22.08.2025

Aylin Nazlıaka: "Milli Eğitim Bakanlığı Diyanet’in Aparatı Değildir"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Manisa’nın Yunusemre ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde açılan ve e-okul sistemine entegre edilen dini temelli kreş modeline tepki gösterdi. Nazlıaka, "AKP iktidarı, Cumhuriyet’in en temel kazanımı olan laik, çağdaş ve bilimsel eğitim sistemini tasfiye etmeye çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı Diyanet’in aparatı değildir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa’ya aykırı şekilde hareket edildiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

"Okul öncesi eğitim, çocuklarımızın gelişiminde en kritik dönemdir. Çocukların bu dönemini bilimsel ve çağdaş bir anlayışla desteklenmek yerine, Diyanet eliyle dini eğitimle şekillendirilmektedir. Çocuklarımız ideolojik kalıplara hapsedilmek istenmektedir. Devlet okullarında bir öğün ücretsiz yemek bile verilmezken, bu dini kreşlerde üç öğün ücretsiz yemek imkânı sağlanması iktidarın önceliğinin göstergesidir. Bu, açıkça ayrımcılıktır ve Cumhuriyet’in eşit yurttaşlık ilkesine aykırıdır.''

"Üç yılda 8 kreş, 620 Kur'an kursu açıldı"

Türkiye genelinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan izin alarak faaliyet gösteren özel kreş ve gündüz bakımevlerin sayısındaki sınırlı artışa da dikkat çeken Nazlıaka, şöyle devam ettti:

"2022-2024 arasında yalnızca 8 kreş açılabilmiştir. Yerel yönetimlerin kreş açma girişimleri bakanlıklarca engellenmektedir. Oysa aynı dönem aralığında Diyanet’in 4-6 yaş Kur'an kurslarının sayısındaki artış 620’dir.

Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı laikliktir; devletin dini olmaz. Laiklik, sadece devletin inançlar karşısında tarafsızlığı değildir. Aynı zamanda her çocuğun eşit, çağdaş ve bilimsel eğitim hakkının güvencesidir. İktidar, laikliği hedef alarak aslında sadece eğitim sistemini değil, Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almaktadır. Bugün Diyanet eliyle açılan dini kreşler, yarın eğitimden sağlığa kadar tüm alanlarda cemaat ve tarikatların devlet kurumlarının yerine geçmesi demektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak uyarıyoruz; çocukların hayallerini, düşünce özgürlüğünü ve yaratıcılığını köreltecek hiçbir projeye izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin evlatları ne iktidarın ideolojik mühendislik projesinin malzemesi ne de siyasi hesapların kurbanı olabilir. Çocuklarımızın geleceği, aydınlık ve özgür Türkiye’nin geleceğidir. Cumhuriyet devrimlerinin ışığında, çağdaş, eşitlikçi ve laik eğitim mücadelemiz sürecektir."