13.08.2022

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısına Katıldı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İPA Florya Kampüsünde düzenlenen CHP Gençlik Kolları İl Başkanları Toplantısına katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sorumluluk duyan her gencin mutlaka sandığa gitmesini sağlayacaksınız. Otoriter rejimden değil, demokrasiden yana oy kullanmasını isteyeceksiniz. Türkiye'nin kaderini siz belirleyeceksiniz, ben değil" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Hepinize yürekten teşekkür ederim. Güzel bir atmosferdeyiz. Doğanın yeşilliği ve enerjisi sizlerin enerjisiyle buluşunca daha güzel bir tablo ortaya çıkıyor.

Türkiye’nin büyük sorunlar yaşadığını biliyorsunuz. Her birimizin tek tek görevi bu sorunlarla mücadele etmek. Sorunlarla mücadele etmek ne demek? Sorunlarla mücadele etmek hem kendimize, hem bizden sonra gelen kuşaklara daha iyi bir Türkiye’yi teslim etmek demektir. Bu görev hepimiz için vazgeçilmez bir görevdir. Çünkü her birimizin tek tek veya topluca özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kollarının böyle tarihsel bir görevi var. Bu görevi yerine getireceğiz. Büyük sıkıntıların olduğunu biliyorum. Hayallerinizin iktidar tarafından çalındığını da biliyorum. Size hayal kurmayı bile fazla görüyorlar bunun da farkındayım. Ama bizim bir hedefimiz var. Neydi hedef? Çağdaş uygarlığı yakalamak. Neydi hedef? Daha mutlu, daha güzel bir Türkiye’de yaşamak. Neydi hedef? Üniversiteden mezun olduğumuzda diplomalarımızı alırken törenler yapmak, beraber olmak, birlikte olmak, ailelerimizle beraber olmak. Neydi hedef? Attığımız bir tweet dolayısıyla acaba başıma bir şey gelir mi endişe duymamak. Neydi hedef? Düşüncelerimizi özgürce dile getirmek. Bu hedefi gerçekleştirmek için yola çıktık. Cumhuriyet Halk Partisinin Gençlik Kolu Genel Başkanı olmak sıradan bir olay değildir. Önce bunu bilmemiz lazım. Çünkü devraldığınız bir miras var. Mustafa Kemal ve arkadaşlarından devraldığınız bir miras var. O mirasın bize gösterdiği hedef çağdaş uygarlığı yakalamak ve onu aşmaktı. Çağdaş uygarlığı yakalamak ve onu aşmanın yolu daha enerjik, daha kararlı, daha azimli, gelece güvenle bakan, her alanda iyi yetişmiş, düşüncelerini özgürce dile getiren bir toplumu inşa etmektir. Bu toplumu inşa etme görevi öncelikle sizlerdedir. Bu tarihsel misyonu yerine getireceksiniz. Beraber getireceğiz.

Büyük sıkıntılar yaşadığınızı biliyorum. Önümüzde sınavlar vardı sınavlara girildi, öğrenciler tercihlerini yaptılar. Kendilerinin acaba hangi meslekte daha başarılı olabilirim diye düşündüler, üniversite tercihlerini yaptılar, sınavları kazandılar ve bunlar üniversiteye başlayacaklar. Ama yurt sorunu var. Anadolu’dan gelen bir gencimizin, bir evladımızın İstanbul’da yurt bulamadığı takdirde ayda 9 – 10 bin lira kira verecek bir ev tutabilir mi? Böyle bir tabloyu hiç düşündünüz mü? İktidarın gençlere reva gördüğü böyle bir tabloyu hiç düşündünüz mü? Anne baba seviniyor oğlum kızım üniversiteyi kazandı diye ama bir süre sonra ne olacak acaba nerede kalacak diye. Gençlere sözüm var. En geç bir yıl içinde yurt sorununu bitireceğiz. 20 yıldır bitiremediler bir yıl içinde bitireceğiz. Bir yıl içinde göreceksiniz bir yıl tamamlandığında iktidarımızda birer kişilik, üçer kişilik, sıcak suyu, soğuk suyu, geniş bant internet erişimi olan odalarda kalacaksınız. Hiç kimsenin gözü arkada kalmayacak. Acaba kızımız, oğlumuz nerede diye bir endişe duymayacak. Bunu beraber yapacağız ve bu hedefi beraber büyüteceğiz. Bizim temel görevlerimizden birisi de budur.

Üniversiteden mezun oldunuz gayet güzel. Sınavlara gireceksiniz, kafanızda kocaman bir soru ya torpil olursa, ya sınav soruları çalınırsa, ya hakkımız elimizden alınırsa, ya sözlüye giriyorum sözlü sınavda elenirsem. Bu düzene de son vereceğiz. Bunları şunun için anlatıyorum, gittiğiniz her yerde bunları anlatmak zorundasınız. Gençlerle karşılaştığınız her yerde bunları anlatmak zorundasınız. Evet iktidara geliyoruz, evet Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Türkiye’nin en güvenli merkezi olacak, evet bu merkezin başında liyakatli kişiler olacak, evet buradaki sınavlara asla şaibe bulaşmayacak, evet buradan sınavı başarıyla verenler tercihleri doğrultusunda mülakat olmaksızın, zorunlu olan haller hariç mülakat olmaksızın kamuya yerleştirilecek. Torpili bitireceğiz. Bunu her yerde söylemeniz lazım. Bu hem sizin açınızdan, hem sınava girenler açısından, hem onların aileleri açısından güven veren bir mesaj olacak.

Bizim belediyelerimizde… Aldığımız o rakamları tam size vereyim değerli arkadaşlar. Yurt konusunda yaptığımız çalışmayı ifade etmek açısından. 2019’da bizim 22 öğrenci yurdumuz vardı. Belediyelerimize ait 22 öğrenci yurdumuz. Seçimler oldu, seçimleri kazandık, 50 belediyemizde 22 olan öğrenci yurdumuz 83’e çıktı. 14 bin 745 öğrenci bu yurtlarda kalıyor. Biz bütün engellemelere rağmen öğrenci yurdu sayısını belediyelerimiz 22’den 83’e çıkarıyorsa iktidar olduğumuzda bir yıl içinde yurt sorununu tamamen çözeceğimizi artık her yerde güvenle anlatabilirsiniz. Şunun için, vaat etmek kolay, taahhüt etmekte kolay. Ama önemli olan bunları gerçekleştirmek. Biz gerçekleştirme konusunda kararlıyız ve bu kararlılığımızı her aşamada dile getirmeliyiz.

Şunu da ifade edeyim. Üniversite sınavını evlatlarımız kazandılar, okullarına başladılar. Burs değil mi? Her ailenin gelir düzeyi yüksek değil, bursa ihtiyaç olan evlatlarımız olacak. Onlara burs verilmesi lazım. Ama bursu 20 yıl önceki rakamı hatırlatarak şu kadar liracık veriliyordu şimdi biz bu kadar veriyoruz gibi bir aldatmacaya inanmamanızı istiyorum. 20 yıl önce verdiğiniz o parayla neler alınıyordu, şimdi verdiğiniz paralarla neler alınıyor. Öğrenciye verilecek kredinin de rakamının yükseltilmesi lazım. İki şey istiyoruz. Bir; öğrenci bursunu yükselteceksiniz. İki; krediyi yükselteceksiniz. Üç; artışları Eylül ayından itibaren yapacaksınız okullar Eylül’de açılıyor. Yani Eylül’den Ocak’a kadar bırakıp eski rakamları öğrenciye ödemeyeceksiniz. Bunu da gittiğiniz her yerde talebimiz olarak. Bu talep Bay Kemal’in talebi değil. Bu talep doğrudan doğruya gençlerin talebidir diyeceksiniz. Gençler böyle istiyorlar diyeceksiniz. Ve sizler gençler olarak bunun arkasında duracaksınız.

Bir başka önemli konu: İstanbul’a geldiniz hoş geldiniz. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir İstanbul. Gezeceksiniz göreceksiniz, belki güzel yerleri gezeceksiniz. Burada çok güzel bir ortamdasınız, yeşilliği bol olan bir ortamdasınız, doğayla bir anlamda barışık bir ortamdasınız. Ama İstanbul’da beton ormanlarını da göreceksiniz. Büyük binaların yapıldığı, yeşilliğin az olduğu, evlerden sadece beton binaların görüldüğü mekanları da göreceksiniz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak doğayla uyum içinde olan kentler istiyoruz, yeşilliği bol olan kentler istiyoruz. Çocukların, gençlerin, yaşlıların kentte rahat gezebilecekleri, doğayla uyumlu bir ortamda yaşayabilecekleri mekanlar istiyoruz. Bunu da gittiğiniz her yerde rahatlıkla dile getirebilirsiniz. Talepler aslında çok yüksek talepler değil ben bunu gayet iyi biliyorum. Ama her birimizin insanca yaşayabileceği, rahat edebileceği talepler. Eğer bu talepler yerine getirilirse.

Şimdi burada bir anlamda eğitimde göreceksiniz. Ekonomi konusunda, diğer konularda arkadaşlarımız sizlere bilgi verecekler. Bilgiyle donanan bir genç topluma bilgi aktarabilir. Bilgiyle donanmanız çok önemli. Donandığınız bilgilerin doğruluğu da çok önemli. Arkadaşlarımız size bu bilgileri verirken notlarınızı alacaksınız, broşür varsa broşürleri alacaksınız. O bilgileri hafızanızın bir yerinde tutacaksınız. Karşılaştığınız bütün gençlere bir şekliyle sorunlarının nasıl çözüleceğini, nasıl çözülmesi gerektiğini, akılcı politikaların neler olduğunu bir şekliyle anlatacaksınız. Sizden beklediğimiz bu. Ama daha büyük bir beklentimiz var. Dünya şuanda demokrasiden yana olanlarla otoriter rejimden yana olanlar arasında ikiye ayrılmış vaziyette. Biz demokrasiden yana olan grubu oluşturuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi kendi özgür iradesiyle getiren parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Yani demokrasiyi var eden parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Bunu da çok iyi bilmeniz lazım. Kendi tarihimiz açısından çok bilmeniz lazım. Şimdi otoriter bir yapıyla karşı karşıyayız. Bir yüzyılı devirdik ikinci yüzyıla başlıyoruz 2023’te. Geçen yüzyılın büyük acıları yaşandı. Gencecik fidan gibi evlatlarımız idam sehpalarında hayatlarını verdiler. Başbakanlar, bakanlar idam edildi. Biz demokrasiyi istiyoruz, biz düşünce özgürlüğünü istiyoruz. Biz herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ortam istiyoruz. Biz acılar değil sevinçler, güzel günler istiyoruz. Biz bunu talep ediyorsak her bir gencimizin önümüzdeki seçimlerde sandığa gittiğinde bu taleplerden yana oy kullanması gerektiğini anlatmanız gerekiyor. Eğer biz bunu iyi anlatabilirsek, güvenle anlatabilirsek yeni bir Türkiye’yi, çağdaş bir Türkiye’yi, uygar bir Türkiye’yi, demokrat bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Altını çiziyorum, yeniden inşa edeceğiz bütün kurumlarıyla beraber. Çürüyen bir yapı var, devletin içinde oligarklar oluşmuş vaziyette, uyuşturucu baronlarıyla kol kola gezen siyasetçiler var, yolsuzluğun meşrulaştığı yasaların parlamentoda çıktığı bir tablo var. Bütün bunları tersyüz edeceğiz. Beraber yapacağız bunları. O nedenle sizlere sadece gençler demiyorum yol arkadaşlarım diyorum. Yol arkadaşlığı yapacağız. Altını bir daha çiziyorum, sizler benim yol arkadaşımsınız. Benim görevim sizin hayallerinizi gerçekleştirmektir. Hayali hayal olmaktan çıkarıp daha güzel günlere sizi ulaştırmaktır. Şair diyor ya insan hayal ettiği müddetçe yaşar diye. Sizin hayallerinizi çaldılar. Çalınan hayalleri iade edeceğiz, bunun mücadelesini yapacağız. Peki nasıl? Bu da bir soru. Sandık gelecek, oy kullanmaya gideceğiz. Bir, her gencin mutlaka sandığa gitmesini sağlayacaksınız. Sorumluluk duyan, kendisinin, ailesinin, toplumun, akrabalarının sorumluluğunu duyan, ülkesinin sorumluluğunu duyan her gencin sandığa gitmesini sağlayacaksınız. Otoriter rejimden değil demokrasiden yana oy kullanmasını isteyeceksiniz. Demokrasinin erdemini, güzelliği anlatacaksınız, baskının ne kadar tehlikeli olduğunu anlatacaksınız. Yaklaşık 7,5 milyon genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Bir daha altını çiziyim, yaklaşık 7,5 milyon genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Türkiye’nin kaderini siz belirleyeceksiniz ben değil. Türkiye’nin geleceğini siz çizeceksiniz. O nedenle bilinçli olmak, ülkenin sorunlarına kilitlenmek, sorunları çözmek için çaba harcamak, demokratik yollarla bunun önünü, kulvarını açmak sizin elinizde. O nedenle tarihin size yüklediği ağır bir sorumluluk var. Bu sorumluluğun farkında olmanız lazım. Evet biz genciz diyeceksiniz, evet biz sandığa gideceğiz diyeceksiniz, evet biz demokratik yollarla bir otoriter yönetimi değiştireceğiz diyeceksiniz, evet biz yol arkadaşlığı yapıyoruz diyeceksiniz. Yol arkadaşlığımızın çıktığı nokta, kulvar çağdaş demokrasidir, çağdaş uygarlıktır. O çerçevede üniversitelerin özgürce konuştuğu, bilim yaptığı, çalıştığı bir atmosferi düşünün. Herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir Türkiye düşünün. Farklı düşündü diye görevlerine son verilen fakat iktidarımızda hemen görevlerinin başına atanacak olan Barış Akademisyenlerini düşünün. Bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmayabilirler ama her farklılığa tahammül etmemiz, her görüşe saygı duymamız gerekiyor. Bu Cumhuriyet Halk Partisi gençliğinin olmazsa olmazı olmak zorundadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı güzel bir miras çağdaş uygarlık, düşünce özgürlüğü. Kendi gücüyle, kendi olanaklarıyla büyüyen bir Türkiye. Her fabrikanın bir kale olduğunu ifade eden bir Türkiye. Yani üreten Türkiye, yani güçlü Türkiye, yani bilimsel anlamda üniversiteleri bilgi üreten bir Türkiye. Sanatta, kültürde, her alanda gelişen bir Türkiye. Bunu yapacak olanlar sizlersiniz. Bu mücadeleyi beraber vereceğiz. O nedenle yol arkadaşları olarak beraber yürüyeceğiz ve beraber mücadele edeceğiz.

Hepinize teşekkür ederim, hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Böyle güzel bir atmosferde sizlerle beraber olmanın ne kadar keyifli olduğunu bana sorun. Olağanüstü güzel, keyifli bir ortam. Ve dolayısıyla her birimizin sorumluluğu var o sorumluluğun bilincinde hareket edeceksiniz. Özgürce beni de eleştirebilirsiniz. Özgürlük istiyorsak tek boyutlu olmamalı. Zaten eleştirinin olmadığı yerde büyüme olmaz, gelişme olmaz. Farklı düşüncenin olmadığı yerde büyüme olmaz, gelişme olmaz. Farklılıklarımızı bilmeliyiz, farklılıklarımızı bilerek yola devam etmeliyiz. Ama bir hedefimiz olmalı çağdaş uygarlık. Onu da yakalayacağız. Kimin sayesinde? Sizlerin yani gençlerin. Sizlerle beraber, kol kola omuz omuza bu mücadeleyi yapacağız.

Hepinize teşekkür ederim, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.


CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU İSTANBUL’DA