22.03.2019

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK: ADAY GÖSTERDİĞİ BELEDİYE BAŞKANLARINDAN İSTİFA MEKTUBUNU PEŞİNEN ALDI MI?

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ FAİK ÖZTRAK: ADAY GÖSTERDİĞİ BELEDİYE BAŞKANLARINDAN İSTİFA MEKTUBUNU PEŞİNEN ALDI MI?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Çorlu’da Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, CHP Tekirdağ İl Başkanı Ali Işıkgör, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt’un katılımıyla düzenlenen basın toplantısında konuştu.
CHP’li Öztrak özetle şunları söyledi:
Martın sonunun bahar olmasına 9 gün kaldı. Bahçeli Erdoğan Koltuk Aşkı İttifakı bunu engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. 1946’dan bu yana 20 genel 14 mahalli idare seçimi yaptık. Ama daha önce hiçbir seçim döneminde seviye bu kadar düşmemişti. Seçim meydanlarında FETÖ mukallidi senaryolar, yalanlar, iftiralar almış başını gidiyor. Cumhurbaşkanlığı zırhının ardına sığınmış Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı seçim yasaklarına tabi değil. Laf söylerseniz Cumhurbaşkanına hakaret oluyor. Ama muhalefet partilerinin genel başkanları bir laf söylerse milyonlarca liralık tazminatlarla ve tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. Milletvekili olmayan genel başkanlara hapis tehditleri geliyor. Bir taraf, devletin tüm imkanlarını kullanarak kampanya yapıyor. Biz ise seçim yasaklarına tabiyiz. Hemşerimiz meclis başkanı oldu, o da hiçbir yasağa tabi olmadan bu işleri götürüyor. Bir tarafında kaymakamlar, bir tarafında kendisi, ortada belediye başkan adayları. Böyle bir adil olmayan bir süreci yaşıyoruz. 
İKTİDARDA MUTFAKTAKİ YANGINI, BOŞ TENCERELERİ GİZLEME ÇABASI VAR
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı televizyonlara talimat verdiğini açıklıyor. Miting meydanlarında Yeni Zelanda’da 50 Müslüman kardeşimizin şehit edilişine dair, onları şehit eden İslamofobik teröristin çektiği görüntüler millete servis ediliyor. Bütün dünya bu görüntüleri internetten silerken Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı gömleği giymiş olan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, bunları millete izletiyor.
Bununla da doyulmuyor. Yeni Zelanda’daki hadise fırsat bilinip meydanlarda idam naraları atılırken, yandaşlar idam sehpası önünden yayın yapıp, Genel Başkanımız hakkında, “Millet Kılıçdaroğlu’nun idamını istiyor” diyecek noktaya kadar geliyor. Böyle bir seçim süreci yaşıyoruz. Peki bu süreç neden böyle?  
Son bir yılda 1 milyon artan işsiz sayısı var. Yine son bir yılda 633 bin kişi işten atılmış. Bunun arkasında işte bu gerçekleri gizleme telaşı var. Mutfaklarda boş kalan tencereyi gizleme telaşı var. Bir yılda yüzde 219 zamlanan kuru soğanı, yüzde 135 zamlanan patatesi gizleme kaygısı var. 17 yılın sonunda milleti ucuz meyve sebze kuyruğuna soktular. Varlık kuyruğuymuş… Varlığın olduğu yerde kuyruk mu olur? Domates üretimi bir yılda 600 bin ton düşmüş, soğan üretimi bir yılda 245 bin ton düşmüş. Fiyatlar almış başını gitmiş, siz diyorsunuz ki bolluktan oluyor.
23 EKİM’DE BEKA MESELESİ YOKTU DA ŞİMDİ Mİ ÇIKTI?
Türkiye ciddi bir ekonomik krizin içinde. Önce dış güçler dediler, tutmadı. İktidar, bu krizin etkilerinin üzerini aspirin tedavisiyle örtmeye çalıştı ama o da olmadı. Şimdi beka meselesi diye bir konu ortaya attılar. Bu beka meselesi geçen yıl 23 Ekim’de neredeydi? Saray’ın bekçisi 23 Ekim’de grup toplantısında konuşurken “Bu ittifak artık bitti, herkes kendi yoluna” derken beka meselesi yoktu da şimdi mi beka meselesi var? MHP’ye oy veren tüm yurttaşlarımızın bunu kendilerine sormasını istirham ediyorum.
SAKARYA TANK PALETTEKİ DURUM TELEKOM’DAN DA VAHİM
Öyle görünüyor ki oyunun sonuna geldik. Bekadan sonra yerlilik ve millilik meseleleri ortaya atıldı. Sonra baktık ki milli harp sanayimizin bel kemiği, Sakarya’daki tank palet fabrikası Katar ordusuna peşkeş çekiliyor. Efendim satılmıyormuş, işletme hakkı veriliyormuş. İşletme hakkının verilmesinin ne olduğunun örneği TÜRK TELEKOM’dur. İşletme hakkını alan kuruluş, Türk bankalarından kredi kullanmış, TELEKOM’un kârını cebe indirmiş, bankalara borcunu ödemeden, o borcu milletimizin sırtına bırakıp çekip gitmiştir. Sakarya tank paletteki hadise TELEKOM’dan da vahimdir. 
YERLİLİK VE MİLLİLİK FABRİKA İŞÇİLERİNİN YAPTIĞIDIR
Burada meseleyi işçiler dile getirmiştir. Sakarya tank palet fabrikası işçileri oradan nakillerini istediler. Gerekçesi, TSK’nın elindeki teknoloji ve bilgi birikimini başka bir ülkenin silahlı kuvvetlerine kaptırmamak için bunu istemişler. İşte benim anladığım yerlilik ve millilik budur. Yerlilik ve millilik bu memleketin harp sanayini bir başka orduya peşkeş çekmek değildir. ABD de bunu yapmıyor Almanya da bunu yapmıyor. Almanya stratejik öneme sahip tesislerini sattırmamak için yatırım fonu kuruyor.
BAŞKANLIK SEVDASIYLA EKONOMİYİ UNUTTULAR
İktidar 2014’ten bu yana ortaya çıkan başkanlık sevdasıyla ekonomiyi unuttu. Ekonomideki sorunların üzeri borçla kapatılmaya çalışıldı. Bu milletin sırtındaki dış borç yükü 2002’den bu yana 3,5 kat artmıştır. Ülkenin toplam borcuna bakıldığında ise aynı dönemde devletin borcu 5 kat, şirketlerin borcu 33 kat, milletin borcu 78 kat artmıştır.
BORÇ ALAN EMİR ALIR
Başkanlık sevdasının başladığı 2014’ten bu yana dolar cinsinden milli gelirimiz hızla düşmektedir. Rezervlerimiz erimektedir. Türkiye, borç alması nedeniyle dışarıdan emir almaya başlamıştır. Yerlilik millilik iddiasında bulunanlar unutmayalım ki, “Bu can bu tende oldukça bırakmam” dedikleri rahibi, ABD Başkanı “Bıraksanız iyi olur” deyince bir gecede Oval Ofis’e göndermiştir. O rahip Evangelistlerin önünde ABD Başkanı Trump’ı takdis etmiştir. Türkiye’nin itibarını ABD seçimlerinde malzeme yaptırmışlardır. Bunlar utanç verici hususlardır. İşte gizlemeye çalıştıkları bunlardır.
ADAY GÖSTERDİĞİ BELEDİYE BAŞKANLARINDAN İSTİFA MEKTUBUNU PEŞİNEN ALDI MI?
Adalet ve Kalkınma Partisi belediyeciliği metal yorgunudur. Bunu genel başkanları söylüyor. O nedenle milletin seçtiği belediye başkanlarını istifa ettirdiler. Şimdi aday gösterdiği belediye başkanlarından peşin peşin istifa mektubunu almış mıdır? Bu aday belediye başkanları seçilirse milli iradeye göre mi reislerinin iradesine göre mi hareket edecektir?
CHP HEMŞERİLERİNE EN YÜKSEK STANDARTLARI SAĞLIYOR
İnsani Gelişmişlik Vakfı’nın ilçelerde insani gelişmişliği değerlendirdiği rapora göre ülkemizde insani gelişmişliğin en yüksek olduğu 30 ilçeden 19’u CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyor. Listeye en son giren 14 ilçeden 9’u da CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyor. Yani CHP, hemşerilerine en yüksek insani gelişmişlik şartlarını sağlıyor. Tekirdağ’da asbestli borulardan kanserojen suları içirilirken, 5 yılın sonunda Tekirdağ Büyükşehir Belediyemiz, en sağlıklı içme suyu tedarikinde Türkiye’de ilk üçe girdi. Bizim yaptıklarımız ortadadır. Bizim iddiamız var. Bizim belediyelerimiz milletin derdine derman olur.
TEKİRDAĞ VERGİ VERMEDE İLK 10’DA, YATIRIM ALMADA 35. SIRADA
Son beş yılda, Tekirdağ Ankara’ya 27 milyar TL vergi ödemiş. Vergi ödemede hep ilk 10 arasındayız. Bir de buradaki fabrikaların çoğunun merkezi İstanbul’da olmasına rağmen. Aslında ödediğimiz vergi çok daha yüksek ama vergisinin bir kısmı İstanbul’da ödeniyor. Burada yine bir çağrıda bulunuyorum.  Biz burada sanayimize en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla sanayicilerimizin merkezlerini buraya alıp vergilerini burada ödemelerini bekliyoruz. Stopajlarını hiç olmazsa burada ödesin diyoruz. 
Bu kadar vergi ödeyip Ankara’da Merkezi Yönetim Bütçesinden ne kadar yatırım almışız. 837 milyon TL. Tüm iller arasında bu yatırımla 35. sıradayız. Buna karşılık Büyükşehir ve İlçe Belediyelerimiz 4 milyar TL yatırım yapmışlar. Ankara’dan gelen 837 milyon TL, 4 milyar TL belediyelerimiz yatırım yapmış. Eksiklerimiz var mı? Var. Ama yaptıklarımız da ortada. 5 yıl içerisinde burada hemşerilerimizin yaşam standartlarını yükseltmek için çok şey yaptık. Yeter mi? Yetmez. İşte o heyecanla belediye başkanlarımız yorgunluk duymadan çalışıyor. Çünkü heyecan var, çünkü aşk var, çünkü belediye başkanlarımızda milletin derdine derman olma sevdası var.
MAKLUBE SOFRASINA OTURMUŞ BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI
CHP’li Öztrak, son dönemde yeniden gündeme gelen FETÖ konusunda bir araştırma komisyonu kurulması girişiminde bulunup bulunmayacaklarıyla ilgili soru üzerine, FETÖ’nün devlet içindeki ayaklarının ortaya çıkarılması için çalışıldığını ama siyasi ayağı ortaya çıkarılmadığını ifade etti. Öztrak sözlerini şöyle sürdürdü:
“FETÖ’nün siyasi ayağı ortada yok. Ama AKP Genel Başkanı sabahtan akşama kadar CHP ve İYİ Parti’yi işbirliğiyle suçluyor. Bizde işadamlarını Pensilvanya’ya FETÖ’ye taşıyan belediye başkanı adayı yok. Onlarda var. Bizde FETÖ’nün sebepsiz zenginleşmesine yol açan, arsa ve arazi tahsis eden belediye başkanı adayı yok. Onlarda var. Biz ağzımızı açıp hiçbir zaman “ne istediniz de vermedik” demedik. Onlar dedi. Onlarda milat kabul ettikleri 17-25 Aralık’tan sonra da Pensilvanya’ya gitmiş iş adamları var. Buna paralel bir takım örnekleri Tekirdağ’da da görmek mümkün. Burada da maklube sofrasına oturmuş belediye başkan adayları var. Bunlara girmek istemiyoruz. Bunlar üzerinden siyaset yapmak istemiyoruz.
SEN DAMADINI DÜŞÜNÜRSEN MİLLET DE EVLADINI DÜŞÜNECEK
Gerçek işsiz sayısı 8 milyonu bulmuş. Bu dünyadaki 94 ülkenin nüfusundan fazla. Erdoğan Rize’ye gitmiş. İnsanlar bağırıyor iş diye, kapı kapı gezeceksiniz diyor. İnsanlar da soruyor: Senin damadın kapı kapı gezmedi, pat diye geldi bakan oldu. Teyzeoğlun kapı gezmedi genel müdür oldu. Eski milletvekillerin büyükelçi, Anayasa Mahkemesi üyesi oldu. Onların yakını sarayda danışman oldu. Millet diyor ki eğer sen damadını düşünüyorsan biz de evladımızı düşüneceğiz.
MİLLETİN HER ŞEYİ GÖRDÜĞÜNÜN FARKINDA DEĞİLLER
Keçiören’de mütevazı bir evde otururken Saray’a taşındılar. Yetmedi yanına bir uçan saray aldılar o da yetmedi. Daha sonra kaçan saray aldılar. Ondan sonra oralarda efuliler, ejder suları 4 bin TL’lik beyaz çaylar içilirken, mitinglerde bir avuç kara çayı büyük bir nimetmiş gibi bu ülkenin Cumhurbaşkanı iki üç oy için millete atıyor, millet birbirine düşüp kavga ediyor. Milleti unuttular. Millete dürbünün tersiyle bakıyorlar. Milletin sesini duymuyorlar ama milletin her şeyi gördüğünün farkında değiller. Millet sen beni unuttuysan ben de seni unutacağım diyor.
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI AYDINLATILMADI
Daha önce kurulan araştırma komisyonunda biz siyasi ayağın ortaya çıkarılmadığını vurguladık. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkmamıştır. FETÖ’nün siyasi ayağı, belediye seçimlerinde iktidar partisinin başkan adayları arasında gezinmektedir. Kendi belediye başkan adaylarından bir tanesi açıkladı. Şu an başka bir ilde belediye başkanı adayı olan bir kişi, bakan olduğu dönemde birini göndermiş ve “bu imamdır” demiş. “Ben cami imamı sandım meğer başka imammış” diyor. Bu imamı gönderen, önce bakanlık, sonra belediye başkanlığı yapan kişi yine aday. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkmadıkça kamuoyu vicdanı rahat etmeyecektir. FETÖ’nün siyasi ayağından ayrı olarak 17-25 Aralıkta ortaya saçılan yolsuzluk dosyaları mahkemede, Yüce Divan’da aklanmadıkça yine kamuoyu vicdanı rahat etmeyecektir.  
GENEL BAŞKANIMIZ O TAZMİNAT DAVASINI KAZANDI
CHP’li Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir tazminat davasının hatırlatılması üzerine, şunları ifade etti:
“Genel Başkanımızın Sabah gazetesi aleyhine açtığı 1 TL’lik tazminat davası var. Ama dava son derece önemli. MİT TIR’larıyla ilgili haber hakkında. Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun hapiste yatmasıyla ilgili olan da bir husus. Genel Başkanımız hakkındaki iddiaların yalan haber olduğu mahkeme tarafından anlaşıldı. Gazete 1 TL’lik tazminata mahkum edildi. Bu önemlidir. Diğer davaları da etkileyecektir.
Buna karşın iktidar milyonlarca liralık tazminat davaları açıyor. Böyle tazminat davası olmaz. Bu sebepsiz zenginleşmeye yol açan bir tazminattır. Ama bu tazminatlara hakim hükmetmezse, yerinden gidiyor yerine başka halim geliyor. Allah’tan ki yüksek yargı var, AİHM var. Oralarda bunların hepsi bozuluyor. Zaten Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı da mahkum oldular, konu yargıda diyor. Bunlarda tazminat ödenmemiştir. Mahkeme karar verince belli bir para yatırıyorsunuz, yüksek mahkemede kazandığınızda geri alıyorsunuz. Efendim, milletvekilleri fon kurdu diyor. Bu kendi ayıbıdır. Bir ülkede ana muhalefet konuştuğu için tazminat ödemek zorunda kalıyorsa, bu oradaki demokrasinin kalitesi konusunda bütün dünyaya bir fikir verir. Yurtdışına gittiğimizde insanlar bize bunları soruyor. Böyle bir şey olur mu?”