanlar gibi. Bakanlar devir teslim töreni yapar, il başkanları devir teslim töreni yapar. Bunlar uygar bir devletin gerekleridir zaten. Bunu alıp da başka yerlere çekmeye, başka yerlere götürmenin mantığı var mı Allah aşkına? Sanki örgüt hiç yok, ben tek başıma Genel Başkan seçiyorum ve bu Genel Başkan nerede? Genel Başkanı siz seçeceksiniz, belirleyecek olan sizsiniz. Eğer olayları çarpıtarak anlatırsanız doğru değil. Genel Başkan olacak kişi olayları çarpıtmadan sizin önünüze sağduyuyla çıkmalı, güler yüzle çıkmalı, sağlıklı eleştiriler yapmalı. Benim istediğim budur.

Ben Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz, birlikteyiz. Belediye Başkan Adayı olacağım dedi Belediye Başkan Adayı oldu. Milletvekili olacağım dedi milletvekili adayı oldu. Yeri geldi önseçim, yeri geldi merkez yoklaması. Beraberdik. O arkadaşlarla beraberdik. Niye olmadı? Bütün o eleştirileri keşke Merkez Yönetim Kurulunda, keşke Parti Meclisinde söyleselerdi. Ben de dinleseydim ve beraber o mücadeleyi yapsaydık. Orada evet diyeceksin, buraya gelince hayır diyeceksin. Olmaz, olmaz. Genel Başkanlarda çifte standart olmaz. Dün neysen bugün de aynısı olacaksın. İşin özü budur.

Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. Hepiniz sağ olun, var olun. Sizlere inanıyorum. Akla inanıyorum, mantığa inanıyorum, güzelliğe inanıyorum. Hiç endişe etmeyin her kuruşun hesabını vermeye hazırız, her kuruşun hesabını. Ve beraber vereceğiz ve birlikte vereceğiz.

Hepinize yürekten teşekkür ederim. Hepiniz sağ olun, var olun diyorum. Teşekkür ederim.