25.08.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: "DAVUTOĞLUNUN SÖZLERİ ARAŞTIRILMALIDIR"

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VELİ AĞBABA: "DAVUTOĞLUNUN SÖZLERİ ARAŞTIRILMALIDIR"
-“DERİN AKP ÇÖZÜLÜYOR!”
-“AKP’NİN EN KARANLIK GÜNLERİ AYDINLATILMALIDIR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, eski Başbabakan Davutoğlu’nun, 7 Haziran sonrası yaşanan terör saldırıları hakkında söylediklerinin araştırılmasını istedi.
Konu hakkında Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını isteyen Ağbaba, “Davutoğlu’nun görevde bulunduğu bu süre zarfında yaşanan olaylar ile ilgili yaptığı “Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz” sözlerinin araştırılmasını isteyerek; Davutoğlu’nun sözlerinin öznesi , AKP içindeki kimi yetkili makamlardır. Ve apaçık,7 Haziran sonrası yaşanan terör olaylarında paylarının sorumluluklarının olduğunu, bunlar açıklanırsa insan içine çıkamayacaklarını kastetmektedir. Yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, yüzlercesinin yaralandığı, sakat kaldığı bu olaylarda, sorumluluğu ya da ihmali olanların cezası tabii ki insan içine çıkamamakla sınırlı kalmamalıdır. Kaldı ki Davutoğlu’nun sözleri, ihmalden çok daha fazlasını akla getirmekte, kimi yetkililerin terör olaylarında bizzat sorumluluğu olma ihtimalini de düşündürmektedir.
Derin AKP’de çözülme başladığını görüyoruz. 7 Haziran-1 Kasım dönemi AKP’nin en karanlık dönemidir. Bu nedenle bahsedilen süreçte yaşanan tüm olayların hem güvenlik hem de siyasi boyutlarıyla aydınlatılması gerekmektedir. Bu konuda acilen Davutoğlu’nun da bildiklerini açıklamasını bekliyoruz. Bu Ülkeye Başbakanlık etmiş bir insanın, hala 82 milyon insana karşı sorumluluğu var, bunu unutmamasını gereğini yapmasını bekliyoruz. ” dedi.
Önergenin tam metni şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Siyasi tarihimizin en olağanüstü ve en karanlık dönemlerinden biri olan 7 Haziran ve 1 Kasım süreçlerinde yaşanan birçok gelişme bugün halen tam olarak aydınlığa kavuşturulamamıştır. Özellikle Suruç, Ceylanpınar ve 10 Ekim Ankara Gar saldırıları ile ilgili birçok konu  kamuoyunun vicdanını sorgulayan karanlık bir sır olarak kalmıştır. Bu dönem yaşanan gelişmeler aynı zamanda ülke siyasi tarihini derinden etkilemiş, Türkiye siyasi tarihinde önemli değişikliklerin ve kırılmaların açığa çıkmasına vesile olmuştur.
2015 7 Haziran seçimleri ve 1 Kasım erken seçimleri sürecinde yaşanan saldırıların ve ülke içerisinde gelişen siyasi gelişmelerin bu saldırılar ile ilgili bağlantılarının araştırılıp ortaya çıkarılması için Anayasa’nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri uyarınca Meclis Araştırması yapılmasını arz ve talep ederiz. 
GEREKÇE
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran seçimleri ile seçimin tekrar edildiği 1 Kasım 2015 sürecinde ülkemiz de yaşanan siyasi gelişmeler ile ilgili dikkat çekici bazı açıklamalar yapmıştır. Davutoğlu’nun görevde bulunduğu bu süre zarfında yaşanan olaylar ile ilgili yaptığı ‘’ Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden, aylardan biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır’’ açıklaması, Türkiye siyasi tarihinde dünden bugüne halen aydınlatılması gereken birçok konuyu içerisinde barındırmaktadır.
Aralarında 100 kişinin hayatını kaybettiği Ankara garı saldırısının da bulunduğu, bu dönem Türkiye'nin 1980 sonrası en büyük güvenlik zafiyeti yaşadığı dönem olarak da anıldığını hatırlamaktayız. Bu dönem içerisinde IŞİD tarafından üstlenen 10 Ekim Ankara Gar katliamının yansıra; 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç’ta IŞİD'in üstlendiği saldırıda 33 genç hayatını kaybederken, Suruç saldırısının hem 2 gün sonrasında 22 Temmuzda Ceylanpınar’da iki polis halen aydınlatılamayan bir cinayet sonucu şehit edilmişti. Yine 6 Eylül 2015 tarihinde PKK’nın dağlıca saldırısı sonucu 16 asker ve 8 Eylül tarihinde PKK’nın üç ayrı ilde düzenlediği saldırılar sonucunda toplam 15 polis şehit olmuştu. Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinin ertesinde gelişen saldırılarda resmi verilere göre 694 kişi hayatını kaybetmişti.
Türkiye’de IŞİD örgütlenmesinin bariz bir şekilde arttığı ve IŞİD’in ülke içerisinde ki varlığına dikkat çekmek için hazırladığımız ve kamuoyu ile paylaştığımız raporlar olmasına rağmen dönemin hükümet yetkilileri uyarılarımızı dikkate almayarak hiçbir somut adım atmadığı gibi konu ile ilgili Meclise sunduğumuz araştırma önergeleri de Meclis genel kuruluna getirilmemiştir. Sonrasında hem Suruç katliamında hem de 10 Ekim Ankara Gar katliamının failleri arasında IŞİD’in ülke içerisinde ki birtakım üyelerinin kamuoyuna ve hükümet yetkililerine sunduğumuz raporlarda yer alıyor olması, geçmişten bugüne
Ülkeyi yöneten iktidar yetkilileri tarafından cevaplandırılması gereken soruların başında gelmektedir.
Bu süreç içerisinde yaşanan saldırılar aynı zamanda ülkenin siyasi atmosferini yakından etkilemiş ve ülke de farklı siyasal gelişmeleri de beraberinde getirmiştir.  7 Haziran ve 1 Kasım süreçleri aralığında yaşanan olağanüstü olayların neticesinde siyasi tarihi boyunca ilk kez tek başına iktidar kuramayan AKP’nin yeniden erken bir seçim ile tekrar iktidara gelmesini sağlamış ardından dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun görevine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında son verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, 7 Haziran seçim süreci ile başlayan 1 Kasım erken seçim süreci ile geçen süreçte tarihinin en kritik siyasi eşiğini geçirmiş 15 Temmuz askeri darbe girişimi ve ardından 16 Nisan referandumundan sonra ülkenin 95 yıllık yönetim rejimi değişerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir.
Kurulacak olan Araştırma Komisyonu ile 2015 tarihinde belirtilen süre aralığında yaşanan gelişmelerin gerek güvenlik gerekse de siyasi boyutunun tüm yönleri ile araştırılıp aydınlığa kavuşturulması amaçlanmıştır.