17.11.2017

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, ÇORLU TRAKYA GÖSTERİ VE KONGRE MERKEZİ İNŞAATI TEMEL ATMA TÖRENİNDE KONUŞTU (17 KASIM 2017)

CHP GENEL BAŞKAN KEMAL KILIÇDAROĞLU, ÇORLU TRAKYA GÖSTERİ VE KONGRE MERKEZİ İNŞAATI TEMEL ATMA TÖRENİNDE KONUŞTU (17 KASIM 2017)

- "Sevgili Erdoğan, cesaretin varsa, hani diyorsun ya ’Ben karizmatiğim’, Gel karşıma çık, göstereyim ben sana karizma neymiş ne değilmiş, senin karizmanı çizeyim. Oturmuş konuşuyor, neden karşımda konuşmuyorsun?"
- "Yürekliysen gel karşıma çık, otur, adam gibi karşıma gel, oturup hesaplaşalım. Gelmeyecektir, ben bunu gayet iyi biliyorum, adım gibi biliyorum, gelmeyecektir. Sorduğum soruyu da görmezlikten gelecektir, bir daha sorayım, Sevgili Erdoğan, senin çocukların vergi cennetlerine milyonlarca dolar para gönderdi mi, göndermedi mi?" 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çorlu Belediyesi tarafından Çorlu’da inşa edilecek Trakya Gösteri ve Kongre Merkezinin temel atma töreninde yaptığı konuşma şöyle:


Efendim çok teşekkürler. Hava biraz serin, sizi uzun süre tutmayayım. Sayın Başkan büyük bir heyecanla konuşmasını yaptı, tamamladı. Bütün Belediye Başkanlarıma, Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinde, beldelerinde görev yapan bütün Belediye Başkanlarıma şükran borçluyum. Çünkü onlar sizin için, halk için mücadele ediyorlar. Size hizmet getirmek için mücadele ediyorlar.

Belediye Başkanlarıma şunu söyledim, iki konuda duyarlı olacaksınız. Bir; seçildiğiniz andan itibaren size oy versin vermesin bütün vatandaşları kucaklayacaksınız, hiçbir ayrım yapmayacaksınız. İki; yaptığınız her harcamanın hesabını belde halkına vereceksiniz. Yani hiç kimse ben siyasetçiyim, seçildim kimseye hesap vermem demeyecek. Herkes, mevkisi ve makamı ne olursa olsun siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. Halkına hesap veren siyasetçi düzgün siyasetçidir, namuslu siyasetçidir, onurlu siyasetçidir ve ülkesinin geleceğini düşünen siyasetçisidir.

Belediye Başkanlarımız bu bağlamda güzel hizmetler veriyorlar. Bundan sonra da gezeceğiz ve yeni tesisleri ya açacağız veya temellerini atacağız. Bir kültür merkezinin temelini atacağız burada doğrudur. Özellikle gençlerimiz o kültür merkezinde bir araya gelecekler, oturacaklar, konuşacaklar, tartışacaklar, paneller yapılacak, insanlar düşüncelerini özgürce dile getirecekler, birbirimizden etkileneceğiz. Belki dünyayı, belki çevremizi, belki Türkiye’yi oturacağız yeniden konuşacağız ve tartışacağız. Bunları yapmak bizim görevimizdir. Biz hizmet peşindeyiz. Ama bir zat var ki o zat da kavga peşinde. Ya arkadaş bu memlekette kavga etmediğin bir adam kalmadı. Ya kavga etmesen ne olur, bir hafta konuşmasan ne olur? Bir hafta konuşmasa vallahi memlekete huzur gelecek. Her gün sabah, öğle, akşam konuşuyor, ağzından olmadık laflar çıkıyor. Emin olun rahatsız oluyorum. Kimin adına? Kendi adıma değil, benim için istediği kadar konuşabilir serbest saha. Vatandaş adına, vatandaş huzur istiyor, huzur içinde evinde oturmak istiyor, huzur içinde televizyonu açıp dinlemek istiyor haberleri. Yok, sabah, öğle, akşam kavga. Bugün gene beyefendi konuşmuş “Kılıçdaroğlu hesap bilmiyor” demiş. “Bu hesap uzmanı ama hesap bilmiyor” demiş. Sevgili Erdoğan, cesaretin varsa, hani diyorsun ya “ben karizmatiğim” gel karşıma çık, gösteriyim ben sana karizmayı neymiş ne değilmiş. Senin karizmanı çiziyim. Oturmuş konuşuyor, e niye karşımda konuşmuyorsun? Efendim ben hesap bilmiyormuşum. Ya sen zaten hesap bilseydin memleket bu halde olur muydu? Sen hesap bilseydin memleket bu halde olur muydu? Çiftçinin haline bak, emeklinin haline bak, işçinin haline bak, doların haline bak, enflasyonun haline bak, üniversiteyi bitirmiş milyonlarca gencimiz işsiz onların haline bak. Dönmüş bana diyor ki, “sen hesap bilmiyorsun, nasıl hesap uzmanısın?” Cesaretin varsa gel ben sana hesabı da öğreteyim, kitabı da öğreteyim. Hesap nasıl yapılır, kitap nasıl yapılır, memleket nasıl yönetilir, insana sevgiyle, dostlukla nasıl yaklaşılır, her vatandaş nasıl kucaklanır ben sana anlatayım. Ama gelemez, cesaret edemez. Karşıma çıkmaya cesaret edemiyorsa niye konuşuyor hakkımda? Niye konuşuyor? Gelsin oturalım konuşalım, gelsin. Bana hesap soracakmış, sor hesabını kardeşim. Cumhurbaşkanlığı yapıyorsun hesap soracağım diyorsun, Başbakanlık yaptın hesap soracağım diyorsun. Bir partinin Genel Başkanlığını yapacağım hesap soracağım diyorsun. 15 yıldır hesap soruyorsun benden. 15 yıldır sormuyorsan namertsin sen! Öyle ya gel kardeşim karşıma. Ama ben sana ne soracağımı çok iyi biliyorum. Sen cesaret edemiyorsun. Senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi, göndermedi mi? Mesela bu soruyu soruyorum. Bu soruyu soruyorum, bir daha soruyum, senin çocukların, Sevgili Erdoğan senin çocukların vergi cennetlerine milyonlarca dolar para gönderdi mi, göndermedi mi? Musluğu açan gariban kadın 5 çeşit vergi ödüyor bu ülkede 5 çeşit. Hepiniz vergi ödüyorsunuz. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi ödüyor. Senin çocukların niye oralara milyonlarca dolar para gönderiyor? Cevabını verecek misin? Haktan, hukuktan, adaletten söz ediyorsun, Kılıçdaroğlu hesabı bilmiyor diyorsun. Ben senin hesabını çok iyi biliyorum. Senin neler yaptığını da çok iyi biliyorum. Ele veriyorsun talkını, kendin yutuyorsun salkımı. Ben bu işi de çok iyi biliyorum.

Bir daha söylüyorum, Sevgili Erdoğan, ben adam yemem, ben adamlarla kavga etmem. Ben aklımla, mantığımla, bilgimle, kültürümle ve özgüvenimle konuşurum. Cesaretim var, senin de cesaretin varsa, yüreğin varsa, sağda solda oturup konuşmaya gerek yok, senin dünya kadar televizyon kanalın var, senin emrinde bir sürü gazetecin var, o gazetecilerini al, o televizyon kanallarını al yürekliysen gel karşıma çık, otur adam gibi karşıma gel. Oturup hesaplaşalım. Gelmeyecektir ben bunu gayet iyi biliyorum. Adım gibi biliyorum gelmeyecektir. Sorduğum soruyu da görmezlikten gelecektir. Bir daha sorayım, üçüncü kez bir daha sorayım Sevgili Erdoğan senin çocukların vergi cennetlerine milyonlarca dolar para gönderdi mi, göndermedi mi? Gönderdi mi, göndermedi mi? Ben gönderdiğini çok iyi biliyorum da o itiraf etsin diyorum. Ben de biliyorum gönderdi. Siyasetçi cebini düşünmez, siyasetçi halkı düşünür. Dürüst ve namuslu siyasetçi halkı düşünür. Ben her kuruşun hesabını veririm. Siyasete atıldığım gün bütün malvarlığımı internet siteme koydum eşimin yüzüğüne kadar. Hepsi benim alın teriyle kazandığım paraydı. Yıllarca incelediler acaba bu Kılıçdaroğlu’nun bir açığını bulabilir miyiz diye. Bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. Bulamazsın kardeşim bulamazsın. Biz kul hakkı yemeyiz, biz kul hakkına saygılıyız. Biz insana saygılıyız, biz inançlı insanlarız, bizim kültürümüzde bu vardır. Biz kendi değerlerimize ihanet etmeyiz, kendi inancımıza ihanet etmeyiz.

Bakın, bizim belediyelerimiz ne kadar güzel tesisler yapıyorlar. Kültür merkezleri yapıyorlar, spor tesisleri yapıyorlar, yeşil alanlar yapıyorlar, insanlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız anaokuluna gitsin, kreşe gitsin, daha güzel şeyler de yapılacak. Sanıyorum önümüzdeki süreç içinde bunların hepsini açıklayacağız. Biz bunları yapıyoruz, hizmet yapıyoruz. Onların engellemelerine rağmen yapıyoruz. Daha güzel şeyler yapacağız. 2019 Türkiye için bir çıkış noktasıdır.

Sevgili Çorlulular unutmayın 2019’da iki seçenek var önümüzde. Bir, ya tek adam rejimi için oy kullanacağız veya çocuklarımıza güzel bir Türkiye için demokratik parlamenter sistem için oy kullanacağız. Hepimizin görevi oturup düşünmektir. Hepimizin görevi daha güzel bir Türkiye’yi inşa etmektir. Hepimizin görevi farklı düşünebiliriz, farklı kimliklerimiz, farklı inançlarımız, farklı yaşam tarzlarımız olabilir. Ama hepimiz al bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bunu gerçekleştireceğiz. Ana hedefimiz budur. Birlikte huzur içinde yaşamak. Birlikte namerde muhtaç olmadan birlikte yaşamaktır. Bunu sağlamak için yerelden başladık tepeye kadar gideceğiz, Allah’ın izni ve sizlerin oylarıyla.

Hepinize şükran borçluyum. Teşekkür ederim.