31.05.2018

CHP GENEL BAŞKAN KOORDİNATÖR BAŞDANIŞMANI ERDOĞAN TOPRAK; “HAZİNE, YAKINDA YÜZDE 50 FAİZLE BORÇ ALMAK ZORUNDA KALACAK!”

CHP GENEL BAŞKAN KOORDİNATÖR BAŞDANIŞMANI ERDOĞAN TOPRAK: “HAZİNE, YAKINDA YÜZDE 50 FAİZLE BORÇ ALMAK ZORUNDA KALACAK!”

Erdoğan Toprak, Merkez Bankası’nın, borç verme faizini yüzde 16,5’a çıkarttığına dikkat çekerek; “Buna karşılık AKP iktidarı kamu bankalarını yüzde 0,98’le konut kredisi vermeye zorluyor. Kamu bankalarının görev zararları hazineye, hazinenin zararı milletin sırtına yıkılacak. Londra’da sıcak para sahiplerine yeni faiz artışı sözü verilirken, Hazine bu gidişle borç bulabilmek için yüzde 50 faiz vermek zorunda kalacak” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanını apar topar Londra’ya gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarının, uluslararası finansörlere ve sıcak paracılara yeni faiz artışı taahhüdünde bulunduklarını belirterek şunları söyledi;

“İçerde sürekli faiz ve döviz lobisinin Türkiye’ye diz çöktürmeye çalıştığını gündeme getiren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Londra’da sıcak para ve portföy yatırımcılarıyla bir araya gelip, faizlerin düşürüleceğini söyledikten bir hafta sonra, aksine faizleri 3 puan birden artırmak zorunda kaldı. Ardından da Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısını ve Merkez Bankası başkanını apar topar Londra’ya gönderip uluslararası finansörlere, sıcak para lobilerine faiz artışlarına devam edileceği taahhüdünü verdi. Şimdi faiz lobisi bu sözün tutulmasını ve 7 Haziran’daki Para Politikaları Kurulu’nda, Merkez Bankası’nın faizleri yine artırmasını bekliyor. Uluslararası para piyasalarına teslim olmanın birinci adımı Londra’ya teslim olmaktır. Londra’dan sonraki ikinci adım ise Washington’da IMF’nin kapısını çalmaktır. Erdoğan ve AKP iktidarı maalesef Türkiye ekonomisini iktidardan giderayak bu yola sürüklüyorlar. Bir yandan sıcak para, döviz, faiz lobileriyle kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıp sözler verilirken, diğer yandan da içerde kamu bankaları seçim ekonomisiyle düşük faizle konut kredisi ve nefes kredisi dağıtmaya zorlanıyor. Merkez Bankası’nın bile bankalara borç verme faizini 3 puan birden artırıp yüzde 16,5’a, gecelik faizi yüzde 18’e ve GLP faizini yüzde 19,5’a çıkarttığı bir aşamada, hükümetin emrindeki kamu bankaları, yüzde 0,98 ile konut kredisi dağıtarak, yandaş müteahhitleri finanse etmeye, iflastan kurtarmaya, konut stoklarını eritmelerine yardımcı olmaya mecbur ediliyor. Merkez Bankası ve piyasa faiziyle, kamu bankalarının uyguladığı faiz arasındaki dev makasın faturası görev zararı olarak hazineye yazılıyor. Hazine ise kamu bankalarının görev zararlarını karşılamak için daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalarak gelecek 5-10 yılını ipotek eden ağır bir borç yükü altına sokuluyor. Siyasi çıkarlar uğruna, hazineye ve bütçeye yıkılan tüm bedel, faiz, enflasyon, zam olarak halka ödettiriliyor. İktidarın Türkiye’nin dövizle, kurla, faizle terbiye edilmek istendiği yönündeki tezleri, bu duruma kendilerinin zemin hazırladıklarının itirafıdır. Vatandaşa ‘dövizinizi bozdurun’ diyen Cumhurbaşkanı ve AKP hükümeti 16 yıldır, tüm kamu ihalelerinde, yandaş müteahhitlerle dövizle kontrat yapıp, dolar-euro üzerinden garantiler vererek, ülke ekonomisini yabancı paraya bağımlı hale getirip döviz ve faizle afyonladı. Şayet iddia ettikleri gibi, üst akıl, dış mihraklar, lobiler Türkiye’yi kurla terbiye etmek istiyorsa, iktidarın yapması gereken kamunun tüm dolar-euroya dayalı, kontratlarını, hazine garantilerini, köprü, otoyol, havaalanı, şehir hastanesi, elektrik dağıtımı anlaşmalarını, sabit kurdan TL’ye çevirmektir. Bundan böyle de tüm kamu alım, yapım, ihale, sözleşmelerini TL ile yapmaktır. Aksi halde 1994’de devletin batmamak için, 3 ay vadeli yüzde 50 net faizli hazine bonosu çıkarmak zorunda kalması gibi, Türkiye Hazinesi borç bulabilmek için yakında yüzde 50 faiz vermek zorunda kalacaktır. “