22.11.2018
22.11.2018
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SARIBAL: “İTHALAT YANDAŞI ZENGİNLEŞTİRME KAPISI"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, bugün CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal’ın Basın Toplantısı metni şöyle:
AKP Genel Başkanı buğday ithalatına ilişkin açıklamalara tepki gösterdi. Hatta buğday ithalatı rakamlarını açıklayan Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu önce yalancılıkla suçladı, sonra da “evet ithal ediyoruz ama ihraç etmek için ithal ediyoruz” diyerek, kendi kendisini tekzip etti.
AKP Genel Başkanı ne derse desin, ithalat AKP yönetimlerinin temel tarım politikası olageldi. Sadece buğday değil, bütün tarım ürünlerini ithal ediyoruz, birkaç ürün dışında ise tam bağımlı ülkeyiz.
Bunun en önemli nedeni ise ithalat yoluyla bazı yandaşları zengin etmektir.
İthal Ettiğiniz Buğday Bu Ülkede Yetişmiyor Mu?
Tarımda bu hafta önemli konu başlıklarımızdan biri buğday ithalatı.
Buğday; Türkiye'nin güneydoğusunu da içine alan, Bereketli Hilal olarak adlandırılan bölgede arpa, bezelye, mercimek, nohut, keten, acı fiğ ile birlikte tarih boyunca insanların başlıca gıda kaynağı olmuştur.
Buğday üretimi, ülkemizin her bölgesinde yapılmaktadır. Bu nedenle buğday, tarla ürünleri içerisinde ekiliş alanı ve üretim miktarı bakımından ilk sırayı almaktadır. Son 20 yılda buğday ekim alanları 93 milyon dekar araziden 76,68 milyon dekara düşmüştür. Son 15 yılda izlenen AKP politikaları ile buğday üretimi yapılan 16,32 milyon dekar arazide artık üretim yapılmamaktadır..
Bu sürede toplam 32 milyon dönüm tarım arazisi üretimden çıkmıştır.
Bu politikanın sonucu olarak da buğday üretimi uzun yılladır 17,3 – 22,6 milyon ton arasında sıkışıp kalmıştır. Artan nüfusa rağmen nüfusa rağmen, buğday üretimi artmamıştır.
Ülkemiz topraklarında buğday üretimine uygun su, toprak ve güneş bulunmasına rağmen üretim artırmak yerine ithalat politikası izlenmiştir.
Dün AKP Genel Başkanı Erdoğan buğday üretimi ile ilgili olarak konuştu ve yine bu konuda halkı yanıltmaya çalıştı. Erdoğan, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastederek şunları söyledi:
“Şimdi ekonomi yeniden toparlanmaya başlayınca bu defa meseleyi başka tarafa çekmeye başladılar. Neymiş? Türkiye buğday ithal ediyormuş. Ya dürüst ol be, artık bıktık senin yalanlarından. Bunu duyan da milletin fırınların önünde kuyruk olduğunu sanacak. Hâlbuki Türkiye yılda ortalama 21 milyon ton buğday üreten, 19 milyon ton da buğday tüketen bir ülkedir. Ne kadar fark var? 2 milyon ton fark var. Bizim böyle bir sıkıntımız yok. Ha buğday ithalatımız yok mu? Var. Hem de oldukça yüksek miktarda var. Üretimimiz tüketimimizi karşıladığına göre biz niye ithal ediyor olabiliriz? Onu da size söyleyeyim.
Tabi ki un, makarna, bisküvi, irmik, bulgur gibi maddelere dönüştürüp dışarıya satmak üzere ithal ediyoruz. Buna ne deriz? İhraca dayalı ithal denir Bay Kemal. Yoksa bizim ürettiğimiz hamd olsun tükettiğimizi rahatlıkla karşılıyor. Yaklaşık 8,5 milyar dolarlık bir kârımız söz konusu. Ben size bugün resmi rakamlarımızı veriyorum. Bu yıl buğday kalitesinde bir düşüş söz konusu. Aslında tüketimi karşılayabilecek üretimimiz yine var. Buna rağmen, ekmeklik kaliteli buğdayda, arpada dalgalanmaların önüne geçmek amacıyla bir miktar ithalat için TMO'ya yetki verdik.”
Öncelikle şunu söyleyelim. Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin buğday ithal ettiğini söylerken doğruyu söyledi. AKP Genel Başkanı’nın iddia ettiği gibi ortada bir yalan yok. Nitekim kendisi de konuşmanın sonunda itiraf ediyor ve ithalat yaptığımızı kabul ediyor.
İkincisi ise AKP Genel Başkanı ithal ettiğimiz buğday ile ürettiğimiz ürünler sayesinde 8,5 milyar dolar kar ettiğimizi iddia ediyor. İşte tam bu nokta da üzülerek söylüyorum ki yine yanılıyor. Bakın 2002 ile 2018 yılı arasında henüz bu yıl tamamlanmadığı halde 51,67 milyon ton buğday ithal ederek 13,85 milyar dolar para ödedik.
Sadece 93 milyon dekar arazide üretimimizi koruyabilseydik, bulunduğu yılda aldığı verime göre, 46,93 milyon ton buğday üretmiş olacaktık. İthalata ödediğimiz para bu ülkenin çiftçisinde kalacaktı. Bugünkü kurla söylüyorum 73,30 milyar TL üreticimize verilebilirdi.
Asıl önemli olan ithal etmeden kendi topraklarımızda kendi üreticimizle ürettiğimiz buğdayı işleyip satabilirdik. Böylece yaşadığımız ekonomik krizin etkilerini azaltabilir, çiftçimizi koruyup destekleyip, gıda egemenliğimizi sağlayabilirdik.
DİR (Dahilde İşleme Rejimi) adı altında ithalat yaptığınızı söylüyorsunuz, bunu özel sektörün yaptığını biliyoruz. TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi) aracılığıyla aldığınız buğday miktarı ne kadardır. Biz sadece 2017- 2018 yallarında 1,5 milyon ton gümrüksüz buğday ithalatı izni verildi ve bu buğday alınan fiyatların altında un sanayine ekmeklik olarak satılmaktadır. DİR bunun neresindedir? İthal ettiğiniz buğdayı kamu kurumu aracılığıyla iç piyasada kullanıyorsunuz. TMO yakın tarihte 252 bin ton buğday aldı. 246 bin ton buğday almak için de yeniden ihaleye çıktı.
Yani ortada bir yalan var ama bu yalan sizin yalanınız…
Bizler bu güzelim topraklarda üretim yapmak varken neden ithal ediyorsunuz diyoruz. Tüm ülkelerin amacı ürettiği ile ihracat yapmaktır. Ülkemizde üretim doyum noktasına geldiğinde kapasiteyi dolduramadığı zaman ithal edebilirsin. Ama bizde üreticiyi baskı altına almak için ithalat yapılıyor. Böylece çiftçimizin ürettiği para etmezken, açık ithalatla kapatılıyor. Son 16 yılda sürekli buğday ithal ediyoruz. Buğday ithalatımız her yıl biraz daha artıyor.
Uzun yıllar yurt içinde buğday fiyatını baskılamak için ithalat sopasını kullandınız. Ne zaman ki döviz kuru yükseldi, yurt içi buğday fiyatı dünya fiyatlarından aşağıya düştü Dahilde İşleme Rejimi uygulamasını getirdiniz. Bunu da yurt içinde ekmek fiyatlarının artışını engellemek için yaptınız.
Şunu bir kez daha vurgulamakta fayda var. AKP Genel Başkanının ihracat yapmak için ithal ediyoruz dediği buğday bu topraklarda da yetişir. Yeter ki yabancı ülkelerin çiftçisine verilen paralar üreticimizin desteklenmesi için kullanılsın.
Biz demiyoruz ki un fabrikaları buğday işlemesin! Biz diyoruz ki neden bu topraklarda üretim yapılmıyor? Neden ülkemizin üreticisi kazansın istemiyorsunuz?
30.11.2024
30.11.2024
29.11.2024
29.11.2024