13.04.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA LİMAN-İŞ SENDİKASI 19. OLAĞAN GENEL KURULU’NA KATILDI

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA LİMAN-İŞ SENDİKASI 19. OLAĞAN GENEL KURULU’NA KATILDI
-KIDEM TAZMİNATINA DOKUNDURTMAYIZ
-İÇİLERE 1 MAYIS İKRAMİYESİ VERİLSİN
-OYLAR SAYILDIKTAN SONRA KAZANANIN ELİNİ SIKIN OYLARI TEKRAR TEKRAR SAYARAK DEMOKRASİYE KATKI SUNAMAYIZ.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya Liman-İş Sendikası 19. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı. Kaya konuşmasında, “Örgütlü toplumlar bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterir. Sendika hakkı Anayasa’da güvence altına alınan bir insan hakkı olmasına rağmen, büyük bir baskı altındadır. Maalesef ülkemizde sendika üyeliği, zorlu mücadelelerle, acı tecrübe ve büyük bedeller ödenerek kazanılan bir haktır.” dedi.
CHP’nin kazandığı belediyelerde asgari ücretin 2.200 TL olduğunu, asgari ücretten kaynaklanan üç aylık farkın da ödeneceğini söyleyen Kaya, açıklanan ekonomik pakete deşer tepki gösterdi. Kıdem tazminatına dokundurtmayacaklarını söyleyen Kaya, “Fedakarlığı patronlar yapacaktır, patronlar fedakalık yapmıyorsa, işçi ve emekçiden kimse fedakarlık beklemesin” dedi. 
31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra, oyların sürekli sayıldığı, Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının verilmediği İstanbul seçimlerini hatırlatan Kaya, Liman-İş Sendikası yöneticilerine “Bugün bir seçim yapacaksınız, ne olur tekrar oyları saydırmayın… Oylar sayıldıktan sonra kazananın elini sıkın, kaybeden olmuyor çünkü. Kaybeden ne zaman kaybeder, sendikal mücadele zaafa uğrarsa kaybeder. Tekrar tekrar sayarak demokrasiye katkı sunamayız.” dedi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde işçilere ‘1 Mayıs İkramiyesi’ verilmesi gerektiği söyleyen Kaya, işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta meydanlara davet etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’nın açıklaması şöyle:
“Örgütlü toplumlar bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterir. Sendika hakkı Anayasa’da güvence altına alınan bir insan hakkı olmasına rağmen, büyük bir baskı altındadır. Maalesef ülkemizde sendika üyeliği, zorlu mücadelelerle, acı tecrübe ve büyük bedeller ödenerek kazanılan bir haktır. Çoğu işçi sendika üyesi olduğu için işten atılmakta ya da çok istemesine rağmen işimi kaybederim korkusuyla sendikaya üye olamamaktadır.
İşçilerin en büyük sorunlarını; düşük ücret, sigortasız çalışma, uzun çalışma süreleri, iş güvencelerinin olmaması, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin olmaması ve sendikasızlık olarak sayabiliriz…  
Hükümetlerin sendika özgürlüğünü güvence altına alacak, işçiyi koruyacak, işverenlere ağır yaptırımlar getirecek yasal düzenlemeler yapması gerekir. Ancak bunu AKP’den beklemek mümkün değil.  
Türkiye genelinde sendikalaşma oranı %12,76
 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; toplam 14 milyon 121 bin 664 işçiden, sadece 1 milyon 802 bin 155'i sendika üyesi.
KIDEM TAZMİNATINA DOKUNDURTMAYIZ
AKP, kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için yıllardır fon sistemi gündemde tutuluyor.  Dönem dönem yeni taslakla sendikaların karşısına çıkılıyor. Seçim dönemlerinde rafa kaldırılan taslaklar seçimden sonra tekrar raflardan indiriliyor. 30 günlük kıdem tazminatı 15 güne düşürmek, sonrasında da tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor.
AKP bir seçim döneminden sonra yine Kıdem Tazminatını hedef aldı. Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat Albayrak açıkladığı reform paketinde, Kıdem Tazminatını fona devredeceklerini yeniden gündeme getirdi.
İşçilerin kazanılmış hakkı, gelecek güvencesi Kıdem Tazminatının gasp edilmesine asla izin vermeyiz.
Türk-İş Genel Kurulunun aldığı, "Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz ve genel grev sebebimizdir.” kararlarını biz de destekliyoruz ve bu kararın arkasındayız.
Kıdem tazminatı aynen korunmalıdır.
İŞ KAZALARI CAN YAKIYOR
Ülkemizde her yıl yüzlerce işçi önlenebilir iş kazaları sonucu hayatını kaybetmektedir. Aslında bunlar iş kazası değil ,iş cinayetidir!
İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gerekli denetimleri ve yasal düzenlemeleri yapmayanlar, işçi cinayetlerine “kader” diyerek yeni ölümlere davetiye çıkartmaktadır. Gerekli yasal düzenler yapılmadığı, tedbirler alınmadığı, sorumlular hak ettikleri cezaları almadığı sürece; madenlerde, fabrikalarda, tersanelerde, işçilerimiz ölmeye devam edecek.
Sadece 2019 yılının ilk üç ayında en az 392 işçi iş kazlarında hayatını kaybetti.  Ocak ayında 159, Şubat ayında 125 ve Mart ayında ise 108 işçi iş kazlarında öldü.
LİMAN İŞÇİLERİNİN SORUNLARI BÜYÜK
Tersaneler ve limanlar ölümlü iş kazalarının en fazla yaşandığı yerlerdendir. Patlama, yüksekten düşme, denize düşme, elektrik çarpması, üstüne ağır şeylerin düşmesi sonucu ölümlü iş kazları çok sık rastlanmaktadır.
Düşme sonucu kolun-bacağın kırması, göze çapak kaçması, üzerine ya da başına bir şeyin düşmesi, parmakların kırılması, kopması en sık rastlanan kazlardan.
Tüm bu kazların iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmamasından kaynaklandığını biliyoruz. Gerekli tedbirler alınırsa ölümlü kazların önüne geçileceğini de biliyoruz.  
Bu yüzden bu kazlara  “iş cinayeti” diyoruz.
TAŞERON İŞÇİLERİN TAMAMI KADROYA ALINACAK
Son yıllarda çalışma hayatında can yakıcı konulardan biri de taşeron işçi sorunudur. Taşeron işçilerini çağımızın zincirsiz modern köleleri olarak tanımlayabiliriz. Çalışma şartlarının esnekleştirilip, kuralsızlaştırılması işçi sömürüsünü daha da dramatik bir hale getirmiştir. 
Hükümet taşeron işçiye müjdeli vaatlerde bulunmakta, ancak tüm vaatler her defasında boşa çıkmaktadır. Bu defa da taşeron işçilerin kadro hayali keyfi güvenlik soruşturmalarına takıldı…
Biz taşeron işçilere söz verdik. CHP iktidarında,  gerekli yasal düzenlemeler yapılarak hiçbir ayrım yapılmaksızın taşeron işçiler kadroya alınarak, kölelik düzenine son verilecek.
GREV HAKKI YASAK
Hükümetin işçilerin Anayasal hakkı olan grev hakkını kullanmalarına tahammülü yok.
AKP döneminde yapılan bütün grevler genel sağlığı ve millî güvenliği bozduğu gerekçesiyle, Bakanlar Kurulu tarafından ertelenmiş, daha doğrusu yasaklamıştır. 
OHAL sürecinde ise diğer haklarla birlikte grev hakkı da yasaklanmıştır. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan işverenlere seslenirken, "OHAL’i biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz.  Soruyorum, iş dünyanızda herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL'den istifadeyle anında müdahale ediyoruz.”   diyerek işverenin yanında olduğunu açık ve net bir şekilde ifade etmiştir.
GENÇLER İŞSİZ
Genç işiler asgari ücretin altında ücret alıyor, büyük bir kısmı da sigortasız çalıştırılıyor. 15-19 arası yaş gurubundaki işçiler en düşük ücreti alan kesim. 20-24 yaş grubunda alışanlar da asgari ücret düzeyinde ya da daha altıda ücret alıyor…
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı iş gücü istatistiklerine göre işsizlik oranı,  11.6, gençlerdeki işsizlik oranı ise bu oranın iki katından da fazla.
DİSK AR’ın araştırmasına göre; işsizlik oranları  %20,9, işsiz sayısı 7 milyonu aşmış durumda”