30.11.2020

CHP, 128 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ İÇİN ARAŞTIRMA İSTEDİ

-“MERKEZ BANKASI’NIN DÖVİZ REZERVİNİ NEDEN SATMAYA ZORLANDIĞI, SATIŞ İŞLEMİNİN KİMLERE YAPILDIĞI, KAMU BANKALARININ DOLAYISIYLA HAZİNE’NİN ZARARININ BOYUTU TBMM TARAFINDAN ARAŞTIRILMALI”
“-YANLIŞ YÖNETİM NEDENİYLE SÜREÇ ULUSAL ÇIKARLARIMIZI VE GÜVENLİĞİMİZİ DE TEHDİT EDER BİR NOKTAYA DOĞRU İLERLEMEKTEDİR”
CHP, Merkez Bankası’nın yaklaşık 128 milyar dolarlık rezervinin neden satıldığı, kimlerin bundan kazanç sağladığı ve oluşan kamu zararının boyutunun araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan araştırma önergesi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Önergenin gerekçesinde; Türkiye ekonomisinin, yıllardır karşı karşıya kaldığı yanlış yönetim yüzünden zor bir dönemden geçtiği, iktidarın akla ve bilime aykırı politikaları ekonomiye yıllardır patinaj yaptırdığına dikkat çekildi. Gerekçede şu görüşlere yer verildi:
ULUSAL GÜVENLİK TEHDİT ALTINDA
“Ülke çetin bir finansal istikrarsızlık ve dış dengesizliklerin körüklediği riskler yüzünden yeni bir ekonomik krize doğru sürüklenmektedir. Gelişmeler sadece ekonomimizi değil, AB ve ABD’nin yaptırım tehdidi altında bulunduğumuz bir dönemde ulusal çıkarlarımızı ve güvenliğimizi de tehdit eder bir noktaya doğru ilerlemektedir.
Bu noktaya nasıl gelindi? Merkez Bankası’na “Fiyat istikrarını sağlayarak paramızın değeri korunabilsin diye tanınan Merkez Bankası bağımsızlığını yok ederek işe başlayan tek adam rejimi, “sözümüzü dinlemiyor” diyerek Merkez Bankası Başkanını görevden almıştır. Yeni Merkez Bankası yönetimi hızlı bir şekilde faiz düşürmüş, BDDK bankaları kredi vermeye zorlamak için aktif rasyosu icat etmiş, iktidar krediye dayalı zorunlu karşılık uygulamasını devreye sokmuş, böylece kredilerle büyük bir parasal genişleme yaratılmıştır. Yaratılan bu para enflasyon kadar bile kazandırmayan Türk lirası yerine döviz ve altına yönelmiştir.
KREDİ NOTU “ÇÖP”-TL EN DEĞERSİZ SEVİYESİNDE
Merkez Bankası’nın ve kamu bankalarının kaynakları, döviz satarak dövizi ve faizi düşük tutmaya harcanmıştır. Düşük faizle kullandırılan kredilerle piyasaya çıkan para, hem ithalatı tetikleyip cari işlemler açığını artırırken hem de altın ve dövize olan talebi körüklemiştir. Yabancılar Türkiye’deki yatırımlarını satıp düşük kurdan dövize çevirip çıkarken, reel sektörümüz artan riskler yüzünden elindeki kaynakları yatırım yerine dış borç ödemek için kullanmak zorunda kalmıştır. Kuru tutmak için döviz rezervleri harcanmış ve net rezervler swaplar sonrası eksiye düşmüştür. Kredi notumuz ‘çöp’ seviyesine inmiş, Türk lirasının değeri tarihinin en değersiz noktasına düşmüştür.
Türkiye’nin hem ekonomik hem de politik olarak karşısında bulunan risklerin başında Merkez Bankası’nın, net rezervlerinin tamamının satılmış olması gelmektedir. Hatta bazı ülkelerin merkez bankaları ile diğer bankalardan swap (para takası) yoluyla alınan 63 milyar dolarlık borç düşüldüğünde, Merkez Bankası’nın net rezervi eksi 55,5 milyar dolara kadar düşmüştür.
MERKES BANKASI DÖVİZ SATMAYA ZORLANDI
Türkiye’nin bu noktaya, Cumhurbaşkanı ve dönemin Hazine ve Maliye Bakanının, Merkez Bankası’nı örtülü bir şekilde kamu bankaları aracılığıyla arka kapıdan döviz satmaya zorlaması yüzünden geldiği bilinmektedir. Bu yolla satılan rezervin 128-130 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu satışın büyük bölümünün döviz kurunun nispeten düşük tutulduğu bu yılın ilk yarısında yapıldığı bilinmektedir.
Buna rağmen ne döviz kuru ne de faiz oranı düşük tutulabilmiştir.  Türkiye; yüksek enflasyon, yüksek faiz, 10 milyondan fazla işsiz;, değeri yerlerde sürünen TL, çöp seviyesinde kredi notu, yedek akçesi harcanmış, rezervi eksi 55,5 milyar dolara düşmüş Merkez Bankası, yüzde 58’i döviz cinsinden 1,9 trilyon liralık kamu borcu, vergi gelirlerinin yüzde 20’sini yutan faiz yükü, 420 milyar dolarlık dış borç, 245 milyar liralık bütçe açığı ile baş başa kalmıştır.
KAMU ZARARI KİMLERİ ZENGİN ETTİ?
Türkiye’nin dünyanın en liberal kambiyo rejimini uygulayıp bütün sermaye hareketlerini serbest bıraktığını dikkate alırsak; Merkez Bankasının döviz rezervini neden satmaya zorlandığının, bu dövizin hangi fiyatla ve kimlere satıldığının, satış işlemlerinin yasal olup olmadığının, kimlerin bundan kazanç sağladığının, kamu bankalarının bu işlemlerden ne kadar zarar ettiğinin, bu zararın Hazine’ye olan yükünün ve bu zararı karşılamak için ne kadar borçlandırıldığının araştırılması için Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105’nci maddeleri kapsamında bir Meclis araştırması açılması konusunda gereğini arz ederiz.”