28.06.2011

28 Haziran 2011 tarihli TBMM Grup Konuşması

Kılıçdaroğlu: “Biz CHP milletvekilleri olarak yemin etmeyeceğiz”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun MYK ve TBMM grup toplantısından sonra CHP TBMM Grubu’nda yaptığı konuşma şöyle:

“Sayın basın mensupları hoş geldiniz.

Sizleri ve ekranları başında bizi izleyen yurttaşlarımızı sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Bu sabah merkez yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla genel merkezimizde bir araya geldik. Biraz önce de ilk başkanı kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan Yüce Meclis’te yeni yasama döneminin ilk grup toplantısını yaptık.

MYK’mız ve Meclis grubumuz hukukun üstünlüğü ile demokrasi ve insan haklarını koruma, savunma kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Bu konuda çok somut kararlar aldı.

Partimiz 2002 yılında nasıl, demokrasinin, millet iradesinin, seçme ve seçilme hakkının savunucusu olarak, hakkında kesin yargı kararı bulunduğu için milletvekili olamayacak sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili ve başbakan olmasını sağlayan yasal düzenlemelere destek verdi, katkı sağladıysa, bugün de aynı anlayışla, milletvekili seçilen ve haklarında hiçbir mahkumiyet kararı bulunmayan arkadaşlarımızın yemin etmelerini, bizlerle aynı sıralara oturmalarını ve yasama görevine katılmalarını istiyoruz. Altını çizerek özellikle belirtmek istiyorum ki; CHP olarak biz, milletvekili seçilmiş hiçbir arkadaşımız için kürsü dokunulmazlığı dışında, ek bir ayrıcalık veya dokunulmazlık istemiyoruz. Yargılanmasınlar da demiyoruz. Af talebimiz de yok. Biz mahkum olmamış, seçilme engeli bulunmayan, savcılıklardan, YSK’dan milletvekili olabilir diye belge almış, analarının ak sütü gibi temiz oylarla seçilmiş, milletvekillikleri YSK tarafından onaylanmış ve mazbatalarını almış bütün arkadaşlarımızın yemin etme hakkının gasp edilmesine karşı çıkıyoruz. Bu seçmene ve onun oyuna, yani milli iradeye duyduğumuz saygının gereğidir.

Önüne geleni üç satırlık bir gerekçeyle tutuklayan, ancak tahliye etmemek için dokuz sayfa gerekçe yazan yargı anlayışına hayır diyoruz. Hiçbir kimsenin masumiyet karinesi dışında düşünülmemesini ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesini istiyoruz.

Öte yandan, yakın bir geçmişte, demokrasi inancımız ve milli iradeye saygımız nedeniyle, hiçbir AKP yöneticisine veya AKP’liye başka bir aday bulamadınız mı diye sormadan sayın Erdoğan’a milletvekilliği ve başbakanlık yolunun açan partinin yöneticileri ve milletvekilleri olarak, şimdi, başka aday bulamadınız mı diyen başbakana soruyoruz; hangi Erdoğan konuşuyor?

Milli iradeyi ve özgürlüğü savunan Erdoğan mı, yoksa milli iradeye karşı çıkan Erdoğan mı?

CHP, sadece kendi arkadaşlarına değil, her koşulda milli iradeye ve demokrasiye saygısının gereği aynı durumdaki diğer milletvekillerine karşı yapılan haksızlığa, hukuksuzluğa da karşıdır, karşı olacaktır.

Başbakandan farkımız budur.

Hiç kuşku yok ki, başkanlığını adalet bakanının yaptığı HSYK’nın atadığı kişilerin dağıttığı adalet adalet değildir ve kararlarını, hukukun evrensel ilkelerine, ya da Anayasa’ya göre değil de, iktidar mensuplarının çıkar ve isteklerine göre veren yargıçların görev yaptığı ülkede demokrasiden söz edilemez.

Demokrasiyi, cumhuriyeti, insan haklarını savunmayı ve korumayı ilke edinmiş Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak, halkın seçtiği milletvekillerinin yemin etmesine izin vermeyen, antidemokratik ve hukuk dışı uygulamanın parçası olamayız.

Bu anlayış, ilke ve demokrasi inancıyla, yeminleri engellenen milletvekili arkadaşlarımıza yemin etme yolu açılmadıkça biz CHP milletvekilleri de yemin etmeyeceğiz. Ama, her platformda, sivil diktaya gidişle de, bu gidişin asli sorumlusu olan iktidar partisiyle de kararlılıkla mücadele edeceğiz. Herkesi bir kez daha sorumlu davranmaya davet ediyorum.

Grubumuzun bu anlamlı, onurlu ve saygın kararını bilginize sunuyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”