03.12.2025

Ali Mahir Başarır: ‘TÜİK’in Rakamı Milyonlarca Kişiyi Mağdur Edecek’

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP’li Başarır, şunları dile getirdi:

“TÜİK enflasyon oranlarını açıkladı. Yine bir yalanlar manzumesi yapmışlar. Bunu dediğimiz zaman kızıyorlar. Öncelikle bir kez daha söyleyeyim ki bu ülkede milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşıyor. Banka kredi borçları günden güne artıyor, icra dosyaları artıyor. Bu ülkenin emeklisi gece bekçilik yapmak zorunda kalıyor, insanlar bayat ekmek kuyruğunda pazarın sonunu bekleyip çürük dökülen sebze ve meyveleri topluyor. Gece vardiyasında çalışan işçi fabrikada artan yemekleri torbaya koyup çocuklarına götürüyor. Ülkenin hali bu. Ama neymiş? Kasım ayı enflasyonu 0.87 olmuş. Yıllık enflasyon 31.07. ENAG'a bakıyoruz; aylık enflasyon 2.13 yıllık enflasyon ise 56.82. Bakın bu farkı insanlar yaşıyor, halk görüyor, emekli görüyor, bizler görüyoruz. Sadece bugün grupta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve TÜİK görmüyor.”

“Şimdi sormak isterim: TÜİK'e göre gıda fiyatlarında düşüş varmış. Vah ki vah, vah ki vah... Yahu bu ülkede taze sebze ve meyve fiyatları Kasım ayında yüzde 9.5 düşmüş, yıllık yüzde 17.2 düşmüş. Pazara mı gitmiyorsunuz, markete mi gitmiyorsunuz, sokağa mı çıkmıyorsunuz? İnsanlar sebze alamıyor, domatesi, patlıcanı, kabağı taneyle almak zorunda kalıyor. Ama TÜİK iktidarın istediği verileri veriyor. Peki, şimdi ben TÜİK'e sormak isterim, iktidara sormak isterim. TÜİK'in bu enflasyon oranı, asgari ücret ücretleri, dolaylı işçi-BAĞ-KUR emeklerini, kamu görevlilerini ve emeklileri doğrudan etkileyecek. Verdiğiniz bu rakam yanlış, yalan ve milyonlarca kamu görevlisini, emekliyi, asgari ücretliyi mağdur ediyorsunuz, cebinden para alıyorsunuz. Olmaz... Eğer bir ülkede ENAG, İTO ya da bağımsız kuruluşlar bambaşka oran veriyorsa, sefalet oranları, açlık oranları bu durumdaysa TÜİK'in yaptığı bir topluma emeğini, parasını, sofrasından ekmeğini almaktır, çalmaktır.”

“Şimdi bakın en büyük sorunlarından biri barınma ki ev kiraları, ev fiyatları enflasyonu direkt etkiliyor. Şu anda ev fiyatlarına yüzde 36, kira fiyatlarına, kira sözleşmelerine yüzde 36 zam gelecek. Ankara'da 20 bin liraya oturan bir kişi 27 bin lira kira verecek. Soruyorum, asgari ücreti nasıl belirleyeceksiniz? 27 bin lira olacak kira. 30 bin lira kira veren bir kişinin kirası 40 bin lirayı geçecek. Olmuyor... Bugün her şeyden bahseden, partimize iftira atan, grup toplantısının büyük büyük çoğunluğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne ayıran Cumhurbaşkanı bunların hiçbirini konuşmuyor. Ya Türkiye'nin gerçek gündemini konuş Sayın Cumhurbaşkanı. Bu ülkeyi Cumhuriyet Halk Partisi yönetmiyor şu anda. Maalesef ki sen yönetiyorsun, maalesef ki 23 yılın sonunda bu tabloyu sen yarattın. Emekliyi, işçiyi, kadını, gençleri açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettin. Bu ülkede okulda olması gereken 16 yaşındaki çocuk da, torunlarını sevmesi gereken 75 yaşındaki amca da çalışmak zorunda kalıyorsa, iş kazalarında ölüyorsa sen benim partimi konuşma, bunun hesabını ver. Bak Plan Bütçe Komisyonu'nda Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesinin halini konuştuk, içler acısıydı. Ama yatıp kalkıp CHP, yatıp kalkıp CHP... Sen bizim genel başkanımızın konuşmalarını, kurultay konuşmalarını bu kadar güzel takip ettiysen yeni parti programına bak. Orada emek var, ezilenler var, işçiler var, kadınlar var, gençler var. Sen onu bir konuş bakalım. Bir-iki cümle alıp burada algı yapacaksın, gazetecilerin de bu algıyla ilgili tweetler atıp haberler yapacak, Türkiye'yi yönettiğini düşüneceksin. Gel bizim parti programımıza bir bak bakalım. Adalet için, dış politika için, güvenlik için, ekonomi için milli eğitimde, sağlıkta neler vaat ediyoruz? O yüzden Türkiye'nin gerçek gündemi ekonomidir, yoksulluktur.”

“Ne güzel konuşuyorsun bugün. Bak asgari ücretli zam bekliyor, senin sarayındaki bir günlük harcaman 2624 asgari ücret. Ne güzel konuşuyorsun. Sana her şey güzel. Asgari ücretlinin maaşı, emeklinin maaşı hiç umurunda değil. Ama gerçekleri görün. TÜİK'le, atadığınız bürokratlarla algı yapmayın.”

CHP’li Başarır, Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine şunları dile getirdi:

“Bakın Cumhurbaşkanı İstiklal Mahkemelerine kadar gitti; 2005'te gitti, 2001'de gitti, 2010'lu yıllara gitti. Kürt sorunuyla ilgili mesajlar verdi, "benim Kürt kardeşim" dedi. Ben de soruyorum bizim Kürt vatandaşlarımıza, 25 yıldır bu işle uğraşan Cumhurbaşkanı'na soruyorum: Ahmet Türk şu anda niye görevde değil? Selahattin Demirtaş şu anda neden tutuklu? Neden bugün 10 tane belediyeyi hala kayyum yönetiyor, kayyum atanıyor? Sen bunların hesabını verebilecek misin? 2005'te bunu yaptın, 2015'te bunu yaptın, 2001'de bunu yaptın. Ama 2023 seçimlerinde Karayılan'ın sahte videolarını yapıp, bu ülkeyi ayrıştırıp "benim Kürt kardeşim" demedin, bu halka seçim kazandın. Ne oldu? Zamana, mekana, konjonktüre göre maalesef ki fırıl fırıl dönüyorlar. Biz dün ne söylüyorsak bugün de onu söylüyoruz. Biz Selahattin Demirtaş neden tutuklandı dediğimiz zaman vatan hainiydik. Bugün de neden tutuklu diyoruz? 9 yıldır neden tutuklu Selahattin Demirtaş diyoruz? Beraat etmiş Ahmet Türk neden hala görevinde değil Sayın Cumhurbaşkanı? Neyi konuşuyorsun sen? Yanlış olmuş duyduğun, İletişim Başkanlığının sana verdiği metindeki cümlelerle bizi eleştiriyorsun. Kime şikayet ediyorsun? Milyonlarca insanın oy verdiği Selahattin Demirtaş'ın seçmenlerine mi beni şikayet ediyorsun? Hadi canım oradan... Mardin seçmenine mi beni şikayet ediyorsun? Van seçmenine mi beni şikayet ediyorsun? Van'a kayyum atandığı zaman beş milletvekiliyle ilk gün giden Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve milletvekilleri biziz, benim. O zaman ben teröristim, sen milliyetçiydin. Samimiyet, samimiyet, samimiyet... Bu güzel ülkeyi samimiyet kurtaracaktır. Yani kendilerinde olmayan bir olgu.”

CHP’li Başarır, kamu bazı bürokratlara yapılacak zam konusundaki sorular üzerine de şunları ifade etti:

“Gelelim 30 bin lira bazı bürokratlara yapılacak zam. Bu konu uzun uzun konuşuldu. Aslında bu konu plan bütçede de konuşulmuştu. Öğretmenlerden diğer kamu görevlisine kadar bir sefaletin yaşandığı, milyonlarca memurun icra kıskacında, kredi kartı borcunda olduğu bir gerçek. Bize söylenen bu; bir sefere mahsus ödenecek artışın, paranın herkese teşmil edileceği idi. Eğer bunu yapmazlarsa bu konuda direncimizi sürdürürüz. Birkaç seçilmiş bürokrata değil bu zam herkese, burada çalışan personele de, öğretmene de, bu ülkede birçok okul müdürüne de, okul müdür yardımcısına da, şube müdürüne de yapılmalı. Bizim teklifimiz bu, teklifimiz de buydu. Düzelteceklerini söylediler. Maalesef ki bu düzeltme olmamış. Eğer olmazsa hem genel kurulda hem de çıktıktan sonra bu konuyu eşitlik ilkesine aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesine götüreceğimiz de söylüyoruz.”