15.08.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: "KAMU İŞÇİLERİNE SEFALET ÜCRETİ REVA GÖRÜLDÜ"

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA:
"HÜKÜMET BASKI İLE 200 BİN KAMU İŞÇİSİNİN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ HAKKINI ADETA GASP ETTİ, KAMU İŞÇİLERİNE SEFALET ÜCRETİ REVA GÖRÜLDÜ"
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Türk İş yönetimi arasında yaklaşık 200 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzalanırken ortaya çıkan sonuç hem sendikalarımız hem de işçilerimiz adına içler acısıdır.
Enflasyon temmuz ayında yüzde 16 yıllık ortalamaya göre yüzde 19,91 artmışken elektriğe son bir ayda yüzde 14,98 oranında zam gelmişken hükümetin önerisi ile bağıtlanan bu sözleşme işçilere adeta zorla sefaletin ve açlığın dayatılması anlamına gelmektedir. 4 ayı aşkın bir süredir çeşitli oyalamalar ve gülünç sayılabilecek nitelikte ki ücret tekliflerinin ardından gelinen süreçte iktidar ve Türk iş arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi ile işçiler 2019 yılının ilk 6 ayında yüzde 8, ikinci 6 ayında yüzde 4, 2020 yılı için ise ilk 6 ayda yüzde 3, ikinci 6 ayda yüzde 3 zamma mahkûm edilmiştir. Sonuç olarak iktidar yetkilileri bu sürecin başından itibaren şantaj ve tehditler ile 200 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşmesi hakkını açıkça gasp etmiştir.
İktidar 2 yıl önce çıkartılan KHK ile işçilerin özgür ve grevli toplu iş sözleşme hakkını ortadan kaldırmıştı
Yaşanılan bu sürecin perde arkası aslında 2 yıl öncesinde çıkartılan 696 sayılı KHK’ya dayanmaktadır. 24 Aralık 2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı yasaya eklenen Ek Madde 1 ile kamu işçileri grev hakkından ve özgür toplu iş sözleşmesi yapabilmesinden yoksun bırakıldı. 696 sayılı KHK daha sonra 7079 sayılı Kanun ile kalıcı hale getirildi. 696 sayılı KHK ile eklenen hükme göre (6356/Ek Madde 1) Hükümet, kamu işveren sendikaları ile isçi sendikaları konfederasyonları arasında merkezi idarede KİT’lerde, yerel yönetimlerde ve yerel yönetimlerin şirketlerinde çalıştırılan işçilerin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolü imzalanabilir. Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona
üye olan sendikalar için bağlayıcıdır. 
Bu kararname ile Türkiye de yıllardır süregelen toplu iş sözleşmesi hukuku ortadan kaldırılarak değiştirilmiştir. 696 sayılı KHK çıkana kadar ülkemiz de kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri sürecinde yetki iş kolu sendikalarına aitti. Bu kararname ile yetki konfederasyonlara devredilerek konfederasyonlara bağlı iş kolu sendikaları sürecin dışında bırakılmıştı. Kamu kesimi toplu iş sözleşmesi sürecinde tek yetkili kılınan işçi konfederasyonlarının alacağı kararlar ve bağıtlayacağı sözleşmeler tüm sendikalar için bağlayıcı hale geldi. Yani sendikaların özgür toplu iş sözleşmesi yapma imkânı bu şekilde ortadan kaldırılırken ayrıca grev hakkı da bu kararname ile ortadan kaldırıldı. Yani iktidar bugün bin bir türlü baskı ile işçilere dayattığı bu sözleşmenin hukuk dışı kararlarını aslında iki yıl
öncesinde hayata geçirmişti. Sonuç işçiler grev hakkı olmadan, karar süreçlerinde sendikaları ile birlikte yetki ve söz sahibi olmadan bu sefalet ücreti zammına muhtaç bırakılmışlardır.
Türkiye’de sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkı yalnızca kâğıt üzerindedir
AKP iktidarının OHAL sürecinde çıkardığı hukuk dışı kararlar ne yazık ki ülkemizde emeği ile geçinen yüz binlerce yurttaşımızın yaşamını halen derinden etkilemeye devam etmektedir. 696 sayılı KHK ile ülkenin neredeyse 40 yıllık toplu iş sözleşmesi düzeninin ortadan kaldırılmasının acı reçetesini hem işçilerimiz hem de sendikalarımız bu sözleşme ile ödemiştir. 
Ayrıca bu süreçte iktidar sendikaların gideceği olası grevleri yasaklayacak ve işçileri yine yüksek hakem kurulunda düşük zamlı ücretlere mahkûm edecekti. Geçmiş dönemlerde yeteri kadarıyla tepkilerin dile getirilmediği bu kararların neticesi ise sendikalarımızın tamamen siyasi iktidarın baskısı altında kalmasına ve bağımsız kararlar alamamasına neden olmaktadır. Bu durumun kendisi ülkemiz de sendika özgürlüğünün kâğıt üzerinde kalmasına sendika hakkının günden güne ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.

Gündem'den Öne Çıkan Haberler