Aylin Nazlıaka, Kırmızı Bayrak Projesi Tanıtım Etkinliğinde Konuştu: Bu Bir Lütuf Değil, Bu Bir Anayasal Haktır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, "Aslında bugün kamuoyunda bir farkındalık dalgası başlatıyoruz. Ancak bu sadece bir başlangıç. Sırada parklar var kaldırımlar var halk kafeler var. Kamuya açık olan tüm alanlar, toplu taşıma araçları var. Dolayısıyla bugün aslında bu başlangıç bir dönüşümün de parçası olacak. Ancak çok daha geniş kitlelerle kavuşacak olan bir projeye start veriyoruz bugün. Tekrar altını çiziyoruz. Bu bir lütuf değil, bu bir anayasal haktır” dedi.

CHP Aile ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka'nın Kırmızı Bayrak Projesi Tanıtım Etkinliği'nde yaptığı konuşma şöyle:

"Değerli katılımcılar,

Bugün burada sadece bir projeyi tanıtmak için değil, bir hak mücadelesini büyütmek için toplandık.

Bugün burada, erişilebilirliğin bir ayrıcalık değil, temel bir insan hakkı olduğunu güçlü bir şekilde ifade etmek için bir aradayız.

Bugün, daha kapsayıcı, daha adil ve daha erişilebilir şehirlerin mümkün olduğunu hep birlikte göstermek için buradayız.

Kırmızı Bayrak Projesi, ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyemiz tarafından, dönemin Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’nun vizyonuyla hayata geçirildi.

“Bağımsız Yaşam Hakkı” sloganıyla 31 Ocak – 2 Şubat tarihlerinde İzmir’de düzenlediğimiz Engellilik Çalıştayımızda Sayın Kocaoğlu ile ve proje ekibiyle bir araya geldik, tecrübe paylaşımı toplantısı yaptık ve bu örnek projenin tüm detaylarını dinledik. İşte o gün, erişilebilirlik adına atılan bu kıymetli yerel standardizasyonu, Türkiye'nin dört bir yanına yayma kararlılığıyla yola çıktık.

Çalıştaydan sonra, Kırmızı Bayrak uygulamasını yol haritamıza dahil ettik. Ardından Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke, Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek, Genel Sekreter Yardımcımız Tarık Balyalı, 14 büyükşehir belediyemizin genel sekreter yardımcıları, alanın uzmanları, STK’lar ve ilgili paydaşlarla birçok toplantı gerçekleştirdik.

Genel Merkezimiz bünyesinde özel bir komisyon kurduk. Bu komisyon aracılığıyla Kırmızı Bayrak kriterlerini yeniden ele aldık, güncelledik. Pilot uygulama alanı olarak kreşler, yurtlar ve kent lokantalarını belirledik.

Bugün bu çabaların ilk somut adımını atıyoruz. Ataşehir’deki İBB’ye ait bu çocuk eğitim merkezimize Kırmızı Bayrak vererek kamuoyunda bir farkındalık dalgası başlatıyoruz. Buradan Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na selamlarımızı yolluyoruz.

Ama bu sadece bir başlangıç…

Çok kısa süre içinde, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen belediyelerimiz kanalıyla, halk kafeleri, kent parkları, toplu taşıma araçları, otoparklar, yaya kaldırımları, yaya geçitleri ve tüm kamuya açık alanlar bu dönüşümün bir parçası olacak.

Çünkü bu bir lütuf değil, toplumsal bir yükümlülüktür. Herkesin eşit, onurlu ve bağımsız bir yaşam hakkı vardır.

Biz, başta engelli yurttaşlarımız olmak üzere şu üç alanda erişilebilirliği çok önemsiyoruz:

-Haklara

-Kararlara

-Kaynaklara erişim.

Bunun için de yol haritamız hazır:

Genel Merkezimizi daha erişilebilir nitelikte düzenleyecek ve dijital erişilebilirlik için web sayfamızda bazı eklemeler yapacağız.

• Yerel yönetimlerdeki iyi uygulamalarımızı yaygınlaştıracak ve bu hizmetleri daha görünür hale getireceğiz. Kırmızı Bayrak projemiz bu stratejinin en önemli adımını oluşturuyor. Dünyadaki en iyi örnekleri bizim belediyelerimiz oluştursun istiyoruz.
• Engelli dernekleri ile ilişkilerimizi sıkılaştıracak, çalıştay, sempozyum, panel gibi etkinliklerle politikalarımızı sürekli güncelleyeceğiz.
• Engelli haklarına yönelik çalışmalarımızı Meclis’te ve uluslararası platformlarda daha fazla dile getireceğiz.

Değerli Katılımcılar,

AKP iktidarı, Engelliler Haftası'nda samimiyetsiz söylemlerle yetinirken, biz yerelde iktidarda olduğumuz her yerde söylediklerini yapan, yaptığını söyleyen bir tutumla somut adımlar atıyoruz.

Bizim hedefimiz çok net: Engelli bireylerin günlük yaşamın her alanına özgürce katılabildiği, kimseye muhtaç olmadan yaşayabildiği, şehirlerin herkes için erişilebilir hale geldiği bir Türkiye yaratmak.

Çünkü rampası olmayan bir kaldırım, sinyalizasyonu olmayan bir yaya geçidi, dar bir kapı ya da eksik bir yönlendirme levhası sadece bir eksiklik değil, bir insan hakkı ihlalidir. Biz bu ihmali ne görmezden geliriz ne de kabulleniriz.

Biz çözüm üretiriz.

Biz Kocaeli Üniversitesi Rektörünün engelli tuvaleti talep eden engelli öğrenciye yaptığı gibi; sorumluluğu engelli bireylerin üzerine atıp “bağış toplayın, yapalım” demiyoruz. Biz “yapacağız ve yaptıklarımız iktidarda yapacaklarımızın teminatıdır” diyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yerel yönetimlerimizle el ele vererek bu projeyi Türkiye genelinde yaygınlaştırmakta kararlıyız. Bu, bizim siyasi, insani ve vicdani bir sorumluluğumuzdur.

Bu vesileyle bu süreçte katkı sunan tüm belediyelerimize, uzmanlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve en önemlisi bu hak mücadelesinin asıl sahipleri olan engelli bireylerimize çok teşekkür ediyorum.

Hep birlikte daha eşit, daha erişilebilir, daha yaşanabilir bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.

Engelsiz Yarınları Birlikte Kuracağız!

Kurtuluş Yok Tek Başına

Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz."