28.02.2019

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU BURSA GÜRSU’DA; AKADEMİK ODALAR, STK TEMSİLCİLERİ, ESNAF ODALARI, MUHTARLAR VE İŞ İNSANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU BURSA GÜRSU’DA; AKADEMİK ODALAR, STK TEMSİLCİLERİ, ESNAF ODALARI, MUHTARLAR VE İŞ İNSANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ
(28 ŞUBAT 2019)
Efendim hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz, sağ olun, var olun. Muhtar arkadaşlarım burada, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri burada, İYİ Partinin saygıdeğer yöneticileri burada, il başkanımız burada, tabi belediye başkan adaylarımız burada. Dolayısıyla hepinizin huzurunda sizlere yürekten teşekkür ediyorum bir Bursa davasına sahip çıktığınız için.
Ne demek Bursa davası? Bursa davası köklü bir davadır. Bursa’da milyonlarca insan yaşıyor. Peki, milyonlarca insan huzur içinde yaşıyor mu? Kırsalda yaşayanlar huzur içinde yaşıyor mu? Binlerce çocuğun yatağa iç girdiği bir ülkede, bir ilde, bir kentte huzur olmaz değerli arkadaşlar. Milyonlarca kişinin işsiz gezdiği bir ülkede huzur olmaz, bereket olmaz. Eğer bir evde tencere kaynamıyorsa, eğer bir evde çocuklar yatağa aç giriyorsa o memlekette, o evde, o mahallede huzur olmaz. Huzurun yolu, önce birbirimizi seveceğiz. Huzurun yolu, önce karnımız doyacak. Sadece biz değil, komşumuzun da karnı doyacak. Çünkü komşusu açken tok yatan bizden değildir. Biz bu felsefe ve bu inançtan geliyoruz, bu kültürden geliyoruz. Komşumun da karnı doyacak, onun da işi olacak, onun da işi rahat olacak, o da rahatlıkla geçinebilecek ve dolayısıyla o da caddeye, sokağa çıkarken huzur içinde çıkabilecek. Biz bunu yapmak istiyoruz, Bursa’da da yapmak istiyoruz. Biz bunu İzmir’de yaptık, biz bunu Eskişehir’de yaptık, biz bunu topuklu efe sayesinde Aydın’da yaptık, biz bunu Tekirdağ’da yaptık, biz bunu Muğla’da yaptık. Şimdi Allah’ın izniyle Bursa’da da hayata geçireceğiz ve yapacağız. Güzel bir şey yapacağız.
Efendim Funda Başkanı ben de büyük bir dikkatle izledim. Heyecanlı başladı, heyecan güzel bir şey. Yapacakları var. Önce anne duyarlılığıyla konuya girdi. Anne duyarlılığının özü şudur, bir eve huzuru ve bereketi getiren kadındır. Bir evde huzuru ve bereketi sağlayan kadındır. Bir evde bütün acıları çeken kadındır. Bir evde eğer bir olumsuzluk varsa acıyı en derinden hisseden kadındır. Eğer bir evde yoksulluk varsa, bir evde işsizlik varsa o evde huzur yoktur. Eğer çocuk hastaysa anne de hastadır. Çocuk gülüyorsa anne de gülüyor. Dolayısıyla annelerin, kadınların bizim hayatımızda özel bir yeri vardır. Bir anne duyarlılığıyla ben bu kenti kucaklayacağım diyor. Bu kentte hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek diyor. Niye Gürsu da Nilüfer gibi olmasın diyor. Orada da insanlar var, orada da insanlar yaşıyorlar, orada daha huzurlular, orada gelir düzeyi daha yüksek, Gürsu’da niye olmasın? Devasa bir tarım var, bereketli ovaları var. Bu ovalar neden kente hizmet edemez hale geliyor? Hem köyde yaşayan mağdur, hem kentte yaşayan mağdur. İnşallah bu çemberi kıracağız. Köyde yaşayan da huzur içinde yaşayacak Gürsu’da yaşayan da, kentte yaşayan da huzur içinde yaşayacak. Oranın ürünlerini belediye satın alacak; hem orası kazanacak, hem belediye kazanacak, hem Bursalı kazanacak. Bu işin zarar edeni yoktur. Kooperatifler kurulacak, üretim kooperatifleri kurulacak, süt kooperatifleri kurulacak. Az önce Kestel’deydim oradaki belediye başkanımız da aynı hedeflere kilitlenmiş vaziyette. Kentle kırsal kesimde yaşayanlar arasında sağlıklı ve tutarlı bir gelir dağılımının olması lazım ve bu gelir dağılımını sağlarsak kırsalda yaşayan da huzur içinde yaşayacak, kentte yaşayan da huzur içinde yaşayacak. Asıl hedefimiz bu.
Şimdi Gürsu’nun Bursa’nın Nilüfer’ine göre daha az gelişmiş bir yer olduğunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Buradan kentin merkezine üç araç değiştirilerek gidiliyor, niçin, hangi gerekçeyle? Buradakiler yani üçüncü sınıf vatandaş mı? Ama başkan el koydu, “Düzelteceğim, ulaşımı ucuzlatacağım, buradan bineceksiniz bir araca kentin merkezine gideceksiniz” diyor. Neredeyse bölgenin en pahalı suyunu Bursalılar kullanıyor, niçin, Uludağ burada, su da burada. Yani suya bu kadar pahalı bir fiyat biçmeyi hangi vicdan kabul eder, hangi vicdan bunu kabul eder de suya bu kadar yüksek bir fiyat biçer? Başkan hepinizin huzurunda söz verdi, “Su fiyatını da düşüreceğim” dedi. Biz de kendisine teşekkür ediyoruz.
Bir şey daha söyleyeyim, şimdi Gürsu’da yaşayan vatandaşlarımızın büyük bir kısmı Anadolu’dan buraya kopup gelen vatandaşlarımız. Neredeyse 81 ilden vatandaşımız gelmiş buraya, Bursa’da hayata tutunmaya çalışıyorlar, Bursa’da geçinmeye çalışıyorlar. Bursa’da güzel bir hayat sürdürmeye çalışıyorlar, daha iyi bir yaşam standardını yakalamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu bölge bir anlamda Anadolu’nun küçük bir halidir. Anadolu coğrafyasının bir küçük nüvesidir bir anlamda burası. Buranın da kalkınması, buradaki yaşayan insanların da huzur içinde yaşaması hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Belediye Başkanımız, Funda Başkan “Ben bunu yapacağım” diyor. Diyor ki, “Ben bunu yapacağım. Azmettim hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğim, azmettim herkesi kucaklayacağım, azmettim hizmeti götürürken belde halkına hesap vereceğim, azmettim büyükşehir belediye başkanıyla el ele vererek, kol kola vererek Gürsu’yu kalkındıracağım ve bölgenin en önemli tarım merkezlerinden birisi haline getireceğim.” Ben de kendisine yürekten teşekkür ediyorum, getirecektir.
Bir kadın duyarlılığıyla yaklaştı dedim, konuşmasına öyle başladı ve bir anlamda da öyle bitirdi. Gürsu’ya bir kadın eli değerse gerçekten de buraya bereket gelir. Hani az önce söyledim ya evde bereketin sembolü kadındır diye, evde huzurun sembolü kadındır diye. Gürsu’ya da bereketi ve huzuru getirecek olan inşallah bir kadın olacaktır, o da Funda başkan olacaktır, buna yürekten inanıyorum.
Ve hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun Gürsululardan bir şey bekliyorum; bir kadını Gürsu’ya belediye başkanı olarak seçtiğiniz zaman Bursa tarihine önemli bir not düşmüş olacaksınız. Bursa tarihine, Gürsu tarihine, belediye tarihine önemli bir not düşmek hepimizin ortak görevi olmalıdır. Önemli bir not düşün ve Gürsu’ya bir kadını belediye başkanı olarak getirin. O size her türlü fedakarlığı yapacaktır. Sizin için, engelli kardeşlerimiz için, kadınlar için, çocuklar için her türlü fedakarlığı yapacaktır. Çünkü o bir anne ve yüreğinde bir anne sevgisi var. Bütün Gürsu’yu kucaklayacaktır.
Dolayısıyla sözlerimi şöyle bitireyim. AK Partili kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim, İYİ Partili kardeşlerim, CHP’li kardeşlerim, hangi partiden olursa olsun, hangi kimlikten, inançtan olursa olsun, gelin hep beraber Gürsu’da bir tarih yazalım. Gelin Funda başkanı belediye başkanı seçelim. Gelin Gürsu’nun kaderini değiştirelim. Bizim kaderimiz yoksulluk olmamalı, bizim kaderimiz başka bir şey olmamalı. Biz de gülmeliyiz, biz de eğlenmeliyiz, biz de koşmalıyız, bizim de çocuklarımız parka gitmeli, bizim de çocuklarımız daha iyi okullarda okumalı, bizim de çocuklarımız daha iyi yerlerde tedavi olmalı, bizim de çocuklarımız caddelerde, sokaklarda, meydanlarda rahatlıkla gezmeli. Başkalarının gezecek, Gürsulunun çocuğu gezmeyecek. Niçin? Funda Başkan bunların tamamını sağlayacak. Onun adına ben size söz veriyorum, onun adına size Mustafa Başkan söz veriyor.
Dolayısıyla bunların tamamı olabilir, tamamını hayata geçirebiliriz. Gürsu’da bir tarih yazmak üzere sözlerime son veriyorum. Bir tarih yazmaya hazır mısınız? Erkeklerin sesi çıktı güzel, bu güzel bir şey. Kadınlar, bir kadın belediye başkanına sahip çıkmaya ve onu başkanlık koltuğuna oturtmaya hazır mısınız? Eyvallah.
Çok teşekkür ederim, Allah utandırmasın. Ve biz Mart’ın sonunda baharı getireceğiz, huzurlu bir Türkiye’yi getireceğiz, birlikte yaşamayı getireceğiz ve beraber olmayı getireceğiz. Bunun sözünü veriyoruz size.
Bakın, A Partisi böyledir, B Partisi böyledir diye bir cümle kullanmıyorum. Niye kullanmıyorum? Ben insanımı seviyorum, insanımdan yanayım, insanım huzur içindeyse ben de huzur içindeyim. Dolayısıyla bir kadının belediye başkanı olması demek, bu beldenin talihini değiştirmek demektir. O nedenle benim sizden istirhamım hangi partiden olursanız olun, sandığa gidin Martın sonunda baharı getirin, Funda Başkanı da başkanlık koltuğuna oturtun. O size her türlü ama her türlü özveride bulunacak ve hizmeti sunacaktır.
Hepinize tekrar yürekten teşekkürler, saygılar sunuyorum, sağ olun, var olun diyorum.