19.10.2018
19.10.2018
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI MUHARREM ERKEK: "GİZLİ TANIK UYGULAMASI SON BULSUN!"
CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Rahip Brunson olayıyla bir kez daha gündeme gelen gizli tanık uygulamasına son verilmesi için yasa teklifi hazırladı.
Erkek’in teklifi şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
04.12.2004 tarih ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi gerekçesi ile birlikte ektedir.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Av. Muharrem ERKEK
Çanakkale Milletvekili
GEREKÇE:
Ülkemizde yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı, özellikle 2010 Referandumu ile birlikte yargıda FETÖ yapılanmasının hâkim olması sonrasında iyice tartışılır olmuştur. Geldiğimiz noktada, OHAL döneminde 16 Nisan 2017 Referandumu ile yapılan Anayasa değişikliği, yasama ve yargının yürütme altında erimesine, hukuk devletinin ve demokrasinin rafa kalkmasına neden olmuştur.
Yargının tarafsız ve bağımsızlığı tartışmasının birden fazla boyutu bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden biri de son yıllarda yürütülen siyasi davalara damgasını vuran gizli tanık uygulamasıdır. FETÖ’nün yargı içindeki en etkin silahlarından biri olan gizli tanık uygulaması, 2004 yılında 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 58. maddesiyle düzenlenmiştir. Burada en önemli nokta, tanık olarak açık bir ifade veren kişinin hayati tehlike içinde olmasıdır. Ancak bu durumda “gizli tanık” olunabileceği hükme bağlansa da süreç içerisinde bu uygulama suiistimal edilmiş, “sipariş” niteliğinde ifadeler ortaya çıkmıştır.
Gizli tanık uygulamasında ilk acı tecrübe Ergenekon, Balyoz, Oda TV, Askeri Casusluk, Şike gibi kumpas davalarıdır. Davada tam 60 gizli tanık yer almış, bunların 31’i mahkemede dinlenmiştir. En önemlisi sonradan Danıştay saldırısının azmettiricisi ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması olaylarının faili Osman Yıldırım olduğu ortaya çıkan “Gizli Tanık 9”un sanıklar aleyhinde verdiği ifadeler olmuştur. Bu ifadeler sonucunda birçok kişi mahkûm edilmiştir. Ergenekon davasının bir diğer önemli gizli tanığı ise, “Deniz” kod adını kullanan eski PKK yöneticisi, kendi ifadesiyle 270 cinayetten suçlu bulunan Şemdin Sakık olmuştur. Sakık önce gizli tanık olarak ifade vermiş daha sonra kendi isteği ile kimliğini açıklamıştı. Bu kişilerin verdiği ifadeler “milli orduya kumpas” kurulması noktasında temel dayanaklar olmuştur.
Gizli tanık uygulamalarından bir diğeri de dönemin Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasını da sağlayan yine Erzincan’ın İliç Savcısı Bayram Bozkurt’tu. Hakkında çok sayıda suçtan şikâyet olan Bozkurt hakkında İlhan Cihaner, Adalet Bakanlığı’na bir fezleke göndermiştir. Bu olaydan sonra İliç Savcısı, kendisi hakkında şikayette bulunan İlhan Cihaner dahil bir çok kişinin “Ergenekon’cu” olduğunu söylemiş, gizli tanık “Efe” kod adıyla aralarında askerlerin de bulunduğu bir çok kişi hakkında mantık sınırlarını zorlayan ifadeler vermiş ve Ergenekon’un kendisini öldürmek için arabasına “kene” koyduğunu dahi iddia etmiştir. Kumpasta, birçok kişi bu ifadelerle tutuklanmıştı. Bu davalardan sonra ismini ‘Hakan Aslan’ olarak değiştiren Bozkurt tekrar savcılık dahi yapmaya başlamıştır.
Özellikle Ergenekon davalarında gizli tanıkların içinde cinayet, tecavüz, fuhuş, uyuşturucu, gasp, dolandırıcılık gibi yüklü sabıkaları olanlar dikkat çekmekle birlikte, PKK, DHKP-C, Hizbullah itirafçıları da yer almıştır.
Yaşamını FETÖ ile mücadeleyle geçiren, önceki İstanbul Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem de hakkında hiçbir delil yokken, üstelik yurtdışı çıkış yasağı varken, “kaçma şüphesiyle” ve esasta gizli tanık ifadesine başvurularak tutuklanmıştır.
Gizli tanık, son olarak da uluslararası bir krizin doğmasına neden olmuştur. Türkiye ile ABD arasında büyük krize yol açan Rahip Andrew Bronson davasının seyrini ABD Başkan ve yöneticilerinin tutumlarıyla gizli tanıklar belirlemiştir. Gizli tanıklar “ajan, terörist” gibi ciddi suçlamalar yönelttikleri sanık hakkındaki iddialarından bir anda vazgeçmişler, hatta söylediklerinin kaynağı olarak birbirlerini gösterip önceki suçlamaları kendileri zayıflatmıştır. Gizli tanıkların ifade değiştirmesi ile birlikte Bronson’un serbest kalmasının yolu da açılmıştır. Davada sürecin başından sonuna kadar bütün suçlamaların kaynağında kod adları, ‘Dua’, ‘Kılıç’, ‘Göktaşı’, ‘Kama’, ‘Ateş’, ‘Serhat’ olan bu gizli tanıkların ifadeleri yer almıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de gizli tanık ifadesine dayanılarak verilen “örgüt üyeliği” mahkûmiyetinde adil yargılama hakkı ihlaline karar vermiştir. Yaşanan gelişmeler, hukuk devletinin ilkelerine aykırı gizli tanık uygulamasına bir an önce son verilmesi gerektiğini göstermektedir.
Bu bağlamda; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 58. maddesindeki gizli tanığa dair hükümlerin kaldırılması amaçlanmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ:
MADDE 1- 04.12.2004 tarih ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 58. maddesinde yapılacak değişikle gizli tanık uygulamasına son verilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 04.12.2004 tarih ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 58. maddesinin (2), (4) ve (5)’inci fıkraları yürürlükten kaldırılmış, diğer fıkralar buna göre teselsül edilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) İkinci fıkra hükümleri, ancak bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak uygulanabilir.”
MADDE 2- Bu kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024
29.11.2024